Dünya barışı Risale-i Nur’la sağlanır

KOCAELİ Büyükşehir Belediyesi`nin düzenlediği 4. Kocaeli Kitap Fuarı’nda Gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz geçtiğimiz günlerde bir seminer verdi. Seminerde dünya barışı için Bediüzzaman modelinin önemine değinen Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz, konuşmasına başlarken özellikle 11 Eylül olaylarını hatırlatarak, bu karanlık saldırıyla dünyada İslâm endeksli bir mücadele ortamı oluşturulmak istendiğini söyledi. Asıl amacın terörü İslâmla özdeş göstererek Batı ile İslâm arasında bir çatışma ortamı meydana getirmek olduğunu vurgulayan Güleçyüz, Hürriyet gazetesi eski yazarlarından Cüneyt Ülsever’in o dönemde Amerika’da verdiği bir konferansta “İslâmla uzlaşma ve bir arada yaşama yolunu nerede arayalım?” sualini “Said Nursî ve Nur hareketi” diye cevapladığını aktardı.  Buradan Bediüzzaman’a geçiş yapan Güleçyüz, Risâle-i Nur’daki medeniyet tahlillerini nazara sundu. Kuvvete dayalı dünya görüşünün güçlünün zayıfı ezmesini, menfaat eksenli anlayışın çatışmayı, ırkçılığın da başkasını yutmayı netice verdiğini ve bütün bunların sonuç olarak sonu gelmeyen savaşlara yol açtığını anlattı. Güleçyüz, buna karşılık Kur’ân’ın çözümlerini şöyle özetledi: “Kur’ân medeniyeti, kuvvetin yerine hakkı, menfaatin yerine fazileti, ırkçılığın yerine din, vatan ve sınıf bağlarını ikame ederek yardımlaşma ve dayanışmayı getirir. Ayrıca bu çağda medenilere galebe çalmak zorlama ile değil, ancak ikna ile mümkündür. İnsanlığın vahşet ve bedeviyet devirlerinde bile Müslümanlar kimseye zulmetmemiş, adalet ve şefkatle muamele etmiştir.”

Dünya barışını sağlayacak çok önemli bir esasın ‘Doğru İslâmı ve İslâma layık doğruluğu fiilen yaşamak’ olduğunu belirten Güleçyüz, barışı sağlamada en etkili duruşun Bediüzzaman ve talebelerince uygulanan “müsbet hareket”  olduğunu söylerken, şu ana kadar sayıca belki milyonları bulduğu halde Nurcuların asayişi ihlâl eden en ufak bir fiil sergilememiş olmalarını örnek gösterdi. Bu bağlamda Said Nursî’nin ısrarla üzerinde durduğu manevî cihad kavramının da barış için çok önemli olduğunu ifade etti. Güleçyüz son olarak Said Nursî’nin “Ortadoğu barışının temel taşı” olarak nitelediği Medresetüzzehra projesinin hem İslâm âleminin ittihadı, hem de dünya barışı noktasında çok önemli bir misyonu temsil ettiğini ikna edici açıklamalarla ispat etti.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*