Fırıncı Ağabeyin ardından

Mehmet Fırıncı Ağabey Nur hizmetinin 1950’den sonraki İstanbul serencamında temayüz etmiş isimlerdendi. Üstadı Fatih-Çarşamba’daki evinde misafir etmiş; Gençlik Rehberi mahkemesi safahatına katılmış; Süleymaniye Kirazlımescit’te Zübeyir Ağabeyle birlikte hizmet edenler arasında yer almıştı.

Kutlular Ağabeyin 1960 başlarında dahil olduğu bu kadroda—1954’te Üstadın izniyle Almanya’ya gitmiş olan—Muhsin Alev, Mehmet Emin Birinci, Ahmet Aytimur, Üzeyir Şenler ve Hakkı Yavuztürk Ağabeyler vardı.

Risalelerin önce teksirle çoğaltılması ve sonra matbaalarda basılması gibi çalışmaların öncüleri bu genç ekibin mensuplarıydı.

Ekipten ahirete ilk giden, Yavuztürk oldu (5.1.07). 4 ay sonra Birinci, 2014’te Şenler, 2016’da Aytimur, geçen yıl Alev vefat etti.

Bu listeye katılan son isim Fırıncı Ağabey.

Yeni Asya ailesine dahil olduğumuz 70’li yıllardan beri tanıdığımız Fırıncı Ağabey, İttihad’ın da, Yeni Asya’nın da kuruluşunda bulunmuş “Üç Mehmet’ler”den biriydi. Risale-i Nur’un diğer dillere çevrilmesi ve dünyaya tanıtılması çalışmalarında büyük emeği vardı.

1990’a kadar beraber geldik.

Ne yazık ki, o senenin 3 Ocak’ında yollarımız ayrıldı. Bu üzücü ayrılık, Yeni Asya ekolüne ve hizmetlerine çok büyük zarar verdi.

Ama sonra Yeni Asya çok kısa zamanda toparlandı ve kaldığı yerden yola devam etti.

2005’teki 35. yıldönümümüzde, ihtilâfların tortu ve tahribatını atmak için bir “açılım” yaptık. Sungur, Yeğin, Birinci ve Fırıncı Ağabeylerle mülâkatlar yapıp yayınladık; İstanbul, Ankara ve Konya’da yapılan Üstadı anma programlarına davet ettik, çoğu katıldı.

Ne var ki, Nur camiasına bayram coşkusu yaşatan bu beraberlik devam ettirilemedi. Araya yine siyaset fitnesi sokuldu. Özellikle son dönemde maalesef yine siyaset namına hem Yeni Asya camiasını, hem hukuksuzluk sürecinin mağdurlarını son derece rencide eden üzücü tavır ve söylemler sergilendi.

Böyle haller karşısında bize düşen, bu vefatlardan dünyevî-siyasî ihtilâfların kardeşlik hukukunu bozup kalp kırmaya değmediği, kul hakkına ve şahs-ı manevînin hukukuna hassasiyetle riayetin ve helâlleşmenin önemi dersini çıkararak yola devam etmek olmalı.

Allah rahmet eylesin, ailesinin başı sağ olsun.

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Kazım bey, sufyani fırtınayı/fitneyi, siyasi iftiraklar diyerek hafife almak pek münasib olmasa gerek. Yaklaşık bir asırlık sufyanlar çağının son temsilcilerini ya tanıyamıyoruz ya da çekiniyoruz. Mecmua olarak hakkın ve hukukun yanında durma gayreti içerisindeniz. Allah gayret ve muvaffakiyetlerinizi ziyadelendirsin. Lakin sufyan fitnesini lutfen siyasi vs. gibi kavramlarla küçük bir vaka gibi ele almayalım. Bunun da vebalin hem de ağır bir vebalinin olacağını hatırdan dur eylemeyelim. Selametle

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*