Duâların kabul olması, helâl kazanca bağlı

0090

Duâlarımızın kabulü, helâl gıdaya, yani, helâl yeme-içmeye bağlıdır. Kur’ân’da mealen, “Helâl ve temiz nimetlerden yeyin ve iyi işler işleyin.” (Mü’minûn Sûresi, 51) diye ferman edilir. Gıda hijyeni ve zararlı katkı maddelerinden arındırılması meselesi, insanlığın gündemine 1500 yıl önce getirilmiş. Üstelik kesin bir emir olarak.

Rabbimiz, mealini verdiğimiz bu âyetle, iyi işlerin, güzel faaliyetlerin,”helâl dairesinde bir hayat, helâl kazanç ve helâl gıdaları yemek-içmekle” mümkün olabileceğini beyan buyurur.

Bu İlâhî emir ve ikazların ışığında değerlendirildiğinde, iyi işlerin, bereketli üretimin helâl gıdaya bağlı olduğu anlaşılır. Keza, Allah’ın en son elçisi Hz. Muhammed (asm), duâların kabul olmasının şartlarından birisinin helâl kazanmaya, haram lokmalardan kaçınmaya, bağlı olduğunu ifade eder:  “Helâl ye ki, duân kabul olsun.” (İhya, 2:114.)

Yine aynı eserde Efendimizin (asm), “Helâl kazanç uğrunda yorgun olarak akşamlayan kimse, günahları bağışlanmış olarak yatar. Allah kendisinden razı olarak kalkar.” buyurduğu haber verilir.

Aslında “helâl” kelimesinden yola çıkarak, hayatımızı buna göre tanzim edebilirsek, her fiîl ve hareketimizin temizliğe açıldığını müşahade ederiz. Helâl içmek, helâl konuşmak, helâl dinlemek, helâl işler yapmak, helâl ilim öğrenmek, helâl san’at sahibi olmak gibi…

Helâller sayısızdır ve keyfimize fazlasıyla yetmektedir. Buna mukabil, haramlar, yâni yasaklar azdır ve onlara gerek de yoktur, ihtiyaç da. Meselâ, pek çok hayvanın eti helâldir. Memeli hayvanlardan, kuşlara, balıklara kadar… Yalnızca “domuz” eti haram kılınmıştır. Vazgeçilmez bir gıda da değildir. Ayrıca, onun insan üzerinde biyolojik ve psikolojik menfî tesirler yaptığı tıbben ispatlanmıştır.

Ancak, lezzetkolikliğin arttığı, hassasiyetlerin kırıldığı günümüzde mü’minler acaba GDO’lu ve domuz jelatinli mayalara dikkat ediyor mu?

Bu bir iftira ve yakıştırma değil: En güvendiğimiz, kendilerini “dindar” diye lanse eden büyük gıda market ve toptancılarında domuz jelatinli ürünlere bizzat rastladık!
Artık diğer 500 bin gıda işletmecisini düşününüz.

Yalvarıp-yakarmalarımızın, duâlarımızın kabul olmamasının bir sebebi de bu değil mi?

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*