Hicret kervanı devam ediyor; yetiş!

Gel gönül hicret edelim hicret-i mânâya doğru. Hicret bir göçtür. Hicret bir kaçış değil, bir inşaadır, bir yapılandırmadır. Hicret bir kavuşmadır, bir buluşmadır. Hicret İslâm medeniyetini, uhuvvetini ihyaya meyletmektir. Hicret, ulvî bir seyr ü sefer, maddî-mânevî bir seyr u sülûktur.

 

Yaratılan herşey hicretten hicrete gider: Atomlar, moleküller vazifeli olarak hicret eder. Kanımız kalpten başlayarak gıda, erzak ve cephaneyi yüklenip bedenimizin en ücra köşelerine kadar göç eder. Hava, su, bulutlar, devir daim ile hicret eder. Dünyamız hicret eder. Güneş sistemi hicret eder. Samanyolu hicret eder.

İnsan kâinatın bir özetidir. İşte kâinatın bütün unsurlarının özünde olan bu hicreti, kendisi de gerçekleştirmelidir.

Bugünkü hicret nasıl olmalıdır?

Cehaletten ilme gitmek bir hicrettir. Sefaletten hidayete uçmak bir hicrettir. Düşmanlıktan, nefretten sevgiye, kaynaşmaya yol almak bir hicrettir. Sabırsızlıktan sabra gitmek bir hicrettir. Ahlâk dışı mekân ve olaylardan uzaklaşmak hicrettir. Gıybetten, dedikodudan uzaklaşıp, iftiraktan ittifaka gitmek hicrettir. Olumsuz duygulardan olumlu, ulvî duygulara gitmek bir hicrettir. Negatif bakışlardan pozitif bakışa, mânâ-yı ismîden mânâ-yı harfîye gitmek hicrettir. Varlığın mülk boyutundan uzaklaşıp melekût boyutuna sefer hicrettir. Nefsî arzuları terk ile ulvî duygulara göç hicrettir. Kötü arkadaşları bırakıp dostların sinesine koşmak hicrettir. Televizyon karşısında miskin miskin oturup bir sürü günahla baş başa kalmaktan uzaklaşıp tefekküre koşmak bir hicrettir. Bir ağabeyimizin ifade ettiği gibi, “Televizyonlu odadan televizyonsuz odaya gitmek” hicrettir. Nefisle cihad hicrettir. Tenbellik yatağını terk edip, cihad-ı mâneviye çıkmak, yani, ilim ve iman hakikatlerini anlatmak bir hicrettir. Allah yoluna iyilikle, güzellikle çağırmak hicrettir. Kâinattaki bütün unsurlarda teceddüd şeklinde bir hicret olduğuna, insan da kâinatın bir minyatürü, bir parçası olduğuna göre; kendini yenilemek hicrettir. Yeni dostlar, yeni kardeşler bulmak hicrettir. Nezih bir mekân ve çevrede hizmete yürümek hicrettir. Nebevî sohbetlere gitmek hicrettir. İman, Kur’ân hakikatlerini muhtaç olanlara ulaştırmak hicrettir. Riyadan ihlâsa gidiş hicrettir.

Hülâsa, sapıklıktan hidayete, zulmetten nura, şirkten tevhide, günahtan sevaba, sebeplerin karanlık perdelerinden Allah’ın yüce kurdetine ilticâ etmek hicrettir.

Bu hakikatlere binâendir ki, hicret edenlerin ve hicretin reisi, muallimi Resûl-i Ekrem (asm) şöyle ferman etmiştir:

“Hakikî muhacir, Allah’ın yasakladığı şeylerden kaçan, onları terk eden kimsedir.”1 “Hicret, kötülüğü terk etmendir.”2 “Hakikî muhacir, hata ve günahları terk edendir.”3 “Gerçek muhacir Allah’ın üzerine haram kıldığı şeyleri terk edendir.”4 “Rabbimin hoşlanmadığı şeyleri terk etmen hicrettir.”5

1432. Hicrî yılınızı tebrik eder, ülkemiz, İslâm âlemi (özellikle vahşete maruz kalan Filistin, Irak, Pakistan, Türkistan ve sâir ülkelerdeki Müslümanlar) için hayırlara, insanlığın kurtuluşu ile hidayetine vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ederim.

Dipnotlar:

1-Sahih-i Buhari, Rikak: 26.; 2-Müsned, 4: 114.; 3-İbn-i Mace, Fiten: 2.; 4-Ebu Davud, Vitr: 12; 5-Müsned, 2: 160, 191.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*