Hamaset ve acı gerçekler

Tarih 27 Şubat 2020.

Perşembeyi Cumaya bağlayan gece, Regaip Kandili gecesi yani.

Kalpleri iman dolu gönüller tam da ibadet ve tefekküre dalmış iken birden sarsıldı ülke.

Şehit haberleri kısa bir süre içinde tüm yurda yayıldı.

İdlip’te bir birliğimiz saldırıya uğramıştı.

Önce 9, sonra 22 şehit var dendi.

Sayının ne önemi vardı ki?

Bir kişi de olsa şehit şehitti.

Çünkü, o eve ateş düşmüştü.

“Oğlum bayrağın asıldı” diye ağıtlar yükseliyordu, o evden.

Ancak sonradan 34 şehidimiz var diye bir haber geldi.

Haberler geldikçe orada askeri olan her eve ateş düşüyordu.

Ailelerin tam olarak haber alamamanın ağır ızdırabı içinde musibetleri kat kat artıyordu.

Hele ki sosyal medyaya yansıyan bilgiler?

İnsanları büsbütün çileden çıkarıyordu.

Çünkü şehit sayısı resmi rakamların çok üstünde ifade ediliyordu.

Millet tam bir şoka girmişti.

Şoka giren sadece millet değildi elbette.

Ülkeyi yöneten kadro da en başından alt kademelerine kadar şoka girmişti.

O gece ne bir ses ne bir seda.

Vıdı vıdı her gün üç beş defa ekrana çıkıp milletin kafasını şişirenler o gece tam bir sessizliğe gömülmüşlerdi.

Tam bir şok, çaresizlik, şaşkınlık ve etkisizlik haliydi bu.

Evet Dostlar!..

Ne yazık ki mevcut yönetim ipleri tamamen elinden kaçırdı.

Ülke doğru dürüst yönetilemiyor.

Hükumet inandırıcılığını kaybetmiş durumda, kimse inanmıyor.

Bunlar ne yazık tek parti, tek adam yönetimin kötü sonuçları.

Bildiğim bildik çaldığım düdük diyen müstebit zihniyetin asrımıza yansımaları.

Ne yazık ki kaybeden ülke oluyor.

Millet kaybediyor.

Bir adamın hukukunu koruyacağız diye koskoca bir millet bataklığa sürükleniyor.

Tıpkı içinde yaşadığımız durum gibi.

“Suriye’de ne işimiz var?” diye soruyorsunuz.

Adam seni hain ilan ediyor.

“Bir Rusya, bir ABD’ye koşup duruyorsun, ha bire niye savruluyorsun” diyorsunuz.

Doğrudan terörist oluyorsunuz.

Bu nasıl bir mantıktır, nasıl bir düşüncedir, nasıl bir yönetimdir şeklidir anlaşılmaz.

Çok garip bir zihniyet bu.

Yönetim tarihimizde pek de görülmüş bir şey değil.

Askeri alanda yaşanan böyle bir ağır hadise başka bir ülkede olsa, inanın bir değil on hükumet giderdi.

Hiçbir idare bu kadar zor bir yükün altından kalkamazdı.

Ya bizimkiler?

Önce sustular.

Sessizliğe bürünüp köşelerine sindiler.

Baktılar ki toplum sessiz. Muhalefet olabildiğince etkisiz.

İki gün sonra bir parti toplantısında konuştu o malum zat.

Trumplı, Putinli, petrollü bir konuşma.

 

Kahkahalar eşliğinde, alkışlarla…

Daha şehitler defnedilemeden…

“Şehitler tepesi boş kalmayacak” gibi sözler.

Yani hamaset, yine hamaset.

Zaten bu yönetimin yaptığı en iyi iş bu: Hamaset.

Hamaset ise ne yazık ki acı gerçeklerin üzerini örtmekten başka bir işe yaramıyor…

Ne diyelim, Allah sonumuzu hayretsin.

 

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Ahmet kardeşim burası nurcuların sitesi Avrupa da olsa. Size yakışmıyor. Mevcut hükümete ister beğenin ister beğenmeyin. Siz iman kuran ahlaktan bahsedin. Siz vazifenize bakın. Mail adresimi bilerek yazmıyorum.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*