AKP’nin kuruluş serüvenini, 11 Eylül faciasını ve neocon kökenli pratisyen ve teorisyenlerin icraatlarını aynı çerçevede görme fırsatını bulamayanlar, neoliberallerin rüşvetleriyle çalışan bazı medya veya STK’ların da yardımıyla hem BOP’u unuttular ve hem de on seneyi aşkındır İslâm coğrafyasının başına gelen şu musîbetlerin hikmetini anlayamadılar.
BOP, Troçkici Amerikalı ve Avrupalı teorisyenlerin eseriydi. Sarkozy Kuzey Afrikalılara “pislik!” derken, Avrupa’nın eski sömürge günlerine olan özlemini hiç gizlemiyordu. Ne olur ne olmaz diyerek NATO’dan önce katliâma girişti. Fransa’yı yıllarca NATO’dan uzak tutmayı başarmış bir Türkiye, hem Sarkozy Fransa’sının NATO’ya dönüşüne, hem de temel ahlâk ve din karşıtı Rasmussen’in NATO Genel Sekreterliğine AKP iktidarında evet dedi. Rasmussen de NATO’nun namlusunu proje gereği yeşil kuşağa çevirdi. Yani BOP’ta yazıldığı üzere Kuzey Afrika tekrar sömürgeleştirildi.
Bahar, kan ve gözyaşı getirmişti. Kardeş kardeşi sokakta boğazlıyor bugün… Çok acı ki, projenin sosyal ayakları, psikolojik taktikleri ve işgallerle örülü dört bir yanı, halkın bu derin ihaneti anlamasını engelledi. Zavallı Müslümanlar, Saddam’dan kaçşın bedelini bir milyon can ile Irak’ta ödedikleri gibi, bu yeni coğrafyalarda da karşılığı kan, gözyaşı ve izzetsizlik olan yeni yeni faturaları ödemeye çoktan başladılar. BOP’un vitrininde İsrail’e kükreyen, Sarkozy’yi azarlayan ve AB’ye rest çeken aktörler oldukça, bu coğrafyanın halklarındaki hipnoz devam edecek.
En büyük endişelerimizden birisi Suriye’nin dağılmasıdır. BOP’un ajandasında yer alan “Büyük Kürdistan”ın tahakkuku… Kürtler devlet kuramaz diyecekler olabilir… Allah aşkına Bingazi’deki ayaklanmayı yapan Libyalılar mı? Yemen’de işleri organize edenler Yemenli muhalifler mi? Suriye’de diktatörlüğü biraz daha kan akıtmaya tahrik eden provokatörler Suriyeli mi? Veya Türkiye’deki din karşıtı ve ırkçı Kürtleri finanse edip organize edenler Kürtler mi? Hayır… Bütün bu silâhlı ve askerî işleri neoconlar hallederken, sivil hareketleri organize edip, kullanacakları eylemcileri eğitenler de neoliberaller.
Suriye’nin, Irak’ın, İran’ın ve hatta Ermenistan’ın böğrüne zehirli bir hançer olarak saplanacak “neocon-neoliberal güdümlü bir Kürt oluşumunun” Türkiye’yi ne hale getirebileceğini düşünebiliyor musunuz? Bu noktada, BOP başından beri bir fitne projesiydi. Bunu ilk ispat eden olay da George Bush’un kuyruklu yalanları olmuştu… Ve insaniyet karşıtı Sarkozy’nin son taarruzuyla da ihanetin dört bir yanı ortaya çıkmış oldu. Endişe ve korkularımızın yersiz ve boş çıkması için duâ ediyoruz…
BOP’u durduracak asıl kadroların başına 11 Eylül felâketi açılmıştı. Birinci Avrupalı barışçı politikacıların ellerindeki siyasî kartları neoconlar, finansal ve sivil kartları da neoliberaller gasbetmişlerdi. Turuncu Devrimleri, Açık Toplum Enstitüleri, Köpek Balığı Fonları, Çekirge hareketleri ve AB’yi Hıristiyan kökenli partilerin başına getirilmiş siyasetçilerle çökertme faaliyetleri hep BOP’un aslî ve ana unsurlarıydı. Amerika’da Clinton’lar galip gelseydi, BOP’un önü kesilebilrdi. ABD hükümeti maalesef muktedir olamayınca, BOP daha münafıkane ve daha vahşi usullerle tatbike konuluyor. Hedefinde devlet, barış, temel insanî haklar, çevre ve kalıcı iktidar olmayan bu projenin vahşetini, maalesef gafil siyasetçilerin tutumlarından dolayı İslâm âlemi dehşetlice yaşıyor.
