Hizmet erlerinin yolculuğu

Risale-i Nur eserlerini ortaokul yıllarında tanımak nasıp olunca, yaşça bizden büyük çok sayıda ağabeyle tanışmak da nasip oldu. O yıllarda tanıdığımız ağabeylerimizin vefat haberleri, bizim de ihtiyarlık mevsimine girdiğimizi hatırlatmış oluyor.

Rize’de Risale-i Nur hizmetlerinin tanınması ve bilinmesi için her türlü maddî ve manevî desteği temin eden ağabeyler arasında yer alan İbrahim Toprak Ağabeyimiz de ebedî âleme göçmüş. 17 Ocak 2017 akşamüzeri rahatsızlanan ve hastaneye kaldırılan İbrahim Ağabey ‘kalp yetmezliği’ sebebiyle Hakk’ın Rahmetine kavuşmuş. Kalanlarına ve bütün Nur Talebelerine başsağlığı diliyoruz ve mekânının Cennet olmasını Allah’tan (cc) temenni ediyoruz.

İbrahim Ağabeyi tanıdığımızda henüz ortaokulda okuyorduk. Yumuşak huylu, munis, şefkatli bir ağabeydi. Toprak ailesi, bütün fertleriyle birlikte Risale-i Nur’a hizmet eden bir aile. İbrahim Ağabey, Rize’deki Risale-i Nur hizmetinin sacayaklarından biriydi. Aynı zamanda muteber, sözü dinlenir bir esnaftı ve anlattıklarından dinlediğime göre “esnaflar arasındaki ihtilâfları çözen” sayılı kişiler arasında yer alırdı. Geçmiş yıllarda idarecilerle vatandaş arasındaki mesafe kısmen daha şeffaf olduğu için herhangi bir mesele olduğu zaman “Bu meseleyi belediye başkanına/reise söylerim/söyledim. Onu ikna ettim” anlamında konuşmalarına da şahit olmuşumdur.

İbrahim Ağabeyimiz, öğrencilerin maddî ve manevî ihtiyaçlarının karşılanmasında da her zaman öncü olmuştur. Çok sayıda öğrenciye burs verdiği ya da durumu müsait olan esnafı gezerek öğrencileri burs vermeleri için onları ikna ettiğine şahit olmuşuzdur. Gençlerin kıymet bilmemesini ve imkânlarını israf etmesine de çok üzülürdü. Kendi hayatından misaller vererek, çocukluk yıllarında çektiği zorlukları anlatırdı. Terzi olarak başladığı iş hayatını ilerletmiş, önemli bir giyim markasının Rize temsilciliğini almış ve Rize’nin en bilinen tüccarları arasına girmişti.

Allah rahmet etsin, İbrahim Ağabeyimiz bana çoğunlukla soy ismimle hitap eder yaz aylarındaki Rize ziyaretlerimizde “Sen ne zaman bu kadar büyüdün” diye takılırdı. En son 2015 Ağustos ayında şimdi oğullarının devraldığı işyerinde kendisini ziyaret etmiş ve duâsını almıştım. Bilhassa Rize’deki Risale-i Nur hizmetleriyle ilgili önemli hatıraları vardı ve bunları kaydetmeyi arzu etmiştik ancak sıhhati buna müsait değildi.

Bu vesile ile İbrahim Toprak Ağabeyimize bir defa daha Allah’tan (cc) rahmet ve mağfiret dilerken; onun günah cihetiyle öldüğüne ve sevap cihetiyle yaşadığına kaniyiz. Oğulları İsmail, İshak, Mehmed Emin ve Nuğman Ağabeylere sabırlar temenni ederken bütün aile efradına ve umum Nur Talebelerine de başsağlığı diliyoruz. Allah, yerini, mekânını Cennet etsin inşallah. Âmin.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*