Dünyada bir ilki gerçekleştirmek…

Var mıdır acaba seyircisini bu kadar duygulandıran başka bir oyun? Oyun dediğime bakmayın, sergilenenlerin tamamı hakikat. Çünkü kaynağı hakikat.

Meğer böyle birşeye ne kadar da ihtiyacımız varmış. Evet III. Risâle-i Nur Gençlik Şöleni’nden ve dev kadrosuyla Bediüzzaman Tiyatrosu’ndan bahsediyorum. Gençlik Şöleni ile alâkalı birçok şey yazıldı çizildi. Yazılanlar bizlerin de hislerine tercüman oldu. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen, otobüsler dolusu kardeşimiz selâmın en güzeliyle Ankara’ya baharı getirdiler. Mevcut kasvetli havayı dağıttılar, sayelerinde derin bir nefes aldık. Ancak şölende Ankaralı Genç Saidler öyle bir şeye imza attılar ki kuruyan yüreklerimize adeta su serptiler. Heyecan ve ihlâsla gerçekleştirdikleri Bediüzzaman Tiyatrosu, dünyada Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin hayatını konu alan geniş çaplı ilk tiyatro eseri olma özelliği taşıyor. Daha önce de birçok küçük çaplı oyunlar sergilendi, ancak bu seferki alanında bir ilk ve Ankaralı Genç Saidler bir ilke imza attılar.

Bunu başarmaları kolay olmadı tabiî ki. Birçok kardeşimiz ömürlerinde ilk defa sahneye çıktı ve oyunculuk deneyimleri hiç yoktu. Aylar önceden çalışmaya başlanılan tiyatroda kardeşler her sabah erkenden Maltepe’deki Abdulkadir Özkan Eğitim Vakfı’nda uykulu gözlerle, bir araya gelerek bütün Türkiye’ye bu güzel oyunu sergilemek için çalıştılar. Herkes birbirine bakıyor, “Ee ne yapacağız şimdi?” diyordular. Şöyle kıyıya köşeye saklananlar bu haftalık şanslı gibiler. Sahneye çıkanların adeta dili tutuluyor. Nasıl oturulmalı, yürünmeli, konuşulmalı tek tek öğreniliyor önce… Böyle böyle gerçekleşiyor, bu hâle geliyor emekler. Her Pazar erkenden ”Eyvah yine geç kaldık, araba kapıda bekliyor, abi yakacak çıramızı” nidalarını bizler de her Pazar sabahı işitiyorduk. Bu Pazar da Mücahit kardeş bir hışımla yataktan kalkıp “Geç kaldım, geç kaldım” diye bağırmaya başlayınca, tamam dedim bunlar topyekûn delirdiler. Aylarca çalışmanın vermiş olduğu alışkanlık bir anda atılmıyor tabi.

Bütün çalışmalardan sonra beklenen gün geldiğinde herkesten önce sahne arkasında yerlerini alan kardeşlerimiz son provadan sonra Mürşit Ağa Bağ’dan aldıkları tüyolarla artık tamamen hazırdılar. Koro ekibini oluşturan küçük Saidleri de unutmamak gerekiyor. Onlar da oyuna ayrı bir renk ve tat kattılar. Sahne arkasındaki koşturma ve heyecana şahit olmanızı gerçekten isterdim. Sıralarının gelmesini bekleyen kardeşler sona bırakılmanın vermiş olduğu tedirginlik ile ”Ya kimse kalmazsa, ya beğenmezlerse ne yaparız..” derken sahne başladı. Herkes ciddî ve profesyonelce işlerini gerçekleştirdi. Ufak tefek teknik sıkıntılardan başka son derece etkileyiciydi. Başrolü paylaşan Mücahit kardeşimizin oyunculuğu ve Üstada benzerliği özellikle takdire şayandı. Bu kadar kısa bir sürede, bu kadar önemli mevzuları ve olayları kısa ve kalıcı olarak insanlara aktarabilmek hakikaten kolay değildir. Seyircinin memnun ve tatmin olmuş bir vaziyette, böyle bir kapanıştan mutlu ve derinden etkilenmiş olarak salondan ayrılması, bilmeyen kardeşlerin “Bunlar gerçekten olmuş mu?” demeleri genç Said’lerin emeğinin boşa gitmediğinin en güzel göstergesiydi belki de.

Bütün organizasyonda emeği geçen ve Türkiye’nin dört bir yanından gelerek, Ankara Asyayla Sosyal Tesislerinde masa çalışmalarına katılıp günümüz problemlerine ışık tutan kardeşlerimizi, emeği geçen bütün genç Said’leri canı gönülden bir kez daha tebrik ediyoruz.

Evet Genç Saidler Ankara’da buluştu ve dünyada bir ilki gerçekleştirdiler. Aslında 3 yıldır dünyada gerçekleştirilen bu ilk, belki ilklerin en mükemmeliydi. Çünkü en büyük maksadı kardeşlik ve müsbet hareketti. Bununla bütün dünyaya örnek oldular ve ilerde de olmaya devam edecekler elhamdülillah.

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Ankaralı Genç Said kardeşlerimizin çok büyük, çok zahmetli ve çok zor bir işi başarmış olduklarına inanıyor ve kendilerini, emeği geçenleri tebrik ediyorum. Allah razı olsun, hizmette daim kılsın.
    Tekrar tebrik ve teşekkürler…

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*