Hangi emeklinin maaşını eşitleyeceksiniz?

Devlet idare etmek, hükümet olmak gerçekten de başlı başına bir sanattır. Bu işe soyunanların yapacakları mühim işlerin başında, milletin refah seviyesinin yükseltilmesi geliyor.

Hassaten devlet hizmetinde çalışanların, işçi ve memurların hizmetlerine mukabil aldıkları ücretleri vardır. Ama maalesef burada da büyük haksızlıklar yapılmaktadır. Bu memleketin subaya olduğu kadar, doktora da, adalet mensuplarına da (hakim-savcı), mühendise de ihtiyacı var.

Fakat burada da tatbikatta yanlışlıklar yapılıyor. Elinde silâh olan personele en çok maaş verilerek bir haksızlık yapılıyor. Sonra insanların canlarını teslim ettikleri doktorlara da fena değil. Adalet mensuplarına ise, zaten vermezsen olmaz. Burada en garibanı da maalesef mühendis sınıfı oluyor. Memleket teknoloji ve sanayi sahasında, nasıl olsa kalkınmış ya, mühendise bu konuda ihtiyaç yok zaten. Ona az versen de olur (!)

Hükümetin emeklilerle alâkalı bir tesviye yapacağı haberini alınca, aklımıza mühendis olarak çalıştığımız yıllar geldi. Çalıştığımız teşkilâtta memur sınıfında (657 sayılı kanuna tabî) olanların çoğunu, mühendisler teşkil ediyordu. İşçi olarak (1475 sayılı kanuna tabî) çalışanların amiri de bu mühendislerdi. Yani, aldıkları maaşın bordrosunu imzalayan mühendis sınıfındaydı. Ama maalesef, memleketteki çarpık tatbikatlardan dolayı, işçiler neredeyse mühendisin iki misli maaş alıyordu. (Bunu, bir durum tesbiti olarak yazıyoruz.) Bunun sebebi de işçilerin toplu sözleşme yapabilmesi ve gerektiğinde grev yapabilmesiydi. Memur sınıfında olan mühendislerin böyle bir özelliği ve gücü olmadığından, maalesef emri altındaki işçiden da az maaş alıyordu. Bir generalin, uzatmalı çavuşun yarısı kadar maaş aldığını bir düşünün.

İşte bu şekilde devam ederken, bazen mühendislerle yarenlik yapan işçiler bu durum konuşulduğunda, mühendislere “Ne yapalım efendim, biraz daha okusaydınız da, işçi olsaydınız “ diye adeta dalga geçtikleri de oluyordu. Tabiî emekli olunca da durum aynı. İşçiler mühendislerin emekli ikramiyesinin iki katını alıyordu. Emekli maaşı almaya gelince, orada iş, biraz rayına oturuyor ve mühendisler işçiden fazla emekli maaşı alıyordu.
İşte, “emekli maaşlarındaki haksızlık” diye bahsedilen şey, anladığımız kadarıyla işin bu cephesidir.

Elbette bizim kimsenin aldığında gözümüz yoktur. Halbuki her şeyi kameti kıymetince yapsak, kimseye haksızlık yapmadan maaş, v.s versek, her halde bu haksızlıklar ve şikâyetler olmaz zannederiz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*