En ağır yük

Bu güne kadar izlediğim haber bültenlerinde beni en etkileyen karelerden biri: sırtında 3 yaşındaki oğlunun cesedini taşıyan baba görüntüsüydü.

Birçok TV kanalında “Babanın en ağır yükü” başlığıyla verildi bu haber.

Van Gürpınar’a 80 km. uzaklıktaki bir mezrada oturan bir ailenin 3 yaşındaki çocukları rahatsızlanıyor.

Mezra yolu kardan kapandığı için aile hastaneye gidemiyor, çaresiz telefonla yardım istiyorlar. Ama ne çare? Ne gelen olmuş, ne de giden… Minik Muharrem oracıkta can vermiş. Babası da cesedi çuvala koyup tam 16 km. yürüyerek köye taşımış.

Baba, “Oğlum ihmalden öldü” diyerek suç duyurusunda bulunmuş. Şimdi Sağlık Bakanlığı ve valilik soruşturma başlatmış. Ama giden gitmiş, minicik Muharrem şimdi cennete uçtu.

Bir babanın evlât acısını yüreğine gömerek, oğlunun cenazesini sırtlayarak 16 kilometre yolu kat etmesi nasıl bir duygudur acaba?

Bana kalırsa, bu haberden sonra, ekrana gelen “ajite” edilmiş dizi filmler, bu haberin yanında öylesine sahte ve irrite edici ki… Bu haberi bir kenara bırakıp dizi film izleyenlere hayret ettim doğrusu!

SIRADAN “TACİZ”MİŞ!

CNN Türk’te “Aykırı Sorular’ın konuğu gazeteci İsmet Berkan… Gezi olayları sırasında baş-örtülü bir kadının tacize uğrayıp dövüldüğü haberiyle ilgili, o videoyu izlediğini, ama bu güne kadar hiç konuşmadığını anlatıyor.

Haber kaynağını açıklamak istemiyor Berkan, ama “şans eseri” bulunduğu bir ortamda birisinin cep telefonuna kaydettiği görüntüleri “tesadüfen” izlediğini söylüyor.

Anladığım kadarıyla olayı küçümsüyor veya başka imalarda bulunuyor.

Diyor ki;

“Görüntü uzaktan çekilmiş… Görüntüde tacize uğradığını söyleyen kadın kucağında bebeğiyle bir kalabalığın arasına giriyor. Boş bir çocuk arabasını da itiyor. Sonra çocuk arabasının devrildiğini görüyorsunuz. Sonra kadın da çıkıyor dışarıya. Görüntü bu.”

Yani?

Acaba Berkan, kucağında bir bebek olduğu halde o kadının, boş bir bebek arabasıyla kalabalığın içine girmesini “provoke” amaçlı olduğunu mu ima ediyor? Çocuk arabasını devirip, kadının dışarı çıktığını mı söylemeye çalışıyor?

Sonra da, “Türkiye’de başörtülü, başörtüsüz kadınlar arasında bir gerginlik yok” diyor ve dahası bu olayın “sıradan bir taciz” olayı olduğunu söylüyor.

“Sıradan bir taciz” ne demek sahi?

Bir de “sıra dışı taciz” mi var?

“Taciz” ne zamandan beridir “sıradan” hale geldi ülkemizde?

Bu nasıl bir mantık, anlamakta zorlanıyorum.

Sanki, sokaklarda güpegündüz, dakika başı “taciz” olayı yaşanıyor da, kalkıp bu iğrenç fiili, sıradan bir olaymış gibi seyircinin gözünün içine baka baka, anlatacaksın.

Bu nasıl densizliktir böyle?

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*