İbrahim Ulu’ya rahmetler…

Her sene okullar açıldığında, Bursa’ya gelen talebe kardeşlerimizi tanımaya çalışırız.

Bundan sekiz sene kadar evvel, gelen talebeler içinde onun çekik gözlü oluşu dikkatimi çekti. Özbekistan’a bir iki defa gidip geldiğimden, Özbeklere benzettim ve sordum. “Yok abi, biz Kırgız Türküyüz” dedi. Ve biraz anlattı. Onu, her gördüğümde olduğu gibi, mütebessim yüzü ile bu cevabı vermişti.

Meğer kendileri, 1979 senesinde, komünist Sovyetler’in Afganistan’ı işgal etmesi üzerine, yaşadıkları “Pamir Yaylası’ndan” bir kısmı Afganistan’ı terk ederek Pakistan’a göç etmiş. Pakistan’da yaşayamayan Kırgız Türkleri ise, Türkiye’ye müracaat ederek yardım istemişler. 1982 senesinde, o zamanın Cumhurbaşkanının izni ile 1150 kişilik bir Kırgız Türkü, uçakla Türkiye’ye getirilip, Van’ın Erciş kazasının, bir köyüne yerleştirilmişler. İşte, oradan Bursa UÜ Matematik bölümüne okumaya gelen İbrahim kardeşimiz, oradaki Kırgız Türklerindenmiş. İskân edildikleri köyün ismini de, Afganistan’daki “Pamir Yaylası”na teşbihen, “Ulupamir” koymuşlar. Köylerinin bir hususiyeti de, PKK alçaklarına karşı verdikleri mücadele. Birçoğu da korucu olan Ulupamir, teröristlerin giremediği bir köymüş.

Haftada, en az bir defa görüşürdük. Söylediğim gibi, güler yüzlü, efendi, sessiz ve pek problem çıkartmayan bir kardeşimizdi. Daha sonra 2016’da mezun olarak Bursa’dan ayrılmıştı. Sonradan öğrendiğimize göre, Harb Okuluna girmiş ve oradan da aynı köyden, bir ilke imza atan dört Kırgız Türkü olarak, 2018 de mezun olup, Türk Silâhlı Kuvvetleri’ne teğmen rütbesiyle vazifeye başlamışlar.

Geçen hafta aldığımız şok haberle, İbrahim’in şehid olduğunu duyduk ve çok üzüldük. İlk önce, PKK ile arbedede şehid olduğunu sanmıştım. Fakat sonradan öğrendiğimize göre, vaziyet öyle değilmiş. “İntihar etti” diye, saçma ve kimsenin de inanmadığı bir şey söylenince, işin içinde bir bit yeniği olduğunu anladık. Biraz daha araştırınca, orada bulunan bir üst kumandanın, İbrahim’in namaz kılışından filan rahatsızlık duyduğunu, onu habire, askerlerin yanında filan ta’ciz ve tahkir ettiğinin malûmatını aldık. Hem birliğinde, tugay kumandanı ve arkadaşları tarafından sevildiği, verilen her vazifede mu- vaffakiyet ve takdir aldığını söylediler. Böyle bir kardeşimizin, akla bile gelmeyen “intihar ettiği” saçmalığını kabul etmedik.

İnşâallah, mevzuu, iyi bir tahkik neticesinde vuzuha kavuşur.

İbrahim kardeşimize rahmetler diliyoruz. Bizi biraz rahatlatan şey, evlenmediği için, geride yetim ve dul bırakmadığı oldu.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*