İnciltilen kadınlar ve tesettür

Batı medyası, Hollywood yıldızları ve feministlerin kadınlara yönelik cinsel taciz tartışmalarıyla meşgul. Sosyal medyada “#MeToo” (Ben de) etiketiyle Avrupa’ya da yayılan tartışmalar halen devam ediyor.

Konu Avrupa Parlamentosunda gündemi işgal ettiği gibi, ABD’de iki Kongre üyesi senatörün istifa etmesine sebep oldu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de çalı- şanlarının yaşadıkları olayları engellemeye ve çözmeye yönelik tedbirler alacağını açıkladı.

FEMİNİSTLER KIZINCA…

Tartışmalara “Damızlık kızın öyküsü” adlı romanıyla en çok satan kitaplar listesine giren Kanadalı feminist yazar Margaret Atwood da katıldı. Feministlerin eleştiri oklarına hedef olan yazar “Sahiden ben kötü bir feminist miyim?” dediği makalesinde feminist kadınları “masumiyet karinesi”ne saygı göstermeye dâvet etti. Delil olmadan, savunma hakkı dahi tanımadan kişileri sosyal medyada “linç” etmeye karşı çıktı. Feminist kadınları birbiriyle dayanışarak sadece kadınlar için değil “herkes için adalet, şeffaflık ve evrensel hukuk prensiplerine saygı” konusunda ikaz etti. (Kaynak: Medyaskop.tv)

Bu tartışmaları okuduğumda Kur’ân’ın tesettür emrinin bütün kadınlar için ne kadar “şefkatli bir hediye”, Bediüzzaman Hazretleri’nin yazdığı “Tesettür Risalesi”nin de ne paha biçilmez bir mücevher olduğunu bir kez daha tasdik ettim.

TESETTÜR KADINI İNCİTMEZ

“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar. Bu, onların hür ve iffetli hanımlar olarak tanınmaları ve eziyete uğramamaları için daha uygundur. Allah ise çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” (Ahzab Sûresi 59.)

Âyetteki “eziyete uğramak” tâbirinin bir yorumu da günümüzde sıkça kullanılan ifadeyle kadınların erkekler tarafından rahatsız edilmesi, cinsel tacizidir.

Bugün hangi düşünce ya da inançta olursa olsun, bütün dünyada kadınların ortak problemlerinden biri taciz meselesidir. Bu olaylarda kadın hep zarar gören taraftır. Korkar, çekinir, utanır, kendini aşağılanmış hisseder…

TESETTÜR RİSÂLESİ’NİN ORİJİNALLİĞİ

Bediüzzaman Said Nursî, Kur’ân’ın tesettür âyetini (Ahzab Sûresi, 59.) kadın fıtratı üzerinden “Dört Hikmet” ile yorumladığı eserinde, semâvî emre muhalefet edip “tesettür kadınları esaret altına alıyor” diyen sefih medeniyeti ve düşünürlerini muhatap alır.

Tesettür emr-i İlâhîdir. İnanan kadınlar her şeyden önce Allah’ın emri olduğu için örtünürler, hikmetleri için değil. Bununla birlikte tesettürün hikmetleri vardır ve kadın fıtratına uygundur. Sefih medeniyetin “esaret” söylemleri içinde bu hikmetleri gündeme getirmek önemlidir. Eserde; kadının ruhsal ve bedensel özellikleri, toplum ve aile yaşantısındaki konumu, eşiyle ve çocuklarıyla olan iletişimi, erkeğin ruhsal ve bedensel özellikleri, yaşanılan coğrafyanın insan üzerindeki etkileri gibi çok farklı noktalardan tesettürün fıtrî esasları anlatılır.

ESARETİN KENDİSİ

Bediüzzaman’ın tabiriyle “Kur’ân’ın tesettür emrine muhalefet eden sefih medeniyet” ideal bir “kadın modeli” tesbit eder. Reklâm afişleriyle, sinema filmleriyle, TV dizileriyle, gazetelerin son sayfalarıyla, defilelerle “ideal model” piyasaya sürülür. Bu aslında olmayan gelişen teknoloji sayesinde bilgisayar düzeltmeleriyle “bakılacak” bir kadındır! Kadınların bu “ideal modele” benzemeye çalışması ciddî bir endüstri sektörünün doğmasına sebep olmuştur. Zayıflama âletleri ve kıyafetleri, diyet ürünleri, kozmetik ve güzellik sektörü, estetik uygulamalar…. İltifat ve beğeninin uyuşturucu etkisine kapılan kadınların bu güzelleşme gayretleri bazen “takıntı” boyutuna bile ulaşır.

Sefih medeniyetin dayatmaları çocukları bile adeta hipnotize eder. Kadınlara “hürriyet” maskesi altında verilen “eğitimin dersleri” daha küçücük bir kız çocuğu iken başlar. İdeal güzel kadın modeli tazecik beyinlere oyunlarla, oyuncaklarla, çizgi filmlerle, dizilerle kazınır.

Netice mi?

HÜLÂSA

Uluslar arası resmî kuruluşlar bile bugün “cinsel taciz” konusunu tartıştığına göre bütün dünyada Kur’ân’ın tesettür emrinin fıtrîliğini kabul etme zamanı gelmiş demektir.

Ne dersiniz?

Yasemin Güleçyüz

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*