Her şey bir noktadan başladı

İnsanın temel yapı taşı hücredir. Yani insan tek bir hücreden yaratılır. Nasıl ki bir binanın yapı taşı tuğlalardır. Tuğlalar üst üste konularak bir bina teşkil edilir. Aynen öyle de insan da hücrelerin üst üste konması ile yaratılır.

Annedeki yumurtalık hücresi insan bedenindeki gözle görülebilecek seviyedeki en büyük hücre yapısıdır. Sperm hücresi ise gözle görülemeyecek derecede küçüktür. İşte bu iki hücrenin bir araya gelmesi ile meydana gelen hücreye zigot denir. Zigot hürcesi ise insan vücudunun yaratılışındaki esas yapı hücresidir. Bu hücre trilyonlar sayısında tekrar tekrar yaratılarak insan hayatı için gerekli olan vücut yapısı teşkil edilir.

Yani insan nokta gibi küçücük bir hücreden yaratılmıştır.

İşte bu tek nokta en az 75 trilyon adedince çoğaltılır ve ortalama insan vücudu ağırlığına ulaşır. Bir insan hücresi üç ana bölümden meydana gelir.

1- Hücre zarı

2- Hücre sitoplazması

3- Hücre çekirdeği

Hücre zarı adeta mükemmel bir kapı görevi görürken, sitoplazmada daha çok sıvı ve sıvı içinde organeller bulunur. Bu organeller insan vücudu ve hücre hayatı için çok mühim vazife ile teçhiz edilmişlerdir.

Sitoplazma içinde bulunan organeller ise şunlardır:

Endoplazmik Retikulum

Mitokondri

Lizozom

Ribozom

Golgi Aygıtı

Plastitler

Kloroplast

Koful

Sentrozom

Bu organellerin hepsinin kendine mahsus bir özel vazifesi vardır. Biyoloji kitaplarında bu mühim vazifeler detayları ile açıklanmıştır.

Çekirdek ise adeta bir hücrenin beyni mahiyetindedir. Hücredeki tüm faaliyetler hücre çekirdeği tarafından kontrol edilir ve bu tüm faaliyetlerin kotları hücre çekirdeği içindeki genetik yapı üzerine kaydedilmiş.

Hücre çekirdeğinde ise 46 adet kromozom bulunur. Bu kromozomlar içine DNA iplikçikleri yerleştirilmiştir. DNA iplikçikleri içinde ise genetik yapılar bulunur. Genetik yapılar insanlığın temel bilgilerini ihtiva eder. Bu genler ise Adenin, Timin, Sitozin ve Guanin denen dört adet nükleoitten meydana gelir. Bunlar adeta genetik denen o harika programın yazılım harfleri hükmündedir. Adeta dört harf ile Kudret-i İlahi harika bir hayat programı yazmış.

Bu harika hayat programı içine ise binlerce satır bilgi yerleştirmiş.

DNA bir hayat programdır. Bu gün nasıl ki bilgisayar sistemleri tamamen yazılım üzerine kuruldur. Her iş ve faaliyet ve hareket adeta yazılım tarafından kontrol edilir. Aynen öyle de canlı yaşam da her şeyi ile yazılım üzerine kuruludur. DNA akıl almaz derecede harika bir program, harika bir yazılımdır. Bugün insanlık bu harika programın ancak yüzde onu civarında bir bilgisine sahip; o da tam değil. Bu program üzerinde daha çok bilgi sahibi oldukça da hayretinden parmağını ısırıyor.

DNA canlı yaşam üzerine vurulmuş en büyük tevhit mührüdür.

Nasıl ki bir program ve yazılım geri planda o programı yazan bir bilgisayar ve yazılım uzmanına işaret eder, o programcı zatın varlığını program yolu ile bildirir. Aynen öyle de DNA denen harika hayat programı ve yazılımı da bu programı yazan bir Alim ve Kadir zata işaret eder.

Günümüzde bakınız DNA’dan bahseden binlerce kitap ve doküman var. Basit bir araştırma yaptık, karşımıza üç yüz binden fazla bir kitap ve doküman çıktı. Bakıyoruz bütün kitapların altında yazarlarının ismi ve özellikleri var. Yani DNA ve genetikten bahseden bütün kitapların bir yazanı var. Hal böyle iken, DNA denilen o harika ve sınırı olmayan bir kitabın bir yazarı olmaz mı? Bu harika kotlar kendi kendine yazılmış olur demek, “DNA ve genetikten bahseden tüm kitap tesadüfen yazılmış” demekten çok daha fazla bir saçmalıktır. Hiçbir kitap yazarsız olmadığı gibi, DNA denilen o mükemmel kitap da yazarsız olmaz.

İşte DNA dediğimiz genetik yazılım doğrudan bu kainatı yaratan Yaratıcının bir harika kitabıdır, bir harika yazılımıdır, bir harika programıdır. Nasıl ki bir bilgisayar ekranında bir program çalışır ve o programda program sahibinin yazdığı kotlara göre bir hareket ve faaliyet cereyan eder. Aynen öyle de bir monitör ekranına benzeyen şu dünya denilen arz yüzünde de cereyan eden tüm canlı hareketleri DNA denilen kotlarda yazılı emirler üzere hareket ederler ve bu hareketle bu kainatın ve dünya yüzünde hayatı programlayanın harika fiillerinden haber verirler.

Peki bu günkü ilmi keşiflere göre DNA içinde ne kadar bilgi olduğunu tahmin edebiliyoruz?

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*