Ehadiyet ve vahdaniyetin farkları

Risale-i Nur Külliyatı ağırlıklı olarak vahdaniyet ve ehadiyet kavramları üzerine kurulmuştur.

Yani Allah’ın zatını görüp tanımamız mümkün olmadığından, Allah’ı ancak isim, sıfat ve fiillerinin tecellileri ile tanıyabiliriz. Allah’ın isimlerini, sıfatlarını ve fiillerini bilinmeden vahdaniyet ve ehadiyet tecellisi anlaşılmaz.

Allah’ın isimleri, sıfatları ve fiiller sonsuzdur. Yalnız Allah ve Rahman diye iki özel ismi vardır. Bediüzzaman, İşaratü’l İ’caz adlî tefsirinde “Vahdaniyet, Kıdem, Beka Muhalefetün lil havadis, Kıyam’ un Binefsihi ve Vücud, Bu altı sıfat Allah’ının zatının sıfatlarıdır der. Hayat, İlim, İrade, Kudret, Sem, basar ve Kelâm denen yedi sıfat ise Rahman ismine bakar, Gaffar gibi fiilî sıfatlar ise Rahim ismine bakar onun sıfatlarıdır” der.

Allah ve Rahman özel isimleri insanlara verilmez. İsra 110 “İster Allah diye duâ edin yahut Rahman diye duâ edin hangisi ile duâ ederseniz edin en güzel isimler O’nundur.” Meselâ “Aziz,” Allah’ın bir ismidir bu isim insanlara da verilebilir. Fakat insana Rahman ismi verilmez, Abdurrahman ismi verilebilir.

Allah dediğimiz zaman, sonsuz bir Nur akla gelir. Rahman dediğimizde ise, O sonsuz Nurun, sonsuz somut tecellileri akla gelir. Bediüzzaman, imamı Rabbaniden nakille “Letaifi Cennet cilve-i esmanın temessülatıdır der.” Yani her yaratılan şey, Allah’ın Rahimiyet tecellisidir ve bu şey, bir kaç veya daha çok isimlerin cilvesi veya cilvelerinin cilvesidir. Yoksa (Haşa) Allah çok uzaklarda maddî, sert, asık yüzlü, çatık kaşlı bir kral gibi maddî bir varlık değildir. Allah bize çok yakındır. İşte Allah’a iman, Kur’ân’da bu iki özel ismi ile kendini bize tanıttıran sonsuz olan Allah ve Rahman’ın ve onların vasıflanmış sıfatları ile birlikte diğer sonsuz sıfatlarına birlikte inanmaktır. Onun için Külliyat, hep Allah’ın birliğini ve diğer sonsuz isimlerini ve sıfatlarını devamlı anlatıyor. Yoksa kuru bir iman insanı kötülüklerden korumaz, Risale-i Nur’da. anlatıldığı gibi külli bir iman lâzımdır.

Onun için sonsuz Nur olan yalnız Allah’a tapılır. “La ilahe illallah” denir. Namazda tekbir alırken “Allahu ekber” denir, Azizi ekber, Rezzak’u ekber denmez. Allah ve Rahmanın dışındaki isimlerde sınırlılık çağrışımı vardır, fakat sınırlı değiller. Meselâ Allah Şafidir, ben hastayım şifa istiyorum, Allah’ın ilim ve hikmetinin gereği veya benim kusurlarımdan dolayı bana şifa vermiyorsa burada sınırlılık çağrışımı vardır (sınırlı değil) fakat bu çağrışım Allah ve Rahman isimlerinde yoktur.

İşte sonsuz Nur olan Allah ve O’nun sonsuz olan Rahmaniyet tecellilerine, altı zatı sıfatları ve yedi sübuti sıfatlarının birleşimine Vahdaniyet denir. Ehadiyet ile vahdaniyet aynı şeylerdir, fakat büyüklükleri farklıdır. Meselâ güneşe vahdaniyet diyelim. Güneşin yansıdığı her bir kar tanesi, su damlası, cam parçasında ehadiyet tecellisi vardır. Çünkü güneşte ısı, ışık ve renk gibi özellikler su damlasında veya kar tanesinde de aynen küçük çapta bulunmaktadır. Bediüzzaman, “Kur’ân-ı muciz-ül beyan hadsiz kesreti mahlûkatta tezahür eden vahidiyet içinde ukulü (akılları) boğmamak için, daima o vahidiyet içinde ehadiyet cilvesini gösteriyor.” (Sözler 20 besmele bahsi). Yalnız vahidiyet anlatılırken akıllar karışabilir, onun için vahidiyet içinde ehadiyet gösterilmeli. Yani güneş anlatılırken, su damlasında yansıyan ışık, güneşin tecellisidir ve o damlada güneşte bulunan bütün özelliklerin var olduğu görülmeli, o zaman Allah’ın dışındaki zahiri varlıklara yani tabiata bir tesir verilmez ve şirk olmaz.

Bediüzzaman, Allah’ı birliğini ve Vahdaniyetini anlatırken bazen “şems-i ezeli” tabirini kullanıyor. Sanırım, Vahdaniyetin en iyi ifadesi şems-i ezeli (sonsuz güneş) tabiridir. Güneşin enerjisi hidrojenin helyuma dönüşmesi ile oluşuyor yani nükleer bir enerji dönüşümüdür. Yani somut ve soyutun (madde ve enerjinin) insanın anlayabileceği en büyük ve akla yakın misalidir.

İşte Vahdaniyet ve Ehadiyet, makro ve mikro seviyede Allah ve Rahman’ın sonsuz tecellileridirler.

Osman Koyuncu

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*