En kuvvetli iman; en kuvvetli sevgi…

Bizler hayatımızda tek bir düşüncenin, fikrin, emrin gerçekleşmesine mahkûmuz: Allah’ı (cc) ve Resulullah’ı (asm) sevmek… Sevgimizin gerçekleşmesi için ubudiyet ve itaatte, sünnete ittibada kendimizi gayrete ve şevke getirerek, muvaffak olabilmek yolunda durmadan çalışmak.

Niyetimiz, amelimizin halini ve neticesini gösterir. Eğer gerçekten Allah’ı (cc) seviyorsak hakikî bir kul olarak sevgimizi göstermeliyiz. Yine Rabbimizi seviyorsak Habib-i Ekrem’i (asm) sevmeliyiz ve O’nun sevdiğini de sevmeliyiz. Daima Allah (cc) sevgisi, Resulullah (asm) sevgisini; Resulullah (asm) sevgisi de Allah (cc) sevgisini bizlere ikaz edebilmelidir.

Kullukta, ubudiyette kararlı olmak, azmimizi devamlı kılmak; Allah’ı (cc) ve Resulullah’ı (asm) sevmemizde birinci derecede bizi harekete getiren bir muharrik güç olacaktır.

İrademizi devamlı olarak marifetullah ve muhabbetullah ile meşgul edebilmek için Kur’ân’ın âyetlerini ve kâinata serpilen, yayılan tekvini âyetleri dikkatle, tefekkürle daimî bir surette okuyabilmeliyiz. Bu konuda birinci rehberimiz ve yol göstericimiz elbette Resul-u Ekrem (asm) olmalıdır. Efendimizin (asm) sevgisiyle, Rabbimizin sevgisini hem Kur’ân’dan hem de kâinat kitabından okuyabilmeliyiz.

Cesaret ve azimet, kutsî ve manevî olan bu sevgi yolunda bizim birinci yardımcımız olmalıdır. Cehaletin, nefsin, şeytanın ve gafletin bizi Allah ve Resulunü (asm) sevmekten alıkoymasına ciddî bir cesurluk ve mükemmel bir azimle müsaade etmemeliyiz.

Şuurumuzu, bilincimizi kullanarak, irademizi ve aklımızı zorlayarak; kalp ve ruhun en son dairelerinde, sınırlarında muhabbetimizi, sevgimizi Rabbimize (cc) ve Efendimize (asm) takdim edebilmeli, sunabilmeliyiz.

Merakla, sorarak, ilim talim ederek, araştırarak, kıyaslayarak ve kendimize ispat ederek sevgimizi, Allah’a (cc) ve Resulüne (asm) olan sevgimizi; varlık âlemine gelmiş, şahit olduğumuz her şeyde okuyarak öğrenebilmeliyiz.

Dünya ve ahirette, maddî manevî her şeyin üstünde tutup, görüp, muamele edeceğimiz bu sevgimizi, muhabbetimizi imanla, imanın nuruyla, imanın bize kazandırdığı sonsuz sevgiyle süslemeliyiz. İmanın sevgisiyle Allah’ı (cc) ve Resulünü (asm) sevebileceğimizi hiç unutmamalıyız…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*