Hayırlı gençler

Son Karadeniz programlarıma iştirak eden üniversiteli gençleri gördüm çoğunluk itibarıyla hayırlı gençler. Çünkü Peygamber Efendimizin (asm)14 asır önce toplum ve içtimâî hayat için ifade buyurdukları ve halen tazeliğini bütün lüzumiyetiyle muhafaza eden bir hadis-i şeriflerinin içine girmektedirler.

O hadiste şudur, “En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesâtına esir olmayıp gaflette boğulmayandır. Ve ihtiyarlarınızın en kötüsü odur ki, gaflette ve hevesatta gençlere benzemek ister, çocukçasına hevesât-ı nefsâniyeye tâbi olur.”1

Hz. Bediüzzaman da Mektubat eserinin 23. Mektubuna almış bu hadis-i şerifi. Mektubta sorulan 7 sualin 7. sualine verdiği cevabın ser levhasına yerleştirmiş ve geniş, hazin ve tefekküre sevk eden mânaları dercetmiştir. Türkiye başta olmak üzere 57 İslâm ülkesinin yüzde 40’lara varan kesimi gençlerdir. Bu rakamları büyük dünya ailesinin 7 milyarlık nüfusuna gitmeden verdiğimin sebebi; İslâm ülkesinin gençleri bu hadis-i şerifin mânasını yaşarlarsa ancak bu şekilde irşad noktasında, Batı dünyasına örnek teşkil ederler.

Bir program yöneticisi olarak muhatap olduğum Ağrılı, Gümüşhaneli, Bayburtlu, Ordulu, Trabzonlu 100’ü aşkın üniversiteli gençlerin büyük kesiminde “hayırlı gençler” tebşiratını gördüm. Trabzon’un “Yeni Asya ve Risale-i Nur Enstitüsü” görkemli kültür merkezinde onları dinlerken ve temaşa ederken bu hadis-i şerife ve onun bir çok manalarına gittim.

Ömrümün büyük kesimi gençlerle iç içe olduğu ve konferanslarımın ve seminerlerimin büyük bölümü bunlara bakan veçhesiyle dolu olduğu için fotoğrafı çekmek kolay olmaktadır. Fakat maalesef ülfetten dolayı elmanın kendini bilmediği gibi ve Hz. Mevlânâ’nın “sen iki cihana bedelsin” dediği, gençler, her zaman bunu idrak edemezler. İş işten geçer, ihtiyarlık yakalarına yapışır. Bu gençlerin bir kısmındaki yüksek meziyetler veya meziyetlerini kabiliyetlerini inkişaf ettirenler diğer gençlere de örnek ve teşvik merhalesi olmaktadırlar. İslâm dünyasının harika gençleri dünyada okuyan 2 milyar gence ancak okuduklarını yaşamakla örnek olacaklardır. Mütedeyyin ihtiyarları amelde ahlâkta fazilette ihlâsta model kabul eden gençler, içtimâî hayatımızda, içinde bin türlü rezaletlerle karşılaştığımız gemimizi batırmayacaklardır kanaatındayım.

Aksi takdirde bu hadis-i şerifin bir parçasının tefsiri makamında, Hz. Bediüzzaman’ın ifade ettiği feryadın içine düşeceklerdir. “Nasıl ki öylelerden birisi ağlayarak demiş: Yani, “Keşke gençliğim bir gün dönseydi, ihtiyarlık benim başıma ne kadar hazîn haller getirdiğini ona şekvâ edip söyleyecektim.”

Evet, bu zat gibi gençliğin kıymetini bilmeyen ihtiyarlar, gençliklerini düşünüp teessüf ve tahassürle ağlıyorlar. Halbuki gençlik, eğer ehl-i kalb, ehl-i huzur ve aklı başında ve kalbi yerinde bulunan mü’minlerde olsa, ibadete ve hayrâta ve ticaret-i uhreviyeye sarf edilse, en kuvvetli bir vesile-i ticaret ve güzel ve şirin bir vasıta-i hayrattır. Ve o gençlik, vazife-i diniyesini bilip sû-i istimal etmeyenlere, kıymettar, zevkli bir nimet-i İlâhiyedir.”2

Bugün bu mezkûr hadis-i şerife ne kadar muhtaç olduğumuz âşikardır. İfade etmeye çalıştığım “Hayırlı gençler” 21. Yüzyılda ümit ve müjde çiçekleridir. Büyüklerimiz idarecilerimiz ve müderrislerimiz bu çiçekleri soldurmasınlar ve bizler gibi bunlara Kur’ân nurunun mânevîsuları ile iman hakikatleri altında sulasınlar. Çünkü sulayanlar da sulananlar da bahtiyar olacaklardır.

Dipnotlar:
1- İmam-I Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn, 1:142; El-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 3:487./Ali Mâverdî, Edebü’d-Dünyâ Ve’d-Dîn, s. 27; (H. Ş.)..
2- Lem’alar 26. lem’a 8. rica B. S. Nursî.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*