Gül kokulu Efendim (asm)

Anlatmak istedim seni, naçiz dilim yetmedi
Anlatıp, anlatıp durdum; anlatacak, bitmedi
Sana olan hasretimiz hiçbir zaman dinmedi
Âlemlere rahmetsin sen, şefaat et Efendim

     Gül dediler senin için, gül kokulu tenine
     Ümmetine ümit oldun, merhem sürdün derdine
     Yâran-adüv fark etmedi, güvendirdin kendine
     Ahalinin gözdesiydin, “emin”iydin Efendim

Dâvânı tüm cihana ilân ettin, yılmadın
Kralların, sultanların mihnetinde kalmadın
Ayağına serdikleri nimetlere kanmadın
Kurdu, kuşu Yaratan’ın resûlüsün Efendim

     Merhametin, mahlûkatı çepeçevre kuşattı
     Şefkatini siyah, beyaz bütün ümmetin tattı
     Olmasaydın bu âlemde, bu hâl bizden uzaktı
     Sınıf farkı gözetmeden, sevgi sundun Efendim

Rabbim seni ne çok sevdi, sana “Habibim” dedi
Beşer İslâm’ı tanısın, senden duysun istedi
Birçok nâdan gaflet etti, kıymetini bilmedi
İnsanlığa yol gösterdin, rehber oldun Efendim

     Emredildiğin gibi, dümdüz, dosdoğru oldun
     Güzel ahlâkı yaşamak, öğretmek için doğdun
     Mi’rac’da, ümmetinin affını diliyordun
     Kemâlâtın zirvesinde halkedildin Efendim

Kul olarak acı çektin, doyasıya yemedin
Ne masuma, ne mücrime “Neden, niçin?” demedin
Kabahati bağışladın, kat’iyen çok görmedin
Hulûku’l-Kur’ân olarak, örnek oldun Efendim

     Taş attılar, baş yardılar; sana eza verdiler
     Muhabbet dolu ruhunun vüs’atini sezdiler
     Sanemler savrulur diye, Hak yola girmediler
     Umman gibi ümidinle, hep çağırdın Efendim

Bazen zaman, senin için, âdetini değiştirdi
Batacakken güneş, döndü; namazını yetiştirdi
Merkûbun Burak, Kâb-ı Kavseyn’e eriştirdi
Rabbimizin rahmetiyle, gittin, geldin Efendim

     Ricâ ettin; elli vakti, beş vakite indirttin
     Mevlâ’mızın ikramını ümmetine bildirdin
     İnsanlığa hitâbın: “Essalâtü i’mâdüddîn”
     “Namaz dinin direğidir” diyen sensin Efendim

Namaz kılan huzur buldu, bedenine nûr doldu
İman etmenin ardından, salât’ımız farz oldu
Günün altın beş vaktinde, namazgâha duruldu
Felâha sevk eden zikri, ezberlettin Efendim

     İslâm ile şereflenmek büyük bir haz, büyük nimet
     Rabbimize hamd-ü sena, dünyadayken verdi Cennet
     Ümmetinden olmak senin, bizler için bir izzet
     Mahzun kalplerin ümidi, şefî’isin Efendim

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*