İki kelimenin sırrı

Her insan, her hâl üzere işinde gücünde, sanatında ticaretinde; hatta tahsil hayatında önüne koyduğu hedefini başarmak ister. Gayreti de bunadır.

Biz de, bu çaba içinde olanlara yararı olur düşüncesiyle iki örnek arz ediyoruz. Birincisi şu diyalog:

Röportajın bir yerinde, gazeteci, ünlü iş adamına sorar:

“Efendim, başarınızın ve böylesi bir servet elde etmenizin sırrı nedir?”

İş adamı hiç tereddüt etmeden: “İki kelimeyle” der.

Gazeteci: “Nedir onlar?”

İş adamı: “Doğru karar.”

Gazetecinin, “Doğru karar verme yeteneğini size kazandıran neydi?” sorusuna:

İş adamı: “Bir kelime” der.

Gazeteci: “Bu bir kelimenin açılımı nasıl efendim?”

İş adamı: “Tecrübe.”

Gazeteci: “Size bu tecrübeyi kazandıran saik nedir?”

İş adamının cevabı, yine; “İki kelime”dir.

Gazeteci, bu defa, gizleyemediği hayretli bakışları arasında iş adamına tekrar sorar:

“Beyefendi! Muammaya bürünen bu ‘iki kelimelerin ikincisi, nedir?”

İş adamının kendinden emin ve vakur bir tavırla verdiği cevap ise şu olur:

“Yanlış kararlarım”.

Yanlış kararların ya da yanılmaların mutlak felâket olmadığını; aksine, bazen de başarının kapısını araladığını ifade eden bir ikinci hâdise:

“9 Aralık 1914 gecesi, Edison’un fabrikası bir yangında enkaz hâline gelmiş, hayatı boyunca gösterdiği gayretlerin neticesi adeta birkaç saat içinde kül olmuştu. O soğuk kış gecesinde, yangını kontrol altına almaya çalışan itfaiyecileri seyreden Edison, büyük şaşkınlık içindeydi.

“Ertesi sabah, fabrika enkazını gezen Edison bu büyük felâketi şu sözlerle değerlendirdi: “Bir felâketin de büyük bir değeri vardır. Bütün hatalarımız yandı, gitti.”

“Edison, yangından üç hafta sonra ilk gramofonunu piyasaya sürdü.”

Amerikalı yazar Dale Carnegie, “Batan güneş için ağlamayın, yeniden doğduğunda ne yapacağınıza karar verin” diyor.

Evet, hâl böyle…

Medcezirler eksik olmaz dünyada!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*