İnsan ahiretin kodlarını taşıyor

Ölüm üzerine düşünebilen, ölümü algılayabilen tek varlık insandır.

Diğer canlılardan en büyük farkı; içinde bulunduğu durumu, geçmişi ve geleceği sorgulamasıdır. Son yıllarda yapılan genetik çalışmalar, insanda ahireti algılayabilen genler olduğu üzerinde duruyor. Bu konuda dört ana genden bahsediliyor.

Birincisi “Anlamlılık geni”. İnsan “Nereden geldim?, Bu dünyada niçin varım? Beni ve bu mükemmel âlemi kim yarattı? Ölünce nereye gideceğim?” gibi sorular sorar.

İkincisi “Yeniliği arama geni”. Tesbit edilen bu genle ilgili, uzmanlar insanın sürekli yenilik istek ve arayışında olduğunu belirtiyorlar. Risâle-i Nur’da buna “Tekâmül kanunu” olarak yer veriliyor. Bediüzzaman Hazretleri de, insanın bu dünyadaki asıl vazifesinin ilim öğrenerek tekâmül etmek olduğunu söylüyor. Teknik ve bilimsel çalışmalara baktığımızda, tarih boyunca hiçbir şey aynı kalmamış, insan daima daha iyisini yapmış. Hep daha mükemmele doğru bir gidiş var.

Üçüncüsü “Zamanı algılama geni”. İnsanın dışındaki varlıklar zamanı algılayamazlar. İnsan, kaç yıl daha okuyacağını, kaç yıl çalışacağını, kaç yıl sonra emekli olacağını, dünyada kaç yıldır yaşadığını düşünür durur. Geleceğe dair planlar yapar. Hayvanlarda bu duygu olmadığı için sadece anı yaşarlar.

Dördüncüsü “Ölümü algılama geni.” Bu gen de sadece insanda mevcut. İnsan öleceğini bilerek yaşıyor. Hayvanlarda bu gen yoktur. Hatta kesim için kesimhaneye götürülen bir kurbanlık hayvan, hiçbir şeyden habersiz, yolda bulduğu taze otları yemeye devam ederek kesime gider. Tam kesileceği vakit bir şey hissetmek istese de onu da hissetmez.

İşte insan, Cenâb-ı Hakk’ın özel duygu ve yeteneklerle donanımlı aziz bir misafiridir. Allah insana, ahiretin varlığını anlayabilecek akıl, kalp, vicdan gibi lâtifelerle donatmıştır. İnsan, üzerinde ahiret yolcusu olduğunun kodlarını taşıyor. Bilimsel çalışmalar “Allah’dan, ahiretten” bahsetmese de, bütün bu şaşırtıcı faaliyetlerin, kâinatın ve insanın sırlarını çözerek “Bunlar tesadüf olamaz, bir dış zekâ vardır” diyebiliyorlar.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*