Hacı Osman Kurnaz’ın ardından: Gurbet vatan olur mu?

Kemalizm belâsı yalnızca vatandakilere musallat olmuş bir illet değildi.

Avrupa’daki yoldaşları ve Kemalist misyonların marifetiyle gurbettekiler de bu musîbetten nasiplerini aldılar ve almaya devam ediyorlar. Vatanperver ve hürriyetperver Osman Amcalar işçilerimizin el emeği olan ilk Avrupa camisini bitirip, tapusunu devlete teslim ettikten sonra, 12 Eylül Kemalistlerinin direktifiyle kapıya konulmuşlardı. Osman Kurnaz’ın yanı sıra Karadeniz’den Hacı Hamit’ler, Hasan Keskin’ler, Topçu’lar, Bitmez’ler, Orta Anadolu’dan Çuna’lar, Uslu’lar, Zonguldak’tan Hacı Ömer’ler, Erdoğdu’lar, Sevimli’ler ve isimlerini sayamayacağımız daha birçok fedakârlar, Kemalizm adına yapılmış bir zulme muhatap olmuşlardı. Dört yüz küsur üyenin üçyüzü Kemalist müdahaleye karşı çıktıklarından, bilmecburiye madenci işçilerinin mahallesinde cami-medrese arası yeni bir mekân açmak zorunda bırakılmışlardı. “Schachtstraße” dedikleri yeni “Gonca Gençlik Merkezi” medresesinde yüzlerce çocuk, genç ve yaşlı birlikte yeni bir derse başlamışlardı. Arkalarına bakmayan, Kemalizm ile ona alet olanları tefrik ederek ve muhabbeti esas alan bu gençlerin arasına merhum M. Emin Birinci Ağabey de katılmıştı. Bu hürriyetperverlerin meşveret ve şûrâya alışmaları kolay olmuştu. Gençlerdeki hürmet ve büyüklerdeki şefkat dillere destandı.

AVRUPA NUR HAC KERVANI…

Osman Amcanın dahil olduğu cemaat ilkleri seven bir topluluktu. Ta Almanya Köln’den kiraladıkları otobüsle karayoluyla hacca gideceklerdi. Otuzüç kişilik bu mübarek kafilenin hac rehberi, Üstadın Talebesi Birinci Ağabey… 39 gün sürecek on bin kilometrelik mukaddes yolculuğun ayrıca yazılması lâzım. Halep ve Şam-ı Şerif güzergâhını gidişte; Kerbelâ, Bağdat ve Musul istikametini dönüşte takip eden bu kahramanların Habur Sınır Kapısında referandum için giydikleri mavi gömlekler, tarihe ayrı bir renk, çizgi ve kayıt olarak düşmüştü. Mekke’den kafileye pasaportsuz dahil olan merhum Simitçi Reşat Ağabeyin kerametvâri yolculuğu, nükteleri ve mesajlarını inşaallah gideceğimiz yerde seyredeceğiz. Yolculuk boyunca günlük hatimler, Risale dersleri, Cevşen’ler, marşlar, ilâhiler ve Nurun renklerine boyanmalar; o heyeti dönüşte Risale-i Nur hizmetlerine sahip ve nâşir olarak yetiştirmişti. Baas yönetiminin dehşetli istibdadı altında Bağdat’ta görüştüğümüz İhsan Kasım Salihî ve kervanın bütün Cevşen’lerini İhsan Ağabeye vermemiz ayrı bir hatıraydı…

GURBETTEN VATANA…

Osman Amcaların nesli, genellikle bakışları sılada ömürlerini bitirdi veya bitiriyor. Fakat azınlıkta da kalsa Osman Amcalar, gurbeti vatana dönüştürme projesini sebatla takip ettiler. Yalnızca torunlarını değil, torunlarının çocuklarını da gurbette takip eden bu dedeler; gurbetteki sılayı inşaya büyük önem verdiler: Camiler, medreseler, Kur’ân Kursları ve çocukları için anaokulları. Hiç kolay olmadı. Ahlen gibi bir kasabada üç bin metrekare üzerindeki Medrese-i Nuriyeyi tesis etmek, evet hiç kolay olmadı. Uzun soluklara, sebat ve metanetlere, azim ve gayretlere mal olan eserlerdi. Ahlen’de dünyaya gelmiş, Almancayı ana dillerinden daha iyi bilen ve Almanya sistemine değerlerini koruyarak entegre olmuş çocuklarımız için elbette Almanya gurbet olmayacaktı.

