İman esaslarıyla gelen aile mutluluğu

0124

Aile hayatının huzur ve mutluluğu imana bağlıdır. Şöyle ki: Allah’a iman eden, Onu seven, azamet ve kudretine dayanır; eşini de çocuklarını da Onun hesabına sever. Sonsuza bağlanan bu sevgi ebedîleşir. İnsanı en fazla tatmin eden hususlardan birisi de, “kalbine karşılık bir kalbin bulunması” (İşârâtü’l-İ’câz) olduğuna göre, kalbi ve sevgiyi halk eden ve birbirine yakınlaştıran Allah’a şükretmek, ayrıca bir lezzet kaynağıdır.

***
Meleklere iman, yine mesut bir âile hayatı getirir. Çünkü, her iki omzunda melâikelerin bulunduğuna, iyilik ve kötülükleri kaydettiklerine, İlâhî kameramanlar gibi kendilerini takip ettiklerine inanan karı-koca/eşler, çocuk ve akrabalar, insanlar birbirine daha saygılı olacak, güzel ameller işlemeye çalışacak, haksızlık ve zulüm yapmaktan uzak kalacaktır.

Melekler her yerdedirler. İyi işler yapanların yanındadırlar. Mele-i A’lânın sakinlerinden olan meleklerin alkışını almak için, âile fertleri, güzel işlere yöneleceklerdir.
***
Kitaplarına iman eden, onlardaki emirleri yerine getirmeye, nehiylerinden sakınmaya, ahlâkî norm ve tavsiyelerine uymaya çalışacaktır. Kitaplardaki hakikatler ise, bütünüyle insanı huzûra, saadete, mutluluğa ulaştırır.
***
Peygamberlere iman da, daima iyiye ve güzele yönlendirecektir. Çünkü, Allah’ın emirlerini, insan haklarını açıklayan, yaşayan, tebliğ eden peygamberlerdir. Onlar, yegâne model şahsiyetlerdir.

Meselelere indî, hissî, nefsî yaklaşmazlar. Her şeyi en ince teferruatına kadar açıklarlar. Bu, keyfiliği önler. Kulun, kula kul olmasını engeller.

Aile hayatında fertler iman ile Resûlullah’ı model aldığında (ki, bu sünnet-i seniyeye uymakla gerçekleşir) o hâlde huzur ve mutluluğun sırrını yakalamazlar mı?
***
Kadere iman eden, âilece başına gelen belâ ve musibetlere karşı dirençli olur. Allah’ın takdirine güvenir. Hüznün ve stresin ilâçlarından en büyüğü kadere iman olduğuna göre, âile hayatı da elbette daha mutlu ve huzurlu geçecektir.
***
Ahirete iman, çocuklara, gençlere, âile ferdlerine tarifi imkânsız lezzetler verir. Çünkü, âhiret hayatının mutlak geleceğine inananlar, birbirinden ayrılmayacak, tekrar kavuşacaklar. Dünyada sıkıntılar çekiyorlarsa, sıkıntı ve üzüntülerin olmadığı bir dâr-ı bekaya gideceklerini bilirler. Ölüm firakı, gençliklerinin muvakkaten elden çıkması onları çok sarsmıyor. Çünkü, onlar çok daha mükemmellerine kuvuşturulacaklar.

Adaletin tecelli edeceğine ve Cehennemin varlığına inananlar da, haksızlık yapmamaya, hakları çiğnememeye, zulümden uzak kalmaya gayret ettikleri gibi; makamlarını yükseltmek için daima iyilik yapmaya çalışacaklardır.

Allah’a, meleklere iman, yalnızlığı önler, musibetlere karşı dayanma gücü verir. Kadere iman ve dua, stres ve hüznün ilacıdır. Öldükten sonra dirileceğine inanmak, ölüm, ayrılık gibi ani kayıplara direnme melekesi kazandırır. Zerre zerre hayatın hesabını vereceğine inanır.

İşte, bu iman ve ahlâk terbiyesinden geçen eşler, çocuklar, anne-babalar, gayet nazik ve nazenin, medenî bir yapıda, herkesin hak ve hukukuna riayet edenler olarak hayatlarını sürdüreceklerdir…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*