Güç ve popüler kültür ilişkisi

Popüler kültür her daim revaçtadır. Adı üstünde: popüler kültür!

Popüler kültür, kültürel değerleri ve gelenekleri yıkar. Yerine çoğu zaman kültürsüzlük ve bağımlı bireylere sunulan tüketim malzemesi sunar.

Ahmet Oktay, “Popüler kültür, gündelik olarak yeniden üretilmesinin bir girdisi olarak eğlenceyi içerir. Geniş anlamıyla, belirli bir yaşam tarzının ideolojik olarak yeniden üretilmesinin ön koşullarını sağlar” der. (Popüler Kültür, İletişim Yayınları)

Ülkemizde, özellikle son yıllarda meydana gelen aşırı mal tüketimi ve kitlelerin tüketim istekleri ile harcama ihtiyaçlarının artması sonucu, popüler kültürün alıcısı olan çalışan kesim, ilginç bir tüketim histerisine girdi. Böylelikle, üretim yerine tüketim arzusuna yönelik ilk başarı sağlanmış oldu bazı mahfillerce.

Bu yüzden “kullan-at” ideolojisi yerleşti. Gerçek hayat yerine başkalarına özenen bir yaşama arzusu ağır bastı. Kurgu hayatlara özendirildi kitleler.

İnsanlar, reklamlardaki malları tüketme güdüsüne sokuldu. Dizi filmlerde bilinçaltı mesaj ve reklamlarla üst sınıfa özenti oluşturuldu. Sıradan hayatlarını ünlülere  “benzetme” çabasına girdiler.

Bir araştırmacının sözlerini aktaralım sırası gelmişken;

“Kimliğimiz toplumsal rollerimize göre oluştuğu için, bugün, kişi olarak kendimizi gitgide daha büyük bir anonimleşme içinde bulmakta, bunu önleyebilmek için sahip olduğumuz nesnelere bireysellik vererek, kendimize kimlik edinmeye çalışmaktayız. Fakat bu bulduğumuz kimliği, satın aldığımız kitlesel üretim mamüllerine duyduğumuz saygı sayesinde kazanabilmiş olmaktayız.”
(Spencer C. Benneth)

Şimdi bütün bunları niye yazıyoruz:

Şundan; Geçen hafta Başbakan iki isimle sessiz sedasız bir görüşme gerçekleştirdi.

Başbakan Erdoğan’ın popüler kültürün öne çıkan iki isimle gizlice görüşmesindeki amaç ne olabilir?

Hem davet kimden geldi, bu da bilinmiyor.

Henüz görüşmenin muhtevasıyla ilgili herhangi bir açıklama da yapılmadı.

Kabul edelim ki, Acun Ilıcalı ve Rıdvan Dilmen şu an popüler kültürün gözde isimlerinden.

Acun Ilıcalı, en çok izlenen televizyon formatlarını satın alarak, Türkiye’ye uyarlayan bir televizyoncu. İşini iyi kotarıyor.

Üstelik yeni satın aldığı bir televizyon kanalı da var: TV. En çok izlenen program ve yapımlara imza atan Acun Ilıcalı herhalde Başbakan’la “kuru fasülyenin faydaları”nı görüşmemiştir.

Ya Rıdvan Dilmen?

Futbol yorumlarıyla öne çıkan Dilmen’in tesbitleri birçok kişinin dilinde. Alanında başarılı bir yorumcu.

Şimdi ortaya şöyle bir görüntü çıkıyor:

Başbakan, Acun Ilıcalı ve Rıdvan Dilmen gö-rüştü… Buraya kadar iyi, tamam. Peki, nasıl bir sonuç çıkaracağız biz görüşmeden?

Acaba bu yeni dönem için hükümet bir strateji mi gerçekleştirecek? Yoksa iktidar popüler kültürü kendine mi yontacak? Bilemiyoruz.

Bildiğimiz bir şey varsa, o da: gücü elinde bulunduran “erk”in popüler kültürü ve temsilcilerini tepe tepe kullandığıdır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*