Devlet adam öldürür mü?

İsrail komandolarının Mavi Marmara gemisine saldırıp zalimlik yaptığı ilk günün akşamı eve gittiğimde küçük kızım, “Haberlerde gördüm. Baba bu İsrail denen kişi kim? Hiç göstermediler onu. Nasıl birisi? Niye öldürmüş insanları?” diye sordu.

Kızımın bu sorusunda İsrail’i bir insan olarak değerlendirdiğini anladım. “Kızım İsrail, tıpkı ABD gibi, Türkiye gibi bir devlet” dediğimde kızım işin özetini söyledi: “Baba devlet nasıl adam öldürür?”

“Devleti yönetenler askerlerine emir verir. Onlar da gidip masum insanları, çocukları öldürürler” dedim. “Nasıl olur” dedi. “Savaşta mıyız ki, adam öldürüyorlar?” diye sordu.

Anlatamadım tabiî. “İsrail terör devleti” dedim, “zalimler” dedim, “katiller” dedim. Ama kızım hâlâ bunu anlayabilmiş değil. Devlet nasıl katliâm yapar?

Devletlerini kan üzerine kuranlardan başka ne beklenir ki?

* * *

‘KARDEŞİM NE İSTİYORSA…’

İsrail’in insanî yardım gemilerine saldırıp, 9 kişiyi şehit etmesi ve 50’den fazla kişiyi yaralamasından sonra İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Başmüzakereci Egemen Bağış’la görüşmesinde Erdoğan’a mesaj göndermişti. “Tayyip kardeşim ne istiyorsa yapmaya hazırım” demişti. Bağış’ın da bu görüşmeden sonra Erdoğan’a bu mesajı ilettiği söylenmişti.

Erdoğan’ın, Silvio kardeşinin bu sözüne ne cevap verdiğini bilemeyiz, ama henüz ortada bu duruma dair bir gelişme yok.

* * *

BAYKAL’IN KIYMETİNİ BİLEMEDİLER!

Daha bir ay geçmeden AKP, Deniz Baykal’ı özledi. CHP Genel Başkanı seçildikten sonra Erdoğan tarafından fazla dikkate alınmayan Kılıçdaroğlu’na cevap yetiştirmek yardımcısı Bülent Arınç’a düşüyor.

Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olmasının CHP adına çok faydalı olduğunu söyleyen Arınç, “Tayyip Bey’e de bana da sorsalar ‘keşke bizim muhatabımız Sayın Baykal olsa’ deriz. Çünkü Baykal’lı bir CHP’nin AK Parti karşısında bir milim dahi ilerleme imkânı yok. Baykal’dan farklı bir insanın genel başkanlığı ile CHP kıpırdayacaktır, hareketlenecektir, teşkilâtlarına hayat suyu gelecektir” diye konuşurken, Baykal’a özlemini dile getirdi. Kılıçdaroğlu’nun gelmesinin de bir “PR çalışması” olduğunu söyledi.

Diğer yandan da Kılıçdaroğlu’nun “Başbakan İsrail’in avukatı için sağına baksın” diyerek işaret ettiği Arınç buna da şu cevabı verdi. “Sağda Cemil Çiçek var. Ben sol tarafında bulunuyorum…” Bu cevaptan Arınç’ın yerinin neresi olduğu da ortaya çıkmış oldu.

Anlaşılan AKP-CHP polemiklerinde durmak yok. Baykal’ın gitmesi de bu polemikleri son erdirmeyecek anlaşılan…

* * *

TEYYO DAYI YİNE İMDADINA YETİŞTİ!

Erzurum’un Hasankale ilçesinde “Teyyo Pehlivan” namıyla bilinen Tayyip İde geçtiğimiz aylarda siyasette polemiklere malzeme yapılmıştı. Dünyayı yakından izleyen ve anlattığı palavralarla tanınan, Teyyo Pehlivan’ın Tayyip Erdoğan tarafından gündeme getirilmesi dönemin CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu’nun eline koz vermişti. “Sayın Başbakan Teyyo Pehlivanı örnek vererek, ‘Sayın Baykal ne diyorsa on iki ile çarpmamız lâzım’ demiş. Ben de diyorum ki, ne deniliyorsa iki ile çarpacağız” diye konuşmuştu.

Demek ki, Erdoğan bu cevabı unutmamış olacak ki, Kılıçdaroğlu’nu yine Teyyo Pehlivan üzerinden hedef aldı. Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın “öldürmeyeceksin” sözünü eleştirmişti. Erdoğan da “Tarihleri çalmayla, çırpmayla, yağmayla, yalanla, iftirayla dolu olanlar, şimdi kalkmış Tel Aviv üzerinden bize söz yetiştiriyorlar. Desteksiz atmayla bir şey elde edilse Erzurumlu Teyyo Pehlivan cihan padişahı olur” diye cevap verdi.

İsminin böyle polemiklerde kullanıldığını duysa Teyyo Pehlivan, nasıl palavralar atardı acaba?

***

VEKİLİNE TAHAMMÜL EDEMEYEN…

Gazze’ye yardım gemisinde 32 ülkeden 600 gönüllü vardı. Bunlardan birisi de, İsrail parlamentosunun ilk kadın Arap milletvekili olan Balad partisi üyesi Hanen Zubi idi. Zubi, gemiden indirilip sorgulandıktan sonra parlamentoda bu olayı protesto etmek için çıktığında İsrail parlamentosundaki diğer milletvekilleri tarafından “Gazze’ye git, hain” diyerek tartaklamaya varan sözlü saldırıya uğradığı görüntüler televizyonlarında gösterildi.

Ağza alınmayacak sözlerle eleştirilen Hanen Zubi’nin, mensup olduğu partisinin lideri Muhammed Barake ise milletvekilinin davranışının “çok asil” olduğunu belirterek destek vermişti.

Zubi Hanıma barış, demokrasi, insan hakları isteyen, zalimliğe ve zulme karşı olan her “insan” destek olmuştur. Bu da ona yetmiştir her halde.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*