Hedefe yoğunlaşmak

Birilerinin ödü kopuyor… Hafakanlar basmışçasına sağa-sola koşuşturuyor. Korkusunun büyüklüğü halinden belli..
Hasretle beklediğimiz ve sevginin “aşk” derecesiyle kavuştuğumuz şu Ramazan-ı Şerif başta olmak üzere birkaç Ramazan geriye giderek mezkûr korkunun sebebini anlamak ister misiniz?

Kur’ân’ın adeta yeniden nüzulünden dehşet kapan, dünyanın Ramazan’la bir mescide dönüşünden perişan olan ve onun yeniden “gençleşen” sesi karşısında beti-benzi sararan zındıkanın bu kudsî zamanda çıkardığı hadiseler.. Bu hadiselerin gürültüsüyle, semavatın kapılarının sonuna kadar açık olduğu Kur’ân’ın lâfız ve mânâsından nazarları alıkoymak… Dünyanın şu ahir ömründe Kur’ân’ın milyonlarca dille en güzel ve yüksek sesiyle kıraatini engellemek… İsterseniz dünya coğrafyasını hayalimize dâvet edelim. Tüm kıtalarda Kur’ân’ın ve mânâsının okunduğu yerleri noktalayalım. Sizce işaretlenmemiş bir yer kalacak mı? Müceddid, müçtehid ve Tabiînin beşiği Bağdat’ın zındıkaca bombalandığı zamandan bu yana, Müslümanların Ramazan’a yoğunlaşmasını engellemeye çalışanların varlıklarını düşünüyorum. Düğmeleri ellerinde ve evlerimizin baş köşesine yerleştirilmiş ifsat âletleriyle, mescitleşen hanelerimizdeki mânevî havayı, ümitlerimizi ve duâlarımızı zehirlemeye yönelik bir faaliyetin dünya genelinde, zındıkaca planlı ve şuurlu bir şekilde yürütüldüğüne inanıyorum.

Deccaliyetin en geniş daireden, Süfyaniyetin ise daha dar bir daireden hücuma geçtikleri bu Ramazanlarda, küfür ve nifak yüklü beyinleri mânevî bombalarla patlatacak Kur’ân’dan, Kur’ân’ın mânâsını veren tefsirlerden—şevkimizin zirvelerde olduğu demlerde—zihnimizi, hayalimizi ve gönlümüzü ayırmaya gayret gösterenlerin çabalarını kanaatimce her Müslüman görebilir.
Bu Ramazan’da hedefe yoğunlaşmak istiyoruz. Artık zalimlerin zulümlerini ve mülhit münafıkların şeair-i İslâmiyeye karşı herzelerini ekranlardan takip yerine, dertlerimize çare bulmak için Kur’ân’a ve Kur’ân’ın asrımızdaki tefsirine dönmeliyiz. Dil ve kalp Kur’ân’-ın lâfzıyla nurlanırken, akıl ve diğer duyguların da mânâsıyla nurlanması için bu Ramazan’da Kur’ân’a dönmeliyiz.
Zira Onun Kudreti herşeye yeter.. Kandahar’ı bombalayanların asıl niyetlerini öğrenme imkânımız yok. Ekranlar yalnızca zulme seyirci… Zulmü durdurma imkânımız yok… Hariçteki zındıkanın yardımıyla Resulullaha ve dolayısıyla Kur’ân’a salyasını gizlemeyen mahut bid’atçılara cevap verecek ekranlarımız da yok…

Fakat özünde Mesih’in nefesini ve Mehdi’lerin yakarışını taşıyan duâlarımızın şu mutlu mevsimde salkım bombasından da, kartel medyasının ekranlarından da daha tesirli olacağına inanıyorum. İsterseniz buyrun deneyelim. Bayram sabahına kadar hedefte yoğunlaşarak bekleyelim. Melbourne’dan New York’a, Capetown’dan Stockholm’e kadar cüzler halinde taksim edilmiş Kur’ân’ı kıraat ve mübarek mânâlarını mütalâa ile bayramı bekleyelim. Dudaklarında aynı lâfız, kalplerinde aynı mânâ, gözlerinde aynı ışıltı ve ıslaklık, zihinlerinde aynı hedefe yoğunlaşanların müşterek duâlarının teşkil edeceği rahmetin karşısında ne durabilir ki… İnkâr-ı ulûhiyet ve risâlete çalışanların yaklaşık bir asırdır dünyaya döktükleri pislikleri bir sağanakla temizler, pîr ü pak eder…

İnanıyorum ki, bugün Amerika’da ve Avrupa’da Deccaliyetle göğüs göğüse çarpışan Mesih’in ordusu, şu Ramazanların nurlu gecelerinde ve bu gecelerin siyah örtülerine bürünmüş sessiz ve gizlice hıçkıran şuurlu Kur’ân ehlinin nefeslerinden çıkacak nefhayı bekliyor.
Dar daireden geniş daireye doğru yapılmış çalışmaların neticesindeki duâ, dünyayı tüm varlık ve medeniyetiyle tahribe yönelen Deccaliyete imkân vermeyecektir. Bir zamanlar vahyi bırakıp tek gözlü dehanın peşine düşmüş Batı dünyası, ölümü ve kıyametleri durduramayan ilim ve teknolojilerinin sapır-sapır dökülmeleri karşısında kıyametin bihuşluğunu yaşıyor. Sebeplerle yalandan icad edilmiş faillerin iğrençliği, ıztırabı garpta arttırıp şiddetlendirmiş.

Tüm insanlık görünür-görünmez ateşlere tutuşmuş yanarken, inşaallah biz Ramazan gecelerinin sükûnet ve sekînetinde tüm insanlığın kurtuluşu için duâda yoğunlaşacağız. Aktüalitelerin gevezeliği, güncelliğin laubaliliği ve ehl-i bid’anın iğrenç atışmaları, bizi yoğunlaştığımız hedefimizden inşaallah alıkoyamayacaktır.
Bilvesile tüm okuyucularımızın Ramazan’ını tebrik ediyor ve duâlarını bekliyoruz..

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*