Hizmet-i İmaniye ve Kur’âniye’de İsti’mal…

Bediüzzaman Said Nursî ve asrın iman noktasında muhteşem tefsiri Risale-i Nur eserleri açısından hizmet tarzı tartışılabilir mi? Yani Kur’ân’ın yirmi ve yirmi birinci asırlara bakan muazzam hakikatli, hakaik-i envar olan Risale-i Nur tefsirleri yazılması, okunması ve anlaşılması noktalarından yeniden gözden geçirilebilir mi?

Nihaî şekliyle, son haliyle müellifi Bediüzzaman Said Nursî’ye sünûhat yoluyla yazdırılan Risale-i Nur Külliyatı yeni bir tanzim ve tetkike muhtaç değildir. Bediüzzaman Said Nursî’nin sağlığında Osmanlıca olarak te’lif edilip neşredilen, üniversite talebelerinin talebi üzerine lâtin harfleriyle de basılmasına müsaade edilen ve insanlığa, matbuat âlemine en son şekliyle sunulan Risale-i Nurların hiçbir noktadan müdahaleye ihtiyacı yoktur, olamaz da.

Bediüzzaman Said Nursî’nin asrın vazifeli şahsı olarak, telif ettiği ve sadece ehl-i imana, ehl-i İslâm’a değil bütün din mensuplarına ve insanlığa en son şekliyle tanzim ve takdim ettiği Risale-i Nurların okunması, öğrenilmesi ve anlaşılması noktalarından yine Bediüzzaman Said Nursî’nin bizzat kendisi prensipler, düsturlar koymuş ve izahlar yapmıştır. Bu konuda matbuat lisanıyla da lâhika mektupları kendi tanzimiyle neşredilmiş, son şekliyle ortaya konmuştur.

Bugün için milyonların lisanında ve hafızalarında bilfiil tabir-i caizse icra-i faaliyette bulunan Risale-i Nurlar, elhamdülillah hedeflerine doğru almış başını gidiyor.

Risale-i Nurların ve Bediüzzaman Said Nursî’nin çeşitli görüşlerde, düşüncelerde, fikir ve beyanlarda ma’kes bulması âlem-i İslâmı ve insanlığı ihtizaza getirmesi hengâmında, Risale-i Nurların kudsî, manevî, tesirli lisanına ilişmek, uğraşmak ve değiştirme gayret ve işgüzarlığında bulunmak bir cihetle abesle iştigal olduğu gibi, aynı zamanda da mes’uliyetli bir iş ve fiildir.

Bediüzzaman Said Nursî’nin lisanından yepyeni bir tarz-ı beyanla iştihar eden Risale-i Nurlarla hizmet ve hizmet yollarının tarif ve tasnifi, maddeler halinde ve kurallar zinciri olarak beyan edilmişken yeni arayışlara girmek en azından kadir bilmezliktir.

Risale-i Nurların imanî, Kur’ânî beyanları fikir ve aklın beyanlarının önünde fiiliyata geçirilebilmişse yeni yollar ve tarzlar için fikirler ve beyanlar faide değil, zarara sebebiyet verir. Yanlış anlaşılmalara ve noksan uygulamalara döner.

Bediüzzaman Hazretlerinin tasdik ve tasvibine mucib olmuş Risale-i Nurlar her an herhangi bir müdahale beklemeden yalnız hizmet-i Kur’âniyede ve imaniyede istimali, kullanılmayı beklemektedir. Vesselâm!..

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*