Hürmet, merhamet, emniyet seferberliği

Başta idareciler olarak, ilim, fikir adamları (eğitimciler, akademisyenler, psikologlar, sosyologlar, İlahiyatçılar, gazeteciler, yazarlar-çizerler) ve hatta sokaktaki insanlar olarak artık uyanma zamanıdır. Terör, ülkemizi, bütün dünyayı kasıp kavuruyor!

Bu bir ahirzaman fitnesidir.

Bu Deccalizmin/Süfyanizmin, Kur’ân’da haber verilen Ye’cüc ve Me’cüc’ün fitnesidir.

Gaflet uykusundan uyanalım.

Servet, mal-mülk hırsını bir kenara bırakalım. Zira, bu terör belâsı, servet sefası çektirmeyecek.

Çağı, toplumları ve İslâm âlemini okuyan Bediüzzaman, terör hakkında şu teşhisi koyuyor: “Bu mübarek vatanda, bilerek veya bilmeyerek anarşiliği yerleştirmek istiyorlar. Çünkü bir Müslüman İslâmiyet dairesinden çıksa mürted ve anarşist olur, hayat-ı içtimaiyeye zehir hükmüne geçer. Çünkü anarşi hiçbir hakkı tanımaz, insaniyet seciyelerini canavar hayvanların seciyesine çevirir. Âhir zamanda gelecek Ye’cüc ve Me’cüc’ün komitesi, anarşistler olduğuna Kur’ân işaret ediyor.”1

Bediazzaman, bugün dehşet saçan terör teşhisini onlarca sene önce koymuştu:

“Sedd-i Zülkarneynin tahribiyle Ye’cüc ve Me’cüclerin dünyayı fesada vermesi gibi, Şeriat-ı Muhammediye (asm) olan sedd-i Kur’ânî’nin tezelzülüyle de Ye’cüc ve Me’cücden daha müthiş olarak ahlâkta ve hayatta zulmetli bir anarşilik ve zulümlü bir dinsizlik fesada ve ifsada başlıyor.”2

Ve tedavi olarak da Nur Talebelerinin basın/medya diliyle konuşması ve basının / medyanın, bütün unsurlarıyla harekete geçmesi gerektiğini söylüyor:

“Risale-i Nur, bu mübarek vatanın mânevî bir halaskârı olmak cihetiyle, şimdi iki dehşetli mânevî belâyı defetmek için matbuat lisanı ile tezahüre başlamak, ders vermek zamanı geldi veya gelecek gibidir, zannederim. Hayat-ı içtimaiyeyi idare eden en mühim esas olan hürmet ve merhamet gayet sarsılmış. Bazı yerlerde, gayet elîm ve bîçare ihtiyar, peder ve valideler hakkında dehşetli neticeler veriyor. Cenâb-ı Hakk’a şükür ki, Risale-i Nur bu müthiş tahribata karşı girdiği yerlerde mukavemet ediyor, tamir ediyor.”3

Evet, topyekûn, “Hürmet, merhamet, haramdan çekinmek, emniyet, serseriliği bırakıp itaat etmek”4 seferberliğine çıkmalıyız. Yöneten de, yönetilen de, amir de, memur da, fikir ilim adamı da, sokaktaki vatandaş da…

Hayat-ı içtimaiyede bu beş esası kuvvetli ve kudsî bir surette tesbit ve tahkim etmek, âsâyişi temin etmek üzere seferberliğe buyurun…

Dipnotlar:
1- Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ Lâhikâsı, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 383.
2- Bediüzzaman Said Nursî, Kastamonu Lâhikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 110-111.
3- Age.
4- Bediüzzaman Said Nursî, Şuâlar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 307.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*