İhlasın dahi kerameti vardır

Bediüzzaman’ın “en büyük bir kuvvet” diye tavsif ettiği ihlasın gücü/enerjisi nereden kaynaklanmaktadır?

Her bir duygu ve hasletimiz potansiyel bir enerji kaynağıdır. Onları, düşünce ve imanımızla harekete geçirebilir, yükseltebilir, yönlendirebiliriz. Çünkü ruhî olgunluk neticesinde duygu ve duyularının enerjisini kontrol edebilme mahareti gösteren evliyanın kerameti (olağanüstü, harika hali) olduğu gibi, halis niyetin ve samimiyetin, ihlasın dahi kerameti vardır.1

Düşüncemizi bilek, kol, pazu, omuz, el ve ayağımıza odaklaştırdığımızda o uzvumuz normalin üstünde bir güç kazanmaz mı? İhlasımızın gücünü de bu metotla yükseltip

İhlasla işine sarılan, harika sonuçlar alır. Anne babaların yüksek şefkat ve fedakârlıkları2 ve olağanüstü enerjileri, dayanma ve savunma güçleri, ihlas gücünün delilidir. Onların yavruları için gösterdikleri fedakârlık karşısında maddî çıkar veya nefis hesabına ne kazanıyorlar? Hiçbir şey! Hatta hesapsız maddî kayıplar, nefsî lezzetlerden mahrum kalıyorlar.

Şu halde, onca fedakârlıklara katlanacak güç/kuvvet/enerjiyi kazandıran şey nedir? Hiç şüphesiz ki, ihlaslı şefkatleridir… Korkak tavuğun yavrularını korumak için köpeğe, tilkiye saldırmasındaki güç de ihlasa dayanır. Maddî güç ve imkândan mahrum bir avuç sahabinin (Peygamberimizin arkadaşlarının) insan hak, hürriyet ve adaleti hâkim kılması; Bediüzzaman’ın dünya çapında eserler ortaya koyması; Edison gibi kâşiflerin harika buluşlar yapması, ısrarlı ve halis samimiyetin/ihlasın sonucudur. Sarmaşık veya asmanın ağaca sarılmada gösterdiği samimiyet, ihlası kazanmak için, işin büyüğüne küçüğüne değil, fonksiyonuna bakmak gerekir.

“Üç elif ittihat etmezse/bir araya gelmezse, üç kıymeti var. Sırr-ı adediyet ile ittihat etse, 111 kıymet alır. Dört kere dört ayrı ayrı olsa, on altı kıymeti var. Eğer kardeşlik sırrı ve ve maksatta birlik ve görevde beraberlik ile tevafuk edip bir çizgi üstünde omuz omuza verseler, o vakit 4 bin 444 dört kuvvetinde ve kıymetinde olduğu gibi, hakiki sırr-ı ihlas ile, fedakâr kardeşlerin kıymet ve kuvvet-i maneviyesi dört binden geçtiğine, pek çok vukuat-ı tarihiye şahadet ediyor.

“Bu sırrın sırrı şudur ki: Hakiki, samimî bir ittifakta her bir fert, sair kardeşlerin gözüyle de bakabilir ve kulaklarıyla da işitebilir. Güya 10 hakiki müttehit adamın her biri 20 gözle bakıyor, 10 akılla düşünüyor, 20 kulakla işitiyor, 20 elle çalışıyor bir tarzda manevî kıymeti ve kuvvetleri vardır.”3

Dolayısıyla, samimi olarak duygular işletilse, büyük bir güç elde edileceği anlaşılır.
Dipnotlar:
1-Bediüzzaman, BarlaLahikası, s. 15.
2-Bediüzzaman, Lem’alar, s. 201.
3-Bediüzzaman, age., s. 165.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*