Devlet, dine yaklaşımını sorgulasın

Diyanet İşleri Başkanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Dr. Necdet Subaşı, dinle bir şekilde ilişkisi olan herkesin Türkiye’deki din politikaları konusunda sorun yaşadığını belirterek, “Devlet, topluma karşı vermek zorunda olduğu güven duygusunu güncellemeli ve kendini gözden geçirerek toplumla yüzleşmeli. Toplum, kendi içinde dinle ilgili kaygılar güdüyorsa, burada devletin bir özeleştiriye ihtiyacı var” dedi.
YÜZDE 81 “DİNDARIM” DİYOR Subaşı “Devletin, topluma verdiği din vurgusunun, topluma kazandırdığı din anlayışının köklerine inme ve onu gözden geçirme konusunda esaslı bir sorgulamaya ihtiyacı var” derken,  Prof. Dr. Recep Kaymakcan da  toplumumuzda birçok meselenin din üzerinden tartışıldığını ifade ederek, Türkiye’de kendisini “dindar” olarak tanımlayanların oranının yüzde 81 olduğuna dikkat çekti.
Devlet, toplumla yüzleşmeli
DİYANET İşleri Başkanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Dr. Necdet Subaşı, devletin, topluma karşı vermek zorunda olduğu güven duygusunu güncellemesi ve kendini gözden geçirerek toplumla yüzleşmesi gerektiğini kaydetti.
Dr. Subaşı, Muğla Üniversitesi’nde düzenlenen ‘’Devlet ve Din Eğitimi’’ konulu panelde, dinle bir şekilde ilişkisi olan herkesin Türkiye’deki din politikaları konusunda sorun yaşadığın adikkat çekti.
İmtiyazlı alanların tartışmaya açılması gerektiğini dile getiren Subaşı, şunları söyledi: ‘’Vesayet konuları falan söz konusu ediliyor. Onların herhangi birine eleştirel bir tutum sergilemek söz konusu değil. Ama sıra Diyanet’e gelince birdenbire herkes bilinç altındaki korkularını, reflekslerini, tereddütlerini açığa çıkartarak, buna ilişkin olumsuz tepkiler ortaya koyuyor. Devlet, topluma karşı vermek zorunda olduğu güven duygusunu güncellemeli ve kendini gözden geçirerek toplumla yüzleşmeli. Topluluk, kendi içinde dinle ilgili kaygılar güdüyorsa, burada devletin bir öz eleştiriye ihtiyacı var. Topluma verdiği din vurgusunun, topluma kazandırdığı din anlayışının köklerine inme ve onu gözden geçirme konusunda esaslı bir sorgulamaya ihtiyacı var.’’ Devletin insanların gündelik hayatında eğitim müfredatını belirleyeceğine işaret eden Subaşı, ‘’Devlet, hayatta nasıl bir vatandaş olacağımız konusundaki standartları belirleyecek. Bu konuda devletin belirleme haklarını hiçbir şekilde sorgulamayacaksınız. Ona eleştirel bir dil kullanmayacaksınız. Ama sıra bireye  gelince, devletin din konusundaki imtiyazlı alanını tartışmaya açacaksınız ve onu sorgulayacaksınız. Öyle sanıyorum ki burada bir çelişki var’’ diye konuştu.
TOPLUMUN DİNE BAĞLILIĞI YÜKSEK
SAKARYA Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Kaymakcan da Türk toplumunda birçok meselenin din üzerinden tartışıldığını ifade etti. Dünya Değerler Araşırması’nın geçen yıl yapılan bölümüne göre, Türkiye’de kendisini ‘’Dindar’’ olarak tanımlayanların oranının Avrupa ortalamasının üzerinde (yüzde 81) olduğunu belirten Kaymakcan, ‘’Bu oran 2000 yılında da aynen yüzde 81 olarak bulunmuştu. Aynı şekilde, dinin kendisi için önemli olduğunu söyleyenlerin oranı da son 15 yılda hiç değişmedi ve hep yüzde 92-93 düzeyinde kaldı’’ dedi.
AKP Muğla Milletvekili Yüksel Özden ise eğitimin anlamının değiştiğini vurguladı. Yaşanan hızlı değişim dolayısıyla eğitim sistemine yeniden bakılması gerektiğini dile getiren Özden, ‘’Dünyadaki eğitim sisteminin amacı iyi bir insan yetiştirmek. Bizdeki eğitim sistemi ise yıllardır iyi bir vatandaş yetiştirmeye çalışmış. Eğitim sistemi iyi bir insan ve vatandaş yetiştirmeyi birlikte gerçekleştirmeli’’ diye konuştu.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*