Gerek Türkiye’de ve gerekse İslâm âleminde dinî değerlerin olabildiğince kullanıldığı, rüşvet çarklarının çevrildiği, eski ve yeni bütün iç düşmanlıkların hortlatıldığı ve maalesef küresel saldırgan dinsizlik cereyanlarının menfaatlerinin esas alındığı BOP’u sırtlarında taşıyanlar Müslümanlar olmamalı.
Şu hususun altını tekrar çizmek istiyoruz:
– Bediüzzaman’ın ahirzaman atlasının açık şeklini,
– Neocon ve neoliberallerin şimal cereyanıyla ilişkisini,
– Leo Troçki ile Bolşevik terbiyecisi Lenin ve Freud’un mahiyetlerini,
– Devletler ve milletler savaşının yerini sınıflar savaşına bıraktığını,
– Birinci Avrupa ile ikinci Avrupa’nın hususiyetlerini,
– İnsaniyet ile İslâmiyetin aynı mânâları temsil ettiğini,
– Müslümanlarla hakikî Hıristiyanların saldırgan ateizm karşısındaki ittifakının mânâsını ve
– AB’nin bir barış projesi olarak taşıdığı önemi çok iyi anlamalı ve kitlelere mal etmeliyiz ki, fitne projelerini akim bırakabilelim.
Benzer konuda makaleler:
- Suriye ve Irak’ta Almanya ve AB ile işbirliği
- Washington‘dan Arap baharına bakış…
- 11 Eylül’ün artıkları ve Patriot’ları
- Esad’a darbe mi?
- Arap Âleminde Neocon ve Neoliberal ittifâkı…
- Suriye’de zillet süreci
- Şam-ı Şerif Mesih’in de kalesidir
- Hükümet, AB’de samimî mi?
- NATO bir savunma ittifakıdır…
- Müjde! Neoconlar inişte…
Almanya İslam Konseyi Din Şurası Sözcüsü / Eğitimci – Yazar
Değerli Şükrü Hocam,
Yazılarını dikkatle okurum ve orijinal yaklaşımlarınız var. Ancak ne yazık ki iddalarınız çok güçlü ama kanıtlarınız yetersiz veya yok hükmünde. Ne olur her yazınızda tek bir iddia üzerinde yoğunlaşıp ve somut delillerini de yazarsanız hem sizi daha iyi anlarız hem de siz tekrar tekrar aynı konuları vurgulamaktan kurtulursunuz.Mesela “AKP?nin kuruluş serüveninde Neocon rolünün ve desteğinin ne olduğunu” somut delillerle yazarsanız biz uyku ve hipnozdan uyanır ve aydınlanırız, . Siz de daha inandırıcı olursunuz. Selam ve hürmetler!
Abiler bu adam kim nedir derdi niye bu kadar hükumete zıt ve iftira yazıları yazip ergenekonculari koruyor. Bu kadar Ergenekon ve CHP ağzı buraya yakışmıyor. Bunları hiç okumadınız mı ? Madem siyaset noktasında bu kadar hassasiz niye bu yazarın yazılarını yayınlıyorsunuz. Bu ne bicim risale haber ? Bu yazılarla sanki oda tv olmuş ve bize yakışmamış. Ayrıca malum şahsın hakkında bu kadar yazıya ve medari bahse ne gerek var. Bu insanlar sizden hizmet haberleri duymak için siteye giriyorlar. Böyle siyasi ve her çeşit insanın girdiği bir sitede böyle seyler yayınlanması maalesef Risale o Nur mesleğine yani Nur göstermek ve fena şeylerle meşgul olmamak mesleğine yakışmıyor.
Sinan kardeş Bediüzzaman’a göre, malum şahsın (M. Kemal’in) mahiyetinin anlaşılması ve Risale-i Nurlar’ın onun dostları tarafından dikkatle okunmasının bedeli, kendisinin de aralarında bulunduğu binlerce insanın idamı olsa, yine de azdır!
Hem sitede “dünyadan nur haberleri” diye bir bölüm var, siz orayı takip edebilirsiniz. Biz euronurun cizgisinden gayet memnunuz.