EuroNur’umuz 20 yaşında…

Bundan tam yirmi sene önce… Ve İkinci Milenyum’un da tam başında. Zemherinin dimağları donduran günlerinde doğmuş, “SaidNursi.de”… Bu yol hep tevafuklu etaplarla örülüdür. Elektronik medyadan Kur’ân düşmanlarının fevkalâde istifadesini gören Avrupa Nur Cemaati, meşveretle bu “Nur Sitesi’nin” doğumunu kararlaştırmışlar. Said Nursî’nin “medeniyet harikalarının” Kur’ân dâvâsındaki kullanımını Risale-i Nur Külliyatı’ndan okuyan “Nur Sevdalıları”, Kur’ân’ın bir mu’cizesi olan şu digital medyayı Risale-i Nur hizmetlerinde kullanmaya başladıklarında, İstanbul’dan İnebolu’ya Selâhattin Çelebi’nin getirdiği “bin kalemli Nurcu” makinesinin o günün kahramanlarına yaşattığı duyguları yaşatmıştı. Bir anda dünyamız küçülüp bir köye dönüşmüştü, haberleşmede…

Medeniyetin harikalarını, maalesef önce Kur’ân düşmanları kullanıyorlar. Hakim cereyanlar, gayr-ı meşrû servetler ve global cemaatler hep onlara imkân sağladı. Dün değil, Cihan Harpleri’nden bu yana hep böyle oldu. ”Nasıl ki havârık-ı medeniyet namı altındaki ihsanat-ı İlâhiyyeyi bu mimsiz, gaddar medeniyet hüsn-ü istimal ile şükrünü eda edemeyerek tahribata sarf edip küfran-ı nimet ettiği için öyle bir tokat yedi ki, bütün bütün saadet-i hayatiyeyi kaybettirdi. Ve en medenî tasavvur ettiği insanları, en bedevî ve vahşî derekesinden daha aşağıya indirdi. Cehenneme gitmeden evvel, Cehennem azabını tattırıyor.” İşte hem bu gidişata karşı durmak ve hem de “küre-i havanın yüz binler kelimeleri birden söyleyen ve bir dili olan radyo unsuru, nev-i beşere öyle bir nimet-i İlâhiyyedir ki, küre-i havayı bütün zerratıyla şükür ve hamd ü senayla doldurmak lâzım gelirken…” manalarına hizmet etme gayretinin bir neticesi de kabul edilebilinir, bu Nurlu sayfa. Nur Talebelerinin hava âlemi neşriyatının turfanda meyvesi olduğunu zaten hatırlıyorsunuzdur.

Efendimizin (asm), her nefsin rehber edineceği, amellerin en faziletlisi az da olsa devamlı olanıdır, prensibine iktida ile Nur Cemaati, meşveret ile bu sitede Risale-i Nur’u ve şerhleri manasındaki sair haber ve yazıları neşr etmeye başladığında, en büyük desteği “Yeni Asya Camiası’ndan” almıştı. Zaten o da kendisini Yeni Asya’nın gurbetteki küçük bir temsilcisi olarak görüyordu. Yeni Asya’ya şu yirmi sene zarfında içerden ve dışardan gelen saldırılar karşısında EuroNur, en büyük destekçi ve yardımcı olarak mücahedesine devam etti. Tıpkı Yeni Asya gibi şûrânın emriyle kalktı, oturdu ve Şahs-ı Maneviyi temsil eden meşveretin istikametinde konuştu ve sustu. Yeni Asya’nın dijital yapısında çekirdek oldu. Bazen dışardan gelen saldırılara karşı bekçilik yaptı ve cemaatin tesanüdünü üşütecek her soğuk dalgaya karşı, muhabbetten gelen hararetiyle mukabele etti.

Biraz sağırca ve yavaşça yürüyen şûrâ ile tam yirmi sene. Avrupa Türkiye gibi çok hareketli değildir. Kanun hakimiyeti, prensipler ve demokrasinin çarkları, sosyal hayatta büyük kaoslara müsaade etmez. Sür’ati, hareketi, renkliliği ve kısmen kaosu tercih eden bir çok Avrupalı’nın Türkiye’mize ve bilhassa İstanbul’a yerleştiğini belki biliyorsunuzdur. Yani, Türkiye’de; bir neşir organını, velevki elektronik de olsa bilâinkıta yürütmenin, Avrupa’dan çok zor olduğunu söylemek istiyoruz. İşte “SaidNursi.de”, AB’deki bu müsbet çizgi ve gidişattan istifade ederek, kıt kanaat imkânlarıyla çok yönlü yayınını devam ettiriyor.

