Hizmetimiz, merhameti tesis etmekle asayişi temin ediyor

Image
Hizmetimiz, emniyet ve hürmet ve merhameti tesisle hem âsâyişi, hem inzibatı, hem hayat-ı içtimaiyeyi anarşilikten kurtarmaya çalışıp, sizin hakikî vazifenizin temel taşlarını tesbit ediyor, takviye ve teyid ediyor.
 
Saniyen: Sabri ile Hafız Ali’nin reyi ile teshil-i muhabere için verdiği karar ile bazen Atabey yoluyla muhabereyi onlar gibi biz de kabul ettik. Lütfi’nin bir vârisi Abdullah Çavuş namıyla, adresiyle gönderilecek.

Salisen: Sabri’nin mektubunda, tevafuklu yazdığı Mucizat-ı Kur’âniye ve Risâle-i Nur hakkındaki istihracı bizi fevkalâde mesrur eyledi. Hasan Âtıf’ın bize yazdığı şâşaalı ve câzibedar Mucizat-ı Kur’ân’ı esas yapıp, sair risalelerde, i’câz-ı Kur’ân’ın nüktelerine dair mebahisi ona zeyiller şeklinde ilhak ettik; güzel bir sûrete geldi. Ezcümle: Âyetü’l-Kübrâ’nın Kur’ân’a dair On Yedinci Mertebesi, Yirminci Söz ve Sûre-i Feth’in âhirki âyetin mucize olduğuna dair Yedinci Lem’a ve Fihristenin Rumuzat-ı Semaniyeye dâir mühim parçaları ve Kenzü’l-Arş’ın iki nüktesi gibi parçalar o zeyillere girmiş. Aynen, Mucizat-ı Ahmediyenin zeyilleri gibi parlamış. Nurlar santralı Sabri, o yazdığı güzel Mucizat-ı Kur’âniye’yi inşaallah onlarla tam güzelleştirir.
Rabian: Merhum Lütfi’nin hakikî ve pek ciddî bir vârisi olan Abdullah Çavuş’un mektubu, onun derece-i sadakat ve ihlasını ve irtibatını gösterdi. Her vakit İslâmköylü Abdullah ile o Abdullah Çavuş’u duâda beraber yâd ediyordum. Elhak, o makama lâyık olduğunu gösteriyor. İstediği Fihristenin musahhah son kısmı inşaallah ona gönderilecek. Fakat zannettiği gibi çok tashihat edilmemiş. Çünkü, taksîmü’l-âmâl suretiyle, o mübarek kardeşlerimin yazılarını mübarek yadigâr gördüm ve değiştirmeye kıyamadım.
Hâmisen: Bugünlerde, o hadisede, Risâle-i Nur’un bir derece tevakkufuna ve dünyaya bakmaya ve yirmi senedir konuşmadığım adamlarla konuşmaya ve hizmet-i Kur’âniye noktasında memnu olduğumuz siyasete temas etmeye mecbur olacağım diye endişeden gelen şiddetli bir teessürden, zahiren görülmez, mânen tehlikeli bir hastalık bana taarruz etti. Müstemir âdetimi bîtamam yerine getiremediğimden, yine Ramazan hastalığı gibi, ben kardeşlerimden, yine mânevî muavenetlerini çok rica ediyorum. Fakat merak etmeyiniz, yatakta değilim. Yalnız fazla yazılan nüshaları tashih edemiyorum.
Sâdisen: Risâle-i Nur bir cephede tevakkuf etse de, başka cephelerde fütuhatı o tevakkufun yerini tutar. Hatta bu hadise münasebetiyle burada bir derece ihtiyata binaen tevakkufa niyet edip terviç ettiğimiz halde, bilâkis Isparta tevakkufuna karşı, buralarda inkişafatla tezahür etti. Elhamdülillahi hâzâ min fadli Rabbî.
En ziyade bize nezaretle, bizimle ve siyasetle alâkadar mühim bir memur yanıma geldi. Ona dedim ki:
Bu on sekiz senedir sizlere müracaat etmedim ve hiçbir gazete okumadım; bu sekiz aydır, bir defa “Cihanda ne oluyor?” diye sormadım; üç senedir burada işitilen radyoyu dinlemedim—tâ ki kudsi hizmetimize mânevî zarar gelmesin. Bunun sebebi şudur ki:
İman hizmeti, imân hakaiki, bu kâinatta herşeyin fevkindedir, hiçbir şeye tabi ve âlet olamaz. Fakat, bu zamanda, ehl-i gaflet ve dalâlet ve dinini dünyaya satan ve bâki elmasları şişeye tebdil eden gafil insanlar nazarında o hizmet-i imaniyeyi hariçteki kuvvetli cereyanlara tabi veya âlet telâkki etmek ve yüksek kıymetlerini umumun nazarında tenzil etmek endişesiyle, Kur’ân-ı Hakimin hizmeti, bize kat’î bir surette siyaseti yasak etmiş.
Sizler, ey ehl-i siyaset ve hükümet, evham edip bizlerle uğraşmayınız. Bilâkis teshilât göstermeniz lâzım. Çünkü hizmetimiz, emniyet ve hürmet ve merhameti tesisle hem âsâyişi, hem inzibatı, hem hayat-ı içtimaiyeyi anarşilikten kurtarmaya çalışıp, sizin hakikî vazifenizin temel taşlarını tesbit ediyor, takviye ve teyid ediyor.

Kastamonu Lâhikası, Mektûb No: 87, s. 185

 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*