Gündem: Bediüzzaman

Gündem Bediüzzaman Said Nursi. Neden? Çünkü bugün bile fikirleri taptaze ve güncelliğini koruyor. Çünkü anlaşılmayı bekliyor.

Risale-i Nur’larda geçen o çok önemli ve bugüne bakan gerek siyasi, gerekse içtimai meseleler bugünün kuşaklarına aktarılmayı bekliyor.

Cumhuriyet dönemi basını Risale-i Nur eserleri telif edildiği günden beridir “nur” talebelerini hep “yobaz”, “gerici” ve “nur ayinleri” yapmakla yaftalamış ama bu millet asla bu güdümlü basına yüz vermemiş ve “Nur” eserlerini okumaya iştiyakla devam etmiştir.

Mesela Cumhuriyet gazetesinin 1940, 50 ve 60’lı yıllarda yazdıkları manşet ve birinci sayfa haberleri hep “nurcu”larla ilgiliydi.

“Memleket çapında girişilen hareket… Nurcuların elebaşıları teker teker yakalanıyor” diyerek adeta bir terör mekanizmasını deşifre ediyor gibi haberler veriyorlardı.
Gün geçti, devran değişti.

Şimdi gelinen ortamda, Risale-i Nur’un haikatlerine ve Bediüzzaman Hazretlerinin haykırdığı gerçeklere ne kadar ihtiyaç olduğu ortaya çıktı.

Görünen o ki, tıkanan sistemi ancak ve ancak Risale-i Nur açacak.

BİR MANKENİN ARAYIŞLARI

TRT 1’de Hasan Kaçan’ın dizisinde rol alan Tuğçe Kazaz geçen hafta sonu İclal Aydın’ın “Yaşasın Hayat” (a Haber) programına konuktu.

Malum adı geçen mankenle ilgili haberler Twiter’de “trend topic” olmuş… “Din değiştirdiği” iddialar gündemi hayli oyalamıştı.

Programda şöyle diyordu:

“İnsan beşer de, şaşar da; çok büyük hatalar yapmamayı dilerim. Artım benim de gösterdiği yolda yürüyorum. Rehbersiz çok çok yürünüyor bu yol” diyor.

Hakkında çıkan haberlere de şöyle cevap veriyor:

“Bir deli bir kuyuya taş atıyor ve 100 akıllı bunu çıkaramıyorsunuz. İftira noktasına gelindiği zaman benden önce ilahi adalet var.”

Artık hayatını değiştirdiğini ve kendisine yeni bir yol seçtiğini belirtiyor manken.

“Sen kendini biliyor musun, tamam o zaman.”

Din değiştirme konusuna değinmeden edemedi:

“Yaptığımız her seçimin bedelini ödüyoruz. Hepimizin hatalar yapıyoruz, yapacağız. İnsanız biz. Yaşadıklarım ızdıraplı oldu ama kendinden doğdum. Ben, arayışlarımda en doğal hakkımı kullandım, ben arayışlarımda beni arıyordum” diyor.

Galiba Yunus Emre gibi şöyle mi demeli:

“Yunus’un sözleri hundur, ateştir
Kapında kul var Sultandan içerü
Beni benden sorman ben ben değilem
Bir ben var bende benden içerü.”

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*