İhlâs iddia ile değil, talim ve terbiye ile kazanılır

Günümüz Müslümanının en büyük zaafı, “İslâmî hakikatleri ve mefhumları” yalnızca iddia ve kabul makamında tutmasıdır.

Yani, “İhlâs çok önemlidir, ihlâs olmazsa hiçbir şey olmaz, ihlâs ibadetlerin ruhudur!” şeklinde yalnızca parlak tasvirlerle geçiştirilmektedir. Bu iddialar, insanı ihlâslı kılmıyor, uhuvveti, kardeşliği arttırmıyor.

Bediüzzaman’ı diğer âlimlerden ayıran en önemli özelliklerden birisi şudur: Sadece iddia etmez, iddia ettiğini ispat ve izah eder. Meselâ, ihlâs nedir? İhlâs nasıl bir manevî güç kaynağıdır? İhlâs nasıl kazanılır? İhlâsı kıran maniler nedir? İhlâs nasıl elde edilir; nasıl özümsenir? İhlâs hayatın bütün katmanlarına nasıl sirayet eder?

İslâmî literatürde anahtar bir kavram olan ihlâs, lügatlerde “sâfi olma, içindeki yabancı unsurlardan temizlenme, hiçbir aykırı unsur barındırmama” mânâlarına gelir.

Kur’ân-ı Kerîm’de ihlâs kelimesi bu aslî mânâsında kullanılır. Mü’minler ihlâs sahibidirler ve ihlâsın hakikati de Allah’ın rızası dışındaki her şeyden uzaklaşmak, şirk şaibelerinden arınmaktır.1

Tasavvufî eserlerde ise ihlâs, çoğunlukla kullukta maddî-mânevî hiçbir beklentiye girmemek şeklinde ele alınmaktadır.

Samimiyetle kendini bir işe vermek olan ihlâs; bir şeyin yalnızca Allah rızası için yapılmasıdır. Allah rızası, Allah’ın tabiata koyduğu fıtrî kanunlara, sünnetullaha, adetullaha da uymak anlamındadır. İnançsızların başarılı olmaları, fıtrî şeriata ihlâs ile yapışmalarındandır.

İhlâs hayatın, bütün fiil ile davranışların ve ibadetin ruhudur. İhlâs Risâlesi’nde anlatılan düsturlar herkes için, hayatın her ânında önemli ve gereklidir.

Bunların sadece öğrenilmesi yeterli değildir. Düsturların ikisi, daha ziyade ferd ve ferdî ihlâsla alâkalı görülürken diğer düsturlar ve anlatılan hususlar içtimaîdir.

Yani ferdî ihlâstan ziyade cemaat ihlâsı, içtimaî ihlâs, ihlâsla hizmet veya daha farklı bir kelimeyle ifade edilecek olursa âhenkle hizmet nazara verilmektedir.

Bu düsturlar sık sık hatırlanmalı, hattâ tekrar tekrar okunmalı, dahası bunlar insan tabiatının bir özelliği hâline getirilmelidir.

Nitekim Üstad da bunları anlatmaya başlamadan önce buna dikkat çekmekte ve “ihlâsı kazanmak, muhafaza etmek ve mânileri def etmek” için bu düsturların rehber edilmesi gerektiğini söylemektedir.

Dipnot:
1- İsfahânî, el-Müfredât.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*