Risale-i Nur’un elle yazılıp çoğaltıldığı ilk telif ve neşir dönemlerinde kitap az, talibi çoktu. Onun için Üstad, talep edenlere kitap verilirken çok seçici davranılmasını ve samimiyetle okuyup istifade edeceklerinden emin olunan kişilerin tercih edilmesini istiyor; verilen kitapların “muattal kalmaması,” yani okunmadan kıyıda, köşede, rafta bekletilmemesi noktasında tavsiye ve uyarılarda bulunuyordu.
Eserlerin yasak engelini aşıp matbaalarda basılma merhalesine ulaşmasından sonraki durumla ilgili olarak Tarihçe-i Hayat’taki “Risale-i Nur nedir ve nasıl bir tefsirdir?” başlığıyla yer alan yazıdaki şu cümleler de dikkat çekici:
“Az miktarda bastırılabilen, hiçbir ticarî gaye ve zihniyetle çalışılmayarak bayilere dahi verilmeyen bu eserlerin geliri, mütebaki eserlerin neşrine hasredilecektir. Büyük bir titizlik ve hassasiyetle üzerinde durduğumuz mühim bir husus da, Risale-i Nur’un lâyık ellere geçmesi ve onun hakikî fiyatı olarak en az 25 kişinin istifade etmesinin teminidir.” (s. 1048)
Tarihçe’nin de dahil olduğu külliyatın takım olarak ilk defa basılmasının üzerinden yarım asrı aşkın bir zaman geçti. Risaleler defalarca basılıp dağıtıldı; yüz binlerce eve girdi; milyonlarca insan tarafından okundu ve birçok lisana yapılan tercümeleriyle beraber, dünyanın her tarafında okunmaya devam ediliyor.
Onlarca yayınevi Risale-i Nur’u neşrediyor.
“Risale-i Nur’un medyadaki dili” olarak 45. hizmet yılına giren Yeni Asya başta olmak üzere çok sayıda periyodik yayın ve kitap çalışmasında da eserlerdeki hakikatler anlatılıyor.
Şerh, izah ve tanzim mahiyetindeki bu çalışmalar, gerek Türkiye’de, gerekse başka ülkelerde, akademik mahfiller dahil olmak üzere, son derece geniş bir ölçekte devam ediyor.
Ama bu bolluk, TV, internet, sosyal medya gibi araçların öne çıkması ve genel anlamdaki dünyevîleşme rüzgârı gibi sebeplerle muhatap kitlede oluşan rehavet duvarına çarpıyor.
Onun için, basılı gazete, dergi ve kitaba ilgiyi, okuma ve okutma ekseninde canlandırmalıyız.
Benzer konuda makaleler:
- Risale-i Nur’u engelleme kurulu
- Yeni Asya Neşriyat TÜYAP´ta
- Sadeleştirme inadı
- Kütüphane lâzım değil mi?
- Eyvah, çocuklar ‘Bismillah’ dedi!
- Yeni Asya Satış Pazarlama Koordinatörü Faik Altun: Renkli faaliyetlerimizle “Kocaeli”de olacağız
- Bursa’da kitap baharı
- Risale-i Nur meydandadır
- Nerde kalmıştık?
- Bandrolde son durum
1959 Kütahya doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini burada tamamladıktan sonra İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdi. Fakülteye girdiği yıl Yeni Asya Yayınlarında çalışmaya başladı. Yayınevinin çıkardığı çok sayıda kitabın editörlüğünü yaptı. Bu görevini sürdürürken, 1984-92 yılları arasında, aylık Köprü dergisinin sorumluluğunu üstlendi. 1988 yılı başından itibaren yayına başlayan Bizim Aile dergisinin kurucu editörü oldu. 1992 yılından bu yana Yeni Asya Gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliği ve Başyazarlığı görevlerini yürütüyor.
İlk yorum yapan olun