En yüksek gür sadâ ve şefkat

Şefkat, nur mesleğinin temeli ve muhabbet fedailerinin adeta bir anne ruhu ile tüm insanlığın iki cihan saadeti için çabaları ve duâları elbette Sonsuz Rahmet Sahibi tarafından karşılıksız bırakılmayacaktır. Yeryüzünü ve belki de ötesini kuşatacak sonsuz sevgi, nur zemininde yayılacaktır. Nur kuşatıcıdır ve letafeti nisbetinde engelleri aşar. Katı duvarlar ve duvarlar mânâsındaki siyasî yaklaşımlar, teşkilâtlar nurun yayılmasına ve sirayetine engel olamazlar.

Şu an toplumların ve dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu şey sevgi olmalı. Bu sevgi de karşılıksız sadece sevmek adına ve sevgideki güzellik ekseninde bir sevgi olduğunda mutlu bir dünya arzusu gerçekleşecek demektir. Bu sevginin ferdin duygu dünyasında karşılığı şefkat. Şefkat Rahman ve Rahim olan Âlemlerin Rabbi’nin bu isimlerinden varlık âlemine Âlemlere Rahmet olan zatın (a.s.m.) nuru ile yansıyan bir mânâ. Şefkatin ise, sosyal düzende en safi temsilcileri anneler ve duygular içinde annelik duygusu bu karşılıksız sevgi mânâsına en yakın hal olmalı.

Sosyal yapının şekillendirilmesi yönünde adımlar atılırken belki de üzerinde durulması gereken en önemli kurum aile ve aile içinde de konum olarak annelik. Anneler Günü, annelerin hiç olmazsa senede bir gün hatırlanması anlamında güzel bir adım. Ancak bu gün sadece çocukların annelerine hediye alıp sevgi dolu duygularını dile getirdikleri faaliyetlerle sınırlı kalmamalı diye düşünüyorum. Sosyolojik ve sosyal psikolojik açıdan anneliğin toplum hayatında arz ettiği önem, bu ve ilgili bilimlerce çalışılmalı, bunların topluma anlatıldığı seminerler, konferanslar, paneller gibi faaliyetler düzenlenmelidir. Anneliğin ve annelerin ifa ettiği vazife yalnızca kendi evlâtları ile bağlantılı olarak ele alınmamalı, toplumun geneli açısından ve sağlıklı bir toplum oluşması anlamında ifade ettikleri anlam ve önem üzerine basılarak vurgulanmalıdır.

Sağlıklı bir sosyal yapı ancak sevgi ile tesis edilmiş ilişkilerin sevgi ile kurulduğu toplumlarda mümkün gözükmektedir. Varlığın ve kâinatın genel âhengini belirleyen uyumlu ritminin arka planındaki beste de güzellikten gözükmeye doğru uzanan ve muhabbet temasının işlendiği tarzda âlemimize uzanmaktadır. Toplumun kaybettiği değerlerin başında belki de sevgi ve varlığın genelini kuşatan muhabbet ritmini kaybetmişlik gelmektedir. Bu noktada toplumun yeniden inşasında ve küreselleşen dünyanın geleceğine yönelik olarak atılan adımlarda şefkat kahramanları olan annelerin ve özellikle annelik konumunun lâyık olduğu yere yükseltilmesine yönelik adımlar büyük önem arz etmektedir.

Toplumun geleceğini şekillendirecek adımlardan olduğu düşünülen eğitim, sağlık gibi konuların da merkezî yerinde anneler yer almaktadır. Beden ve ruh sağlığı açısından toplumun içinde bulunduğu hali şekillendirmede annelerin önemi fark edildiğinde ve o noktaya yönelik etkili adımlar atıldığında ancak istenilen sağlıklı toplum hedefi sağlanabilir gözükmektedir. Annelerin statüsüne yönelik adımlar, onların sosyal ve ekonomik sıkıntılarını giderme yolundaki gayretler toplumun geleceğine yapılan yatırımlar olarak algılanmalı ve üzerinde ciddiyetle durulmalıdır. Bu anlamda annelere ve annelik müessesesine yönelik adımlar toplum içinde doktorlara ve öğretmenlere yönelik adımlardan farklı değildir.

Dünyanın sağlıklı geleceği sevgi toplumlarının inşasında yatmaktadır. Bu teşebbüsün başarısında toplum inşasına yönelik toplum mühendisliğinin merkezine şefkat kahramanı olan annelerin ve annelik kurumunun oturtulması elzemdir. Bu belki de bütün ekonomik ve diplomatik girişimlerin ötesinde bir tesir oluşturacak şeffaf kavramlar olan sevginin, şefkatin geniş kuşatıcılığı ve sınır tanımaz katı maddelere de nüfuz eden letafeti ile dünyayı ve toplumları derinden etkileyecektir. Bu konu çok önemsenmeli yakın gelecekte maddî gücün, siyasî etkinliğin, diplomatik girişimlerin değil, sevginin ve duânın etkilerinin çok daha önemli olduğunun herkes tarafından anlaşılacağı bilinmelidir. Gelecekte temel değerlere ve sevgiye yatırım yapan ve duânın gücüne inanan toplumlar kazanacaktır. Bu anlamda Risâle-i Nur mesleğinin temel prensiplerinden birinin şefkat olduğu unutulmamalıdır.

Artık insanlık sevginin önemini hissetme meylinde bir rotaya girmiş gibidir. Kavgalar ve savaşlarla şu küçük dünyayı zindana çevirmek yerine, kâinatı kuşatan sevgiyi nur-u Muhammedi (a.s.m.) ile hissetmek ve insanlığın beraberliğini tevhid mânâsında arzu edip bu yolda gayret göstermek en büyük sorumluluğumuz olmalı. Şefkat nur mesleğinin temeli ve muhabbet fedailerinin adeta bir anne ruhu ile tüm insanlığın iki cihan saadeti için çabaları ve duâları elbette Sonsuz Rahmet Sahibi tarafından karşılıksız bırakılmayacaktır. Yeryüzünü ve belki de ötesini kuşatacak sonsuz sevgi nur zemininde yayılacaktır. Nur kuşatıcıdır ve letafeti nisbetinde engelleri aşar. Katı duvarlar ve duvarlar mânâsındaki siyasî yaklaşımlar, teşkilâtlar nurun yayılmasına ve sirayetine engel olamazlar. O halde, asıl güç nuranî alandadır. Yani sevgi ve şefkat mânâsını keşfedenler dünyaya yön verecek güçlü duâyı etmiş olacaktır. Para ve silâhın, kuşatılan alanın önünde duramayacağı bu nuranî güç geleceğin dünyasında çok daha net hissedilecek ve insanlık bu atmosferin etkisine daha çok girecek gibidir. İstikbal inkılâpları içinde en yüksek gür sadâ İslâm olacak ve bu sadâ nuranî bir zeminde insanların gönüllerine ulaşacaktır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*