MÜSLÜMAN – HIRİSTİYAN İTTİFAKLARINA…

Eskiden diyalog diyorduk. Sonra bu kelime yeterli gelmemeye başladı. Mesih’in (as) ve ümmetinin yeri ayrıydı. Zira ahirzamandı… Osman Amca çocuklarını bu çalışmalara teşvik ederken maddî manevî hiçbir fedakârlıktan kaçınmadı. İlk olarak Avrupa’da kurulan Müslüman İzcileri Teşkilâtının organize ettiği programlarda – dağlarda ve sosyal tesislerde – aşçılık ve bekçilik yapıyordu. Ahlen’de ve Sendenhorst’daki Müslüman-İsevî çalışmalarına destek oluyor ve teşvik ediyordu. Mükemmel bir Almancaya ihtiyacı kalmamıştı, zira çevresi gençlerle sarılıydı… Alman toplumunun genel gidişatını gençlerden öğrenirken, Türk toplumuna aktif olarak katılıyordu. Resmî ideolojinin Türk velilerin sırtından Ahlen’de Kemalizm propagandası yapmasına, üyesi olduğu sivil toplum örgütüyle engel olmuştu. Onun bulunduğu toplantılarda Kemalistler dut yemiş bülbül gibi susmak zorunda kalıyorlardı. Devleti Kemalizm ideolojisinden ayrı tutmaya itina gösterir; Almanya’ya gelen misyonlarımıza kıymet verirdi. Müsbet harekete Nurları tanıdıktan sonra daha çok ehemmiyet verir, toplumdaki bazı gerginlikleri hürriyetperver, hakperest ve samimî duruşuyla giderirdi. Yalnızca Nur Talebelerinin değil, Ahlen’deki bütün Türk toplumunun da sevgisini kazanmıştı. Fedakâr eşi Ayşe Teyzenin hazırladığı sofradan lokma almamışların sayısı bu kasabada nadirdi.

Ecdadının sancağı bıraktığı yerden çok ötelere; Normandiya ve kuzey sahillerine taşıyan Osman Ağabey çok sevdiği Menderes’in şahadetini de yaşamıştı. Merhum Adnan Menderes’e olan sevgisiyle “Menderes” ismiyle müsemma oğlu bir trafik kazasında vefat ederken, acısını paylaşanlara Nurlardaki mânâlarla mukabele etmişti. Himmetini dâvâsının ulaştığı hiçbir yerden esirgememeye çalışıyordu… Sarıidris, Isparta, Barla, gazete, Ahlen ve Avrupa… Daireler halinde halelenen bütün hizmetlerde Osman Amcanın renkleriyle karşılaşabiliriz.

SARIİDRİS’TE HÜRRİYET CAMİİ…

İstanbul’dan Isparta’ya giden yolumuzun Üstadımızın evine de uğrayacağını önceden hesaplamıştık. Osman Ağabeyle Barla’daki hatıralarımızı yad ettikten sonra Sarıidris’e geldiğimizde, cemaatin şahs-ı manevîsinin burada bir araya gelmiş olması, bize hüzünle karışık bir sevinç yaşattı. Hürriyetperver Osman Ağabeyin Sarıidris Hürriyet Camii’ne naaşıyla gelmesi elbette lâtif bir tevafuk olsa gerek. Ankara’daki devre arkadaşları Necati’ler, Şahin’ler ve Ali Vapurlu, Antalyalı kahramanlar ve Afyonlu serdengeçtiler gibi Ispartalılar da onu yalnız bırakmamışlardı. Gazetemizin gönderdiği beş yüz adet “Taziye Risalesi”ni Sarıidrisliler adeta kapıştılar. Ali Vapurlu Ağabey’in 24. Mektup’la sonlandırdığı uğurlama merasimi hakikaten nezih ve muhteşem oldu..

Otuz üç seneye yakın yaşadığı Nur Talebeliğindeki faaliyetleri elbette kitaplaşacak düzeydeydi Hacı Ağabey’in… Biz yalnızca köşe taşlarına işaret ettik. Ruhunun şad ve makamının Cennet olması duâsıyla…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*