Hasretten rahmete gönül köprüleri kurmak

alt

On dört yıllık “hasret” bitti. Şimdi “rahmete” odaklanmak gerek. “Kocatepe II. Milâdını” yeni “milâtlarla” taçlandırma zamanı.

Vahşetin kaynağı olan gurbetten mutluluk ve kurtuluşa giden bir yol hasretin giderilmesidir.
Hasret, gönül âlemlerinde bir kor ateştir.
Hasret, vicdanı, hissi, kalbi derinden yakan bir alevdir.
Hasret, saniyeleri saatlere, saatleri günlere, günleri aylara, ayları senelere, seneleri asırlara döndüren bir yangının alevidir.
Hasret, sıra dağların, karanlık mâniaların, bağrı yakan zemherilerin insafsız perdesidir.
Hasret, sevgi dolu gönüllere ket vuran kalın bir duvardır.
Hasret, dostluk yakınlıklarının arasını açan, araya barikatlar ören insafsız tel örgülerin diğer adıdır.
Hasret, sevdalıları ayıran berzah ve boşluğun adıdır.
Hasret, yakınları uzak eden sis ve bulutun tozu dumanıdır.   
Hasret, kavuşmanın, visalin, yakınlığın, kucaklaşmanın zıttı ve panzehiridir.
Hasret, hayal ve rüya âlemlerini karartan bir kara buluttur.
Hasret, aslında ön yüzü sıkıntı ve vahşet görünse de, neticesi itibariyle arka yüzü visale, vuslata saadete eriştiren bir vasıtadır.

Hasreti sona erdirmenin yolu, şefkati, sevgiyi, aşkı, sevdayı, mutluluğu, sabırla yoğurup insaf ve vicdanla kavuşturarak su misali azizliğe dönüştürebilmektir.  

Geçen Pazar, Yeni Asya Gönüllüleri bir büyük hasreti daha bitirdi. On dört yıldır devamlı sorulan: “Bu sene Kocatepe Mevlidi olacak mı!?” sorusu nihayet sona erdirildi.

Kavuşmanın sevinç ve süruru, kucaklaşmanın sıcaklığı ve içtenliği için her şeyde olduğu gibi kaderin fetvaları gerekiyordu. Bu fetva 19 Ekim Pazar günü kaza oldu ve gerçekleşti elhamdülillah. Bu fetvaya giden yolda; arzu mayesi, istek katkısı, faaliyet harcı, meyil ilâcı gerekiyordu. Sorumluluğu üstlenen gönül ve hizmet erleri hepsine tevessül ettiler ve hasreti bitirdiler. Kocatepe’de on binler, elli bine yaklaşan bir muhteşem kalabalık hasretle kucaklaştı. Kocatepe’de biten o büyük hasret aslında Yeni Asya cemaatinin yeniden bir kimlik ispatı, bir irade beyanıydı. Rahmetin bir tecellisiydi. Ve de yeni hamlelerinin habercisi olacaktır inşaallah. Yıllardan beri haklı-haksız, içten-dıştan çok ağır itham, karalama, tezyif ve hakarete uğramış samimî, kararlı, haysiyetli ve değerli bir camianın kendisine reva görülen bu densizlikleri yapan muhataplarına, sessiz, ama ibretli ve kararlı bir cevabı oldu. Bu, herkesin tasdik ve kabul edeceği, sabrın, vakarlı duruşun ibret ve ders dolu meşrû bir cevabıydı.

Yeni Asya Camia olarak, bundan sonra hep birlikte daha ufuk açıcı hamlelere odaklanmalı. Sadece ve sadece kendi işine bakmalı. Bütün hazırlıkları, planları, programları, kararlı bir şekilde ve dik durarak “Hakk’ın rızasına” nail olma yolunda hizmetlerine devam etmeli.

Bu hamleyi en kısa zamanda bir Yeni Asya Abone kampanyası ile süslemeli. Sonra, her mahalde birlikte yoğun bir “Risale okuma hamlesi” gelmeli. Arkasından, “müfritane irtibat hamlesi”. Sonra “çevreyle irtibat hamlesi”. Daha sonra, “gönül alma ve yeni gönül yapma hamlesi” vb. şeklinde devam ettirmeli.

“Kardeşlik, uhuvvet ve kucaklaşma hamlesi”. “Tamir ve imaret hamlesi”. “Meşvereti öne çıkarıp benimseme ve kabullenme hamlesi”. “Demokrasinin alfabesinden yeniden başlama hamlesi”. “Sistemli çalışma, prensipli yaşama, istikametli ve sadakatli yürüme hamlesi.” “Neşriyatına, dâvâsına, şahs-ı manevîsine sahip çıkma hamlesi”.

Geçmişte kalan bütün hasretlere son verip, yeni visal ve vuslatlara kapılar açma hamlesi.

Kocatepe’yi vesile ve yeniden bir başlangıç kabul edip; “Yeni Gönül Tepeleri İnşa Etme” hamleleriyle devam ve takviye etmek ümit ve temennisiyle…

NOT: Ömürlerini Kur’ân ve iman hizmetinde sarf eden çok değerli ağabeyim Gazetemiz yönetim kurulu eski üyelerinden muhterem Burhan Eren Ağabeye ve Zonguldak’ın ihlâs ve samimiyet timsali muhterem Osman Kiper’e Allah’tan rahmet, kederli aile ve dostlarına sabırlar niyaz ederim. N. E.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*