Fethin sembolü hâlâ mahzun…

İstanbul’un fethinin yıldönümü yaklaşırken, fethin sembolü olan Ayasofya Camii hâlâ ibadete kapalı. Resmî Gazete’de dahi yayınlanmayan bir Bakanlar Kurulu kararı(!) ile minarelerinden ezan sesinin susturulmasının üzerinden 79 yıl geçmesine rağmen açılmıyor, açılamıyor.

Açılması gündeme getirildiğinde çeşitli bahaneler ileri sürülüyor. Hatta meseleye şaşı bakış sergileniyor.

Malûmunuz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ayasofya’nın ibadete açılması ile ilgili öyle bir şey söyledi ki, hem şaşkınlık meydana getirdi, hem de Ayasofya’nın ibadete açılması konusuna nasıl baktığını ortaya koydu. “Ayasofya’nın cami olmasıyla ilgili çalışma var mı?” sorusunu şöyle cevaplamıştı: “Şu anda Sultanahmet Camii çok boş. Hemen Ayasofya’nın karşısında. Orası bile dolmuyor. Sultanahmet dolarsa Ayasofya’yı da gündeme alabiliriz.”

Bu sözün neresinden tutsanız elinizde kalır.

Erdoğan bunu söyleyip kapıyı aralayınca peşinden kendi bakanları da geldi. Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış da, “Bu işler imza ile olmaz, ilgili makamın yetkili kişileri ile olur. Fatih Sultan Mehmed’in mirasına biz de sizin gibi sahip çıkıyoruz, Ayasofya bu yüzden önemli fakat ondan önce Sultan Ahmet Camii’ni doldurmamız gerekiyor. Daha sonra Ayasofya’yı cami yapmak için çalışmalara başlayalım” diyerek AKP hükümetinin meseleye nasıl (!) baktığını ortaya koydu.

AKP hükümeti eski Kültür Bakanlarından birisinin de bu mesele hatırlatılınca, “Bu tür tartışmalar ülkeye fayda getirmez. Bu haliyle insanlığa hizmet ediyor” dediğini de burada hatırlatmakta fayda var.

Erdoğan’ın sözünü tevil edenler oldu. Ama hak ve hakkın yanında olanlar bunun tevil götürmeyeceğini kabul ettiler. Kendilerinden tepki gelmesi beklenen çevreler sessiz kaldılar. Başkası söylemesi durumunda adeta yeri göğü inletecek olanların böyle sessiz kalmaları aslında daha çok şaşılacak bir şey.

Şimdi burada, İstanbul Ataşehir’de yapılan Mimar Sinan Camii ile Çamlıca’da yapılması plânlanan camiyi hatırlatarak, “Acaba bütün camiler dolu olduğu için mi bu camiler yapıldı ve yapılacak?” sorusunu da sormak bu sözler karşısında manasız kalır.

Zira Erdoğan’ın Mimar Sinan Camii’nin açılışında, “Ya Rab camilerimizi cemaatsiz, Kur’ân’sız; minarelerimizi de ezansız bırakma” demesi çok doğru bir söz. Ama Ayasofya için söylediği söz dikkate alındığında bu sözde samimiyet aranmaz mı? Zira 1934’ten beri müze olan Ayasofya, 79 yıldır cemaatsiz! Bunu bilmiyor mu? Yoksa başka hesaplar mı peşinde? Bu haklı sorular insanın kafasına takılıyor…

*  *  *
Bu arada buraya bir not düşelim. CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, “Başbakan Erdoğan Ayasofya’yı ibadete açsın, ellerinden öperim” dedi. Özel bir televizyon kanalına konuşan Aygün, camilerle siyaset yapmanın yanlışlığına dikkat çekerken dikkate alınacak sözler söyledi. “Sayın Başbakan eğer bu camiler konusunda samimiyse Ayasofya’yı ibadete açsın. Ayasofya’yı Atatürk ibadete kapattıysa, Tayyip Erdoğan da açsın. Gidip Tayyip Erdoğan’ın elini öpeceğim. Ayasofya’yı açarsa ben de yanında duracağım. Kulis yapacağım. Orası bizim camimiz. Niye Ayasofya’yı ibadete açmıyorsun. Bu konuda samimiyim. Benim içimde bir özlemdir Ayasofya’da namaz kılmak. Açsın ibadete Sayın Başbakanın arkasında namaz kılacağım. Bu ülkenin yüzde 98’i Müslüman değil mi? Niye orda müze olarak duruyor. Açın Ayasofya’yı ibadete. Bunu engelleyen kim? Kim var bunun önünde? CHP buna karşı çıkmaz. Ben de CHP’de bunun kulisini yapacağım. Bunu keşke AK Parti milletvekili söylemiş olsaydı” diye soruları peşpeşe sıraladı.

* *  *
AYASOFYA KONFERANSI’NA BEKLERİZ

Ankara Temsilciliği olarak bu anlamlı günün öncesinde bütün bunların konuşulacağı bir konferans tertip ettik.

Meclis’te DYP Isparta milletvekili olarak görev yaptığı 18 ve 19. dönemlerde Ayasofya’nın ibadete açılması için kanun teklifleri veren Ertekin Durutürk o dönemde yaşananları anlatacak.

9 yaşında hiç görmediği Ayasofya’yı rüyasında gören, milletvekili olunca siyasetteki en büyük arzusu olarak Ayasofya’nın ibadete açılmasını hedef koyan Durutürk, kanun teklifinin Meclis’te görüşülmesi sırasında yaşadıklarını anlatacak. Teklifin gündeme alınmasının sadece 6 oyla reddedilmesinin arkasındaki gelişmeleri izah edecek.

Memur-Sen Akif İnan Salonu’nda (Özveren Sok. No: 9 Demirtepe-Ankara) bugün saat 15.00’de yapılacak olan konferansa bütün okuyucularımızı bekliyoruz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*