Hutbe-i Şamiye Suriye eğitim müfredatında

Bediüzzaman’ın 1911 yılında Şam’daki Emevi Camiinde, okuduğu Hutbe-i Şamiye Suriye’de eğitim müfredatında yer alıyor ve okullarda okutuluyor.

Üstad Bedizüzzaman Said Nursî’nin 1911’de Şam’daki Emevi Camiinde, içinde 100 büyük âlim bulunan 10 bin kişilik muazzam bir cemaate Arapça olarak irticalen, yani yazılı bir metin olmaksızın irad ettiği Hutbe-i Şamiye Suriye’de eğitim müfredatına eklenerek okullarda okutuluyor.

Ayrıca savaştan nedeniyle ülkelerinden ayrılarak Türkiye gelen bazı ilahiyat fakültesi öğrencilerinden edindiğimiz bilgilere göre, Risale-i Nur’lar Suriye’deki fakültelerde de ders olarak okutuluyor. ‘Hutbe-i Şamiye’ İslam aleminin bugünkü sıkıntılarını tespit ediyor ve onları çözüme ulaştırıyor. Said Nursî’nin alimlerin de bulunduğu cemaate okuduğu bu hutbe, Türkiye’deki ders kitaplarına girmeyi de hak ediyor.

Türkiye’de içtimaî ıslah için uğraşmış bir alim

Geçici Suriye Hükümeti tarafından okullarda ücretsiz dağıtılan ve 7. sınıflar için hazırlanan Arapça ders kitabında yer alan Hutbe-i Şamiye bölümünde Bediüzzaman için, “Türkiye’de dinî ve içtimaî ıslah için uğraşmış önde gelen alimlerdendir” ifadeleri yer alıyor. 7. sınıflar ders kitabında okuma parçası olarak yer alan Hutbe- i Şamiye, “Bediüzzaman Said Nursî bu hutbeyi nerede ilka etmiştir? Bediüzzaman’a göre bizleri orta çağda bırakan hastalıklar nelerdir? Bediüzzaman, hutbesinin sonunda ne tavsiye ediyor?” benzeri sorularla ayrıntılı bir şekilde irdelenerek öğrencilerin daha iyi kavraması sağlanıyor. Ayrıca Bediüzzaman’ın eserlerinden bazıları örnek olarak veriliyor: Lem’alar, Şualar, Mektubat, Sözler, İşarat’ül İ’caz.

Suriyeliler Bedizüzzamanı yakından tanıyor

Türkiye’de eğitim alan yaklaşık 522 bin Suriyeli öğrenci var. Bu öğrencilerin 112 bini İstanbul’da. Geçici Eğitim Merkezleri’nde ve okullarda eğitim alan öğrencilerden edindiğimiz bilgilere göre, Suriyeli öğrenciler Bediüzzamanı biliyor ve eserlerini tanıyor. Arap alfabesiyle Suriye’deki ders kitaplarında bulunan Hutbe-i Şamiye ise hem ilk defa Şam’da okunmuş olması hem de verdiği mesajlarla çok önemli bir metin olması nedeniyle çocuklara ve gençlere bu mesajların aktarılması oldukça önemli.

Yüz yıllık reçete

Konunun devamında “Bediüzzaman Said Nursiîbu hutbeyi Şam Emevi Camiinde Arapça olarak 1911 senesinde sayısı 10.000’i geçen kalabalık bir topluluk önünde ilka etti” bilgisi veriliyor sonra Hutbe-i Şamiye’den direkt alıntı yapılıyor: “Ey bu Cami-i Emevi’de bu dersi dinleyen Arap kardeşlerim! Ben haddimin fevkinde bu minbere ve bu makama irşadınız için çıkmadım. Çünkü size ders vermek haddimin fevkidedir. Belki içinizde yüze yakın ulema bulunan cemaata karşı benim misalim, medreseye giden bir çocuğun misalidir ki; o sabi çocuk sabahleyin medreseye gidip, okuyup, akşam da babasına gelip, okuduğu dersini babasına arzeder. Ta doğru ders almış mı? Almamış mı? Babasının irşadını veya tasvibini bekler. Evet bizler size nisbeten çocuk hükmündeyiz ve talebeleriniziz. Sizler bizim ve İslam millletlerinin üstadlarısınız İşte ben de aldığım dersimin bir kısmını sizler gibi üstadlarımıza şöyle beyan ediyorum:

Ben bu zaman ve zeminde, beşerin hayat-ı içtimaiye medresesinde ders aldım ve bildim ki: Ecnebiler, Avrupalılar terakkide istikbale uçmalarıyla beraber bizi maddi cihette kurun-u vustada durduran ve tevkif eden altı tane hastalıktır. O hastalıklar da bunlardır:

Birincisi: Ye’sin, ümitsizliğin içimizde hayat bulup dirilmesi.

İkincisi: Sıdkın hayat-ı içtimaiye-i siyasiyyede ölmesi

Üçüncüsü: Adavete muhabbet

Dördüncüsü: Ehl-i imanı birbirine bağlayan nurani rabıtaları bilmemek

Beşincisi: Çeşit çeşit sari hastalıklar gibi intişar eden istibdat

Altıncısı: Menfaat-i şahsiyesine himmeti hasretmek.

Hususan ey muazzam ve büyük ve tam intibaha gelmiş veya gelecek olan Arablar! En evvel bu sözler ile sizinle konuşuyorum. Çünkü bizim ve bütün İslam taifelerinin üstadlarımız ve imamlarımız ve İslamiyet’in mücahidleri sizlerdiniz. Sonra muazzam Türk Milleti o kudsi vazifenize tam yardım ettiler. Ben kusurlu fehmimle şu zamanda, heyet-i içtimaiye-i İslamiyeyi çok çark ve dolapları bulunan bir fabrika suretinde tasavvur ediyorum. O fabrikanın bir çarkı geri kalsa, yahut bir arkadaşı olan başka bir çarka tecavüz etse, makinenin mihanikiyeti bozulur. Onun için ittihad-ı İslamın tam zamanı gelmeye başlıyor. Birbirinizin şahsi kusurlarına bakmamak gerektir. Vesselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü.”

Hutbe-i Şamiye

Hutbe-i Şâmiye eseri, Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin otuz beş yaşında iken, Şam’da, Şam ulemasının ısrarı üzerine Câmi-i Emevîde irad ettiği bir hutbe. Çok büyük bir ehemmiyeti olması nedeniyle, o zaman Şam’da bir hafta içinde iki defa basılmıştı. Bilâhare müellif Bediüzzaman Said Nursî tarafından tercümesi yapılmıştı. Bediüzzaman, yaklaşık 10 bin kişinin karşısında bu hutbeyi okumuştu. 1950’den sonra da Üstad bu eseri bizzat Türkçeye tercüme edip “Bu benim siyasetimdir” diyerek bastırdı.

Hastalıklar aynı, devalar belli

Asrın müfessiri Bediüzzaman Said Nursî’nin bir asır önce yaptığı tespitler hâlâ geçerliliğini koruyor. Hastalıklar aynı, devalar belli. Suriye’de Eğitim Bakanlığı’nın ders kitaplarında bu hakikatlere yer vermesi tarifsiz bir sevinç kaynağı oldu. Hastalıkların yeni nesillerce de tanınıp, çözüme kavuşturulması için hâlâ ve daha ziyade ümitvarız. Bu örneğin Türkiye’de de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından dikkate alınmasını ve Risale-i Nur’lara okul kitaplarında yer verilmesi bekleniyor.

EMİNE Ç. SULTAN

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*