Duâ ile tedavinin modern tıptaki meşrûiyeti!

Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm “Duâ, başa gelmiş ve gelecek herşeye faydalıdır”1 buyurmuştur.

Duâ ve nefesle tedâvinin modern tıbbın nazarındaki mantığı ve meşrûiyeti şudur:
Eğer, stres, yâni olumsuz düşünce ve duygular (üzüntü, sıkıntı vs.) maddî hastalıklara sebep oluyorsa; duâ, nefes, şefkat, sevgiyle sıvazlama ve pozitif enerji de şifâ kaynağıdır. İşte modern tıbbın teşhisi:

“Stresin tetiklediği psikosomatik hastalıklar arasında astım, allerji, mide ülseri, felçler, beyin kanamaları, tansiyon yüksekliği, kalb, damar hastalıkları, romatizma, guatr, kolit, sivilcileri sayılmaktadır. Kezâ, nefret, kin, öfke, düşmanlık, suçluluk gibi olumsuz duygular, elem, keder, üzüntü gibi hisler insan beyninin frontal alanlarında limbik sistemde aşırı metabolizma artışı yapıyor. Beyni kemiren düşünceler, beynimizi yoruyor, bu da otonom sinir sisteminin işlevini bozuyor, birçok psikosomatik hastalıklar ortaya çıkıyor.”2

Evet, hastalıklar, “hakikî ve vehmî” olmak üzere iki kısımdır.

1- Hakiki hastalıklar: Mikrop veya darbelerin bedenimizde meydana getirdiği fizikî arızaların sonucudur. Şâfî olan Allah, yeryüzünü büyük bir eczâne gibi yaratmış. Her derde devâ istif etmiştir.3 Böylesi hastalıkların tedavisi bu eczaneden alınan ilâç ve modern tedâvi metodlarıyla yapılmalıdır.

2- Vehmî hastalıklar: Rûh ile vücûdun manyetik dengesinin bozulmasından kaynaklanırlar. Bedenin biyo, elektro-manyetik gücü ve duâ ile tedâvi, teknik olarak üç şekilde yapılır:

Bunlardan biri, “psiko-fizyolojik etki”dir: En müthiş hastalıklardan birisi asabîliktir.4 İrademiz dışında çalışan organlarımızı yöneten sempatik ve parasempatik sistemlerdir. Sempatik sinir sisteminin uyarılması sonucu beyin hipofiz bezini harekete geçirir, adrenalin salgılamaya başlar. Çarpıntı, sık sık nefes alma, mide kasılmaları, terleme, kaslarda gerilme, el ve ayakta soğuma, bulantı, başdönmesi, başağrısı belirtileri ortaya çıkar. Parasempatik sistemi devreye sokamazsak, psikosomatik hastalıklar ortaya çıkar. Bu sistem, vücudun onarım, dinlenme, rahatlama, sindirim faaliyetlerinde önemlidir. Bu sistemin özelliği, kendi kendine harekete geçmez, beyinden emir bekler. Kişi stres yönteminde başarılı ise, rahatlama, olumlu düşünme, nefes almayı bilme gibi becerilerle stresin organlarımıza etkisi önlenmiş olur.

Günümüzde tıbbî cihazlar ve modern metodlarla yapılan; eskiden beri bilinen ve uygulanmaya çalışılan biyo/elektrik, mıknatısî enerji, nefes (üfleme), el, sıvazlamayla tedâvinin izâhı şudur: Alçak ve orta frekanslı elektirik akımlarının uyarıcı, yükseklerinin ısıtıcı; kan dolaşımını artırıcı, sinir ve kasları uyarıcı, ağrı giderici, ağrı eşiğini yükseltici ve ağrılı bölgeye birikmiş sıvıyı dağıtıcı özellikleri vardır. Yüksek frekanslı elektrik akımlarının kas, kemik ve bağları kuvvetlendirici etkileri var. Pek çok romatizmal ağrı tedâvisinde ve felçlerde elektrik akımları kullanılmaktadır.5

Dipnotlar:
1-Câmiü’s-Sağîr, No., 4264,
2-Bu altbaşlıktaki tıbbî tesbit ve terimler, Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın Stresi Mutluluğa Dönüştürmek isimli kitabından özetlenmiştir.,
3-Lem’alar, s. 207,
4-Ag, s. 119,
5-Romatizmal Ağrılar ve Tedâvi Yılları, s. Timaş Yay., 2. Bask. s. 90

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*