Gündem ve Yeni Asya

alt

Temscilciler toplantısından (meşveret) çıkan Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekleme kararı, bazılarını kızdırmış. Twitter ve Facebook’tan hakaretler, ithamlar gırla gidiyor. Gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz’ün de dediği gibi, biz de “Yeni Asya’nın İhsanoğlu’na destek kararına gelen tepkilerdeki üslûbun seviyesizliği ve iğrençliği dahi kararın isabetine karîne sayılmaz mı?” diyoruz.

Yeni Asya’ya olan kin ve garezin tek sebebi İhsanoğlu’nu destekliyor olması değil elbette… Bandrol verilmemesine ve devletin Risale-i Nur’u tekeline alma çabasına verdiği sert tepkiyi de AKP’ye dokunduğu için kaldıramıyorlar. Yeni Asya’yı kara propaganda yapmakla suçluyor ve devletin Nurları korumaya çalıştığını iddia ediyorlar. Kimileri de Yeni Asya’nın Gazze’de yaşananlara karşı sessiz kaldığını ve tek gündeminin Risale-i Nur olduğunu söylüyor, “Risale-i Nur’a bandrol verilmemesi bu kadar önemli mi?” diye eleştiriyorlar. Yeni Asya’nın Risale basımından rant elde ettiğini ve bu rant kapısı kapanmak üzere olduğu için bu kadar ses çıkardığını iddia ve iftira edenler de mevcut.

Sosyal medya üzerinden bu gibi meselelerde ikili tartışmalara girmeyi, karşı tarafı ikna etmeye çalışmayı çok gereksiz buluyorum. Neticede her iki tarafın da fikri değişmeyeceği gibi, kalp kırma ve uhuvveti zedeleme riski de mevcut. Her ne kadar insafsızca eleştiriyor olsalar da, bize düşen kalp kırmadan, tane tane anlatmak ve olayları açıklamak olmalı.

“Yeni Asya neden İhsanoğlu’nu destekliyor?” En sık yöneltilen eleştirilerden birisi de bu. Ekmeleddin İhsanoğlu hakkında yapılan algı çalışmaları sonucunda kendisi sanki CHP’nin adayıymış gibi bir hissiyat uyandırılmaya çalışılıyor. Fakat bilindiği üzere İhsanoğlu siyaset dışı, demokrat bir isim. Parti patırtı geçmişi yok. Toplumun hemen her kesiminden oy alabilecek seviyede itidalli, yapıcı, sakin, ağırbaşlı bir zat. İslam Konferansı Teşkilatı Başkanlığı yapmış, akademisyen kimliği olan birisi. İsmi yolsuzluk iddialarına karışmamış, siyasal islamcılık geçmişi yok, vesaire. Kaldı ki İhsanoğlu’na destek kararı bir kişinin aldığı bir karar değil. Kendi aklını meşveretin şahs-ı manevisinin aklından yüksek tutmak doğru olmayacaktır. İnşaallah zaman, geçmişte olduğu gibi Yeni Asya’nın şûra kararının ne kadar haklı ve yerinde olduğunu gösterecektir.

“Yeni Asya neden bandrol meselesini bu kadar önemsiyor? Yeni Asya bu işten ticarî bir rant mı elde ediyor!” Su-i zannın bu kadarına da pes doğrusu… Bu tür iftiraları atan kişilere dikkat edin, Yeni Asya ekolünden bîhaber kimselerdir. Darbeler döneminde bile teşebbüs edilmeyen ve bu sefer ‘dindar kimlikli siyasetçi’ler elinden gelen bir inhisarcılığa, tekelciliğe, elbette ki Yeni Asya itiraz edecektir! Şayet bu tekelciliği CHP iktidarı yapmış olsaydı itiraz edileceği gibi, AKP’ye de itiraz edilir. Zulüm AKP’nin elinden geliyor diye sessiz mi kalınacak?

“Yeni Asya Gazze’de yaşananlara ses çıkarmıyor mu? Günlerdir tek gündemi Risaleler! Bu eserler bu kadar önemli mi?” 12 yıllık iktidar döneminde devletin her türlü imkânını elde etmiş, neredeyse parti olmaktan çıkıp devlet olmuş bir partiye destek veren insanların Türkiye’yi idare edenlerden değil de tepkiyi Yeni Asya’dan beklemeleri çok ilginç. AKP döneminde İsrail ile artan ithalat/ihracat hacminden, silah ve ticaret anlaşmalarına tepki göstermeyip, “Yeni Asya Gazze’ye karşı sessiz kalıyor” demek, tarafgirliğin gözleri ne kadar kör ettiğini bizlere gayet net bir şekilde gösteriyor. Kaldı ki, Yeni Asya’nın Gazze’de yaşanan zulme karşı sessiz kaldığını iddia etmek, ehl-i insaf hiç kimsenin dillendireceği bir iddia da değildir. Zira atılan bütün manşet ve başlıklar,  ayan beyan ortadadır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*