İki Elif’te, iki Zafer Ali röportajı…

Image
Bu röportajın bu kadar ses getireceğini tahmin etmiyordum.

Geçtiğimiz günlerde, genç muhabirimiz Elif Nur Kurtoğlu kardeşimizle beraber, gazetemizin eskiden foto muhabirliğini yapmış olan Zafer Ali ile yapılan röportajdan bahsediyorum.

Müfritane irtibat ve muhabbet fedailerinin bir mensubu olan bizler, bazen maziyi yâd ederek, eskiden beraber olduğumuz arkadaşlara hasret duyuyoruz. Hep düşünüyordum… Yeni Asya’nın, özellikle 70’li yıllardaki kadrolarından; iftiraklar neticesi ayrılanların dışındaki arkadaşlarımızın nerede olduklarını, ne yaptıklarını… Erol Erşenkal neredeydi? Kasım Baydemir neredeydi? Zafer Ali neredeydi v.s. 21 senedir ikamet ettiğim Bursa’da, arkadaşlarla sohbet ettiğimiz zaman da konuşuyorduk. Birkaç sene önce Zafer Ali’nin Bursa’da ikamet ettiğini söylemişlerdi arkadaşlar, ama kesin bir bilgi elde edemiyordum. Yeni Asya camiasına dahil olduktan sonra, biz onu çok sevmiştik, seviyorduk. Nasıl irtibat kuracağımızı hep düşünürken, geçtiğimiz aylarda Bursa’ya gelerek onunla görüştüğünü öğrendiğim Hasan Yalçın Ağabeyimizden, Zafer Ali’nin cep telefonunu alıp, irtibata geçtim.
ImageRöportajın takdim kısmında bahsettiğimiz gibi, nihayet biraz koşturma ve ısrarla, o işe muvaffak olabildik.1976 yılında çıkan ilk (birinci) Elif’te onunla, Cemal Uşşak bir röportaj yapmıştı. Anarşinin dorukta olduğu o yıllarda komünistler, sırf Yeni Asya muhabiri olmasından dolayı onu linç etmek istemişti. İşte o hadise üzerine Cemal Uşşak’ın röportajıydı o. Aradan geçen 35 sene kadar sonra da bizim yaptığımız röportaj gerçekleşti. Ama, işin esas ilginç yönü, yurdun çeşitli yerlerinden gelen; mail, telefon ve mesajların çokluğuydu. Hem bize teşekkür ediyorlar, hem de onunla nasıl irtibat kurabileceklerini soruyorlardı kadim dostları Zafer Ali’nin. Bir ara Elif Nur telefon açtı, “Osman Ağabey, sentez habere baktın mı? En çok okunan ve yorum yapılan olmuş röportaj” dedi. Tabii biz de takip etmiştik, bizlerin şahsıyla alâkalı olmayan şahs-ı manevinin bir tezahürüydü oradaki haller.

İstanbul Beşiktaş’tan telefon açan bir ağabeyimiz, “Kardeşim, ben yetmiş beş yaşındayım. Yeni Asya’dan önce İttihad da okuyordum” diyerek röportajla alâkalı hissiyâtını dile getirip, diğer bazı muhabbet fedailerinin de ihsas ettirdiği gibi, sanki kayıp bir akrabasını bulmuş gibi sevinerek, benden telefon numarasını ve adresini isteyerek, onu ziyaret etmeye arkadaşlarıyla geleceğini ifade etmesi, bizi bayağı duygulandırmıştı. Hani “Bu ne sevgi ah” der gibi. Zafer Ali ile irtibatı kesmeyeceğiz İnşâallah. Onu her faaliyetimizden haberdar edip, dostlarıyla bir arada bulunmasını arzu etmekteyiz tabiî. Biz vazifemizi yaparız, gerisi bizim dışımızda olan şeyler. Vefalı, kadim dostlarımıza da, buradan binlerce selâm olsun ….

Image

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*