Hapishanelerde almanca ders

Almanya’dan Davut Korkmaz’ın Abdullah Yeğin’e yazdığı son hizmet haberlerini ihtiva eden mektup:

“Muhterem Abdullah Ağabey,

“Almanya’daki hizmetle ilgili son tezahürlerden yazmamı arzu ettiniz. Ben de bazılarını şu şekilde sıralamaya çalıştım, inşaallah istifadeli olur.

“1- Alman Mikail kardeş Müslüman olduktan sonra anne ve babası tam bir sene devamlı bununla uğraşmışlar. Sonunda kendisinin evine sadık, içki, sigara ve esrar gibi alışkanlıkları olmayan, ebeveynine ve akrabalarına saygıda kusur etmeyen biri olduğunu görmeleri o­nları Müslüman olmasını da artık kabullenmeye doğru götürmüş. Hatta oğlunun Müslüman olduğunu şikâyet eder bir tarzda annesine biri söylemiş. Annesi de “İyi ya, oğlum esrardan kurtuldu, daha iyi nasıl olabilirdi?” diye cevap vermiş.

“2- Bir başka Alman Ahmet (Bernard) kardeş 16 yaşında esrara başlamış. Babası evden kovmuş. Okulda bir defa din dersine girmiş, saçma bulduğundan daha gitmemiş. Neticede okuldan da atılmış. 19 yaşlarında Berlin’e serseri bir grupla gelir. Orada kardeşlerle tanışıp Müslüman olur. Birden bambaşka bir insan oldu. Her sene olduğu gibi o sene de bütün kardeşler Paskalya dolayısıyla babasının evinde toplanıyorlarmış. Kendisi de 4 sene sonra ilk defa eve gider. Annesinin, babasının ellerini öper, kardeşleriyle selâmlaşır. Herkes şaşkınlıktan bir şey demezler. Yalnız annesi: “Oğlum, sende bir değişiklik olmuş, sen başka olmuşsun” der. Ahmet de bundan istifade ile durumunu anlatmaya başlar: “Evet anne, ben Müslüman oldum. Allah İslâmiyette esrarı, içkiyi, kumarı, zinayı yasaklıyor. Anneye, babaya ve akrabalara hürmeti emrediyor” der. Annesi de: “Allah’a şükür, oğlum insan olmuş” diye sevinir.

“3- Bir başka Alman, evveliyatında alkolikmiş. Bundan dolayı ailesini kaybetmiş. Öğretmenken erken emekli olmuş. Kendisi, “Müslüman olmakla alkol tutkusundan kurtuldum. Bu dahi bana İslâmın sağladığı netice olarak yeter” dedi.

“4- Yakınlarda bir lise öğretmeni kardeşe, aynı okulda meslektaşı bir sosyoloji öğretmeni İslâmiyet hakkında öğrencilerine sorulu cevaplı bir ders yapmasını rica etmiş. Yarım saat Alman öğretmenin müfredatına göre yapmış. Öğrenciler “Niçin bize bu şekilde anlatmıyorlar? Hep biz bunları yanlış biliyoruz” demişler. Son 10 dakikasında tevhid ve ubudiyetten bahsetmiş. Öğretmen meslektaşı demiş ki: “Bu son kısımda anlattıklarınızı başta anlatsaydınız, daha çok ilgi çekerdi” demiş. Bu kardeş de “Zararı yok, bir ders de bu konu üzerine yapabiliriz” demiş.

“5- Bir başka kardeş de yine bir lisede dâvet üzerine 22 kadar 18 yaşlarında son sınıf öğrencilerine iman ve İslâmiyetin hakikatı üzerine 2 saat ders yapmış. Bir öğrenci doğrudan “Nasıl Müslüman olunur?” diye sormuş. Hıristiyan öğretmen de, gocunmak şöyle dursun, sitayişle “Bu anlatılanlar, kabul edip inanmaktan öte, hakikatın kendisi, hayatın hikmeti” diye öğrencilere söylemiş.

“Abdullah Ağabey, misaller o kadar çok ki anlatmakla, yazmakla bitmez. Almanca eserlerden devamlı isteyenler oluyor. İnternet sayfamız var. Adresi: www.lichtstr.de Bu adresten kitapları okuyabilmek, sorular sormak, kitaplardan sipariş vermek mümkün. Risalelerden Sözler, Mektubat, Lem’alar, Asâ-yı Musa, Gençlik Rehberi, Haşir Risâlesi, Mu’cizât-ı Ahmediye, Zühretünnur, Uhuvvet ve İhlâs Risâleleri, İman hakikatleri, Küçük Sözler Almanca mevcut. Şu anda Şuâlar üzerine çalışılıyor. Bu sene içerisinde inşaallah biter, seneye de Allah nasip ederse inşaallah Tarihçe-i Hayat üzerine çalışmak istiyorlar.

“Ayrıca Tesettür, 23. Söz, Ramazan Risâlesi ve Hastalar Risâlesini de broşür olarak toplam 10’ar bin tane bastırmıştık. Hepsi ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Ayrıca 11. Söz ve Tabiat Risâlesi broşürleri yeni basıldı. o­nlar da çok ilgi görüyor.

“Bu risâlelerle Almanya’nın çeşitli şehirlerinde Almanca dersler yapılıyor. Hatta bizim dersanemizde her hafta hem Almanca, hem de Türkçe dersler yapıyoruz. Burada okula giden gençler genellikle Almanca derslerine iştirak ediyorlar. Daha sonra istidatlıları Türkçelerini okumaya başlıyorlar. Çok istifadeli olduğunu söylüyorlar.

“Bazı şehirlerde kardeşler hapishanelerde dahi Almanca ders yapabiliyorlar. Hapishane müdürü bizzat teşvik ediyormuş. Çok ıslah olanlar varmış.

“Bizim gibi nurcu Alman kardeşler var ki, ihlâs ve samimiyetlerine şahsen imreniyoruz. Allah devam ettirsin. Emsâlini ziyadeleştirsin. Bu eserler artık dünya gençliğinin malı olma yolunda.

“Kendilerinden bahsettiğim kardeşler razı olmaz diye yer ve şahıs isimleri vermedim.

“Umum kardeşlere binler selâm ve hürmetler ederim. Ellerinizden öperim. Duâlarınızı rica ederim. Kardeşiniz Davut.”

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. 11.sözün almancasına nasıl ulaşabilirim benim için çok önemli?hürmetlerimle
    eğer bir mahzuru yoksa e öail olarak gönderebilirmisiniz

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*