Türkiye’deki dostlarımızın beklentilerini müşahhasça bilemezsek de, kısmen hissedebiliyoruz. Bu güne kadar tam yirmi beş bin makaleyi beş yüze yakın yazarıyla neşreden EuroNur’un neden Almanca yayına geçmediğini çoklukla soruyorlar. Buradan yayınlanacak haber, kitap veya makalelerle oluşacak efkâr-ı ammeye cevap verebilecek bir seviyeye gelmeye çalışan Avrupa Nur Cemaati, bu günlerin de çok yakın olduğunu söylüyorlar. Mütemadiyen, İslâm’ın Avrupa’nın bir parçası olduğunu dillendirmeye başlayan Alman, Fransız, Avusturyalı, İsveç, İsviçreli, İtalyan ve Norveçli toplum temsilcilerini, idarecileri ve İsevî Ruhanilerini yayınlarıyla mahcup etmemek için, “sürdürülebilirlik” noktasına doğru ilerlediklerini söyleyen EuroNur, redaksiyon ve neşriyat heyetleri, ”gurbetin 4. nesle vatan olmasına ramak kaldığını” nazara veriyorlar. Dedelerinin dillerini “Risale-i Nur ile öğrenen” ve yine bu dil sayesinde Müslüman Türk kültürünü kısmen muhafaza eden Avrupa’daki “Türk kökenli Avrupalılar” için Kur’ân hakikatlerini neşir, geçmiş üslûplardan mutlaka farklı olacaktır. Benim gibi iki nesil arasında kalmışlara da galiba duâ etmek düşüyor.

EuroNur’un Allah’a şükrederek tahdis-i nimet suretinde ifade ettiği üç meseleye de kısaca değinelim. Evvelâ Risale-i Nur Talebelerinin “şahs-ı manevisi” çizgisinin dışına çıkılmamış, bu sitede. Ferdiyetten uzak, şûrâya bağlı ve tesanüdü besleyen bir çizgiyi takip etmiş. İkinci olarak, bu siteye girmiş her çizginin “meşveret” ile girdiğini ve Risale-i Nur’u neşretmeye yönelik yazıların ve Nurların şerhinde yardımcı olacak bilgilerin söz konusu yirmi beş bin makaleyi oluşturduğunu ifade edelim. Araştırma yapmak isteyenlere büyük fırsatlar ve imkânlar sunuyor. Üçüncü nokta ise; Yeni Asya ile yürüttüğü muhteşem koordine ile, problemsiz olarak tam üç bin videoyu seyirci-dinleyicilerine ulaştırmış. Bu hizmetin yayın heyeti de Almanya ve Türkiye’den müstakilen yardım etmeye çalışıyorlar. Hem neşir ve hem de meşveret iç içe, elhamdülillah.

EuroNur’un yalnızca Almanca değil; diğer Avrupa dillerinde de yayın yapması gerektiğini söyleyen takipçilerine hak vermemek mümkün mü? Risale-i Nur Cemaati’nin şahs-ı manevisi kuvvetlendikçe, Avrupa Nur Cemaati de inşallah üzerine düşeni yapmaya gayret gösterecektir. Bu fıtrî büyümenin önünde, ancak felâketler set olabilir.

Cemal ve Rahmetiyle bu güne kadar, şu iman ve Kur’ân hizmetinde bize yardım eden Rabbimizin, bu minval üzere çok güzel günlere taşıyacağına inanıyor ve rahmetinden bekliyoruz. Ümit, ferec, muhabbet, sürur ve sevinç içinde EURONUR’un velâdetini kutluyor, emeği geçen bütün kardeşlerimize duâ ediyoruz.

Benzer konuda makaleler:

3 Yorum

  1. Nurları Avrupaya taşıyan kahramanların çocukları ve torunlarını tebrik ediyoruz. Nice onlarca yıllara…

  2. Avrupadaki sebatkar ve fedakar nurcuların aynası olarak Saidnursi.de sitesini tebrik ediyoruz.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*