Filistin-İsrail barışı: Obama’nın sihirbazlığı yetecek mi?

Bugün ABD Başkanı amatör sihirbaz Obama’nın başkanlığında Filistin ve İsrail liderleri yeniden doğrudan görüşmelere başlamak üzere bir araya geliyor.

Obama’nın sihirbazlığı nerden geliyor derseniz, gerek Irak’taki hezimeti başarı gibi göstermek için süslü konuşmalar yapmasından ve gerekçe herkesin başından yürümeyeceğini bildiği bu görüşmelerde bir yıl içinde başarıya ulaşılacakmış gibi göstermeye çalışmasından.

Ama tıpkı çocukların sihirbazlık gösterileri gibi, kendisi dışında kimse sihirlerine inanmıyor.

Öncelikle Filistin tarafından Abbas’ın bu görüşmelere katılmasını destekleyenlerin sayısı hayli sınırlı. Yani el Fetih içindeki bir çok grup 17 senedir süren ve şu ana kadar hiçbir somut sonuca ulaşmayan görüşmelerin sürdürülmesini oyalama olarak görüyor. Bu yüzden Abbas’ın kendi bölgesinde bile halk ve partili desteği yeterli değil.

İkinci olarak bölünmüş Filistin’in Gazze bölgesini kontrolü altında tutan Hamas görüşmelere tamamen karşı. Görüşmelerden bir gün önce bu konudaki karşı tavrını –hem de Ramazan gününde bir Müslümana asla yakışmayacak çirkinlikte birisi hamile dört masum insanı öldürerek- gösterdi.

İsrail tarafına gelince; barış yanlısı asla olmayan bir koalisyonun lideri olan Netanyahu’nun elini daraltan bir çok sorun var. Ama en başta kendisi de böyle bir barışa ulaşılacağına inanmıyor. Dolaysıyla gerekli siyasal desteği bulması güç görünüyor.

Zaten görüşmelerin kısa süre içinde kesilmesi tehlikesi ufukta duruyor. Doğu Kudüs’teki yeni yerleşim inşasını 28 Eylüle kadar askıya alan İsrail, bu tarihi uzatmazsa, Filistin tarafı hemen görüşmelerden çekilecek.

Peki İsrail nasıl bir barış istiyor? İsrail 1967 işgali sonrası sınırları koruduğu, Doğu Kudüs’te kurduğu yerleşim yerlerinin de kendi sınırları içinde yer aldığı, işgal altındaki topraklarda kurduğu ve halen 500.000 Yahudi’nin yaşadığı yeşil hattın ötesindeki toprakların da kendisine verildiği bir ikili devlet istiyor. Yani işgal ettiklerim yanıma kâr kalsın diyor. Bunu da şöyle ifade ediyorlar: “benim olduğunu düşündüklerimi sen zaten benim olarak kabul ettin” (Yeşil Hattın içindeki İsrail); “senin olduğunu düşündüğün kısım da benim” (yeni yerleşimler); “geriye kalan senin olduğunu düşündüğün yerler hakkında ise haydi konuşalım!”.

Filistin’in böyle bir barışı kabul etme şansı yok. Hamas’ın dışlandığı, yeni yerleşimlerin sürdüğü, işgal altındaki toprakların önemli bir kısmının İsrail’e mal edildiği, yani “hep ver, hiç alma” anlayışına dayalı bir çözüm, çözüm değildir.

Bu durumda başta söylediğimiz gibi Obama ya sihirbazlığını gösterip, torbadan barış çıkaracak, ya da Irak hezimetini başarı gibi göstermesinde olduğu gibi, olmayan barışı barış gibi göstermeye çalışacak. Peki kim ona inanacak? Yalnızca kendisi.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*