Huzur istiyorsan…

Huzur… Herkesin hayatta aradığı belki en değerli şey…
Kimisi sessizlikte bulur huzuru kimisi kalabalıkta. Kimisi plajda bulur huzuru, kimisi seccadede. Garip ve değişken bir tabir huzur. Huzurla ilgili bir yorum da şu ki; “Huzur istiyorsan; Kur’ân’ı ağır ağır oku”

Bir düşündüm, hakikaten doğru. Ağır ağır okunan Kur’ân sesi, hatta çat pat okunan Kur’ân-ı Kerîm sesi huzur veriyor insana. Ruhuna dinginlik veriyor. Nasıl mı anladım bunu?

Evimde boş bir vaktimde otururken komşudan gelen bir ses işittim. Ne olduğunu kestiremedim; müzik desem müzik değil, televizyon desem televizyon değil. Ama çok huzur verici bir ezgiydi. Sonradan dikkat kesildim ki, yeni Kur’ân’a geçen bir çocuğun kekeme sesiymiş komşudan gelen. Oturdum, çocuk susana kadar dinledim onu. Eskilere gittim, kendi çocukluğuma… Yeni Kur’ân’a geçtiğimiz yıllara. Her yaz bir-iki ay Kur’ân eğitimi verirdi babaannem bütün torunlarına. 7 yaşını bitirip okuma-yazmayı öğrenen, bu eğitime girmeye hak kazanırdı. Bağıra bağıra Kur’ân okurduk; “kulağınız duysun” derdi babaannem. Yine bağıra bağıra ezberlerdik sûreleri. Öyle daha çabuk ezbere girermiş. Yarış yapardık kuzenlerimizle, önce kim bitirecek diye. Hergün 10 sayfa okumadan kalkmazdık Kur’ân’ın başından. Bir saat Kur’ân okur, iki saat oyun oynardık. Kâh sıkılır, kâh ailemizi özlerdik. Kâh “ben okumicam” diye ağlardık, kâh “bugün yirmi sayfa okucam” derdik. Kimi zaman parayla avunurduk, kimi zaman bir parkta oynamaya tav olurduk. Yine de hergün çat pat Kur’ân okurduk. Cuma gecesi Kehf Sûresi okunmadan yatılmazdı meselâ. Çünkü Kehf Sûresi’nin okunduğu ev ile Kâbe arasında nurdan bir sütun kurulurmuş. Sabaha kadar ev ile Kâbe bakışırmış, nur yağarmış eve. Abdussamed’in kasetleriyle uyanırdık sabahları. Ne müthiş huzur… Ne mükemmel dinginlikti. Ne plajlara değişirim bu çat pat Kur’ân sesini, ne de manzaralı evlere.

Mübarek çocuk, beni çocukluğuma götürdü, huzuru bana tekrar hatırlattı. Zira dünyevî meşgaleler içinde Kur’ân’ı da hızlıca okuyup “sadakallâhül azîm” deyiveriyordum. Bana tekrar hatırlattı ki; huzur istiyorsam, Kur’ân-ı Kerim’i ağır ağır okumalıydım.

Şeyda Sultan Zengin

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*