Isparta Mevlidi; kardeşler kucaklaşması!

29.09.2013 Sebahattin Yaşar NUR HABERLERİ 0

Güller ve Göller diyarı’ndayız.

Bir Bediüzzaman Mevlidine daha iştirak ediyoruz. Ankara – Kocatepe Mevlitlerini özledik. Yani bir mevlit düzenlemek bile hâlâ bu memlekette mesele. Teşvik edilmesi gereken meselelere bu ülkede hâlâ engel olunuyor.

Tabiî benim konum bu değil, benim konum Isparta’da düzenlenen, başta Peygamberimiz (asm) olmak üzere, bütün peygamberlerin, evliyaların, ahirete irtihal etmiş olan mü’minlerin ve hassaten de Bediüzzaman Said Nursî  Hazretlerinin ruhlarına ithaf edilen Isparta Mevlidi.

Bir mevlit faaliyeti çerçevesinde ne güzel ekstra gelişmeler oluyor. Onun çevresinde ne çok maddî ve manevî hazlar, tatlar alınıyor, yaşanıyor. Evet, her faaliyet pek çok maddî ve manevî ziyafetiyle birlikte geliyor. Faaliyetin içinde peşinen lezzeti de faaliyete katılana takdim ediliyor.

Evet, bu yazımız, Isparta Bediüzzaman Mevlidi yolculuğumuz esnasında, Beyşehir- Isparta hattında yazıldı. Arkamda kıymetli eğitimci arkadaşım Mustafa Küçükçopur’un, muhterem babası eğitimci Hasan Hocamın ve muhtereme anneleri Semanur Hanımefendinin duâları vardı.

Tabiî bu kadar duâ olunca yazı da zor olmadı.

Kıymetli Mustafa Hocamın, Konya’dan, ‘Var mısın Isparta mevlidine? dâveti, karşısında yenik düştüm ve programı değiştirerek bu enerji paylaşımına ben de katıldım.

İyi ki de katılmışım. Ne çok şeyler yaşandı.

Bu yolculuktaki yaşadığım ilk hissim şu ki, hizmet amaçlı, ortak organizasyonları özlemişim. Lütfen böyle faaliyetleri çoğaltalım ve olanları da daha aktif hale getirelim.

İnsan faaliyete katılınca şöyle bir canlanıyor adeta.

Doğrusu, şehirlerimizdeki yeni üniversite kazanmış kıymetli öğrencilerin güzel bir organizasyonla, Barla’nın da içinde olduğu bir gezi faaliyeti vesilesiyle bu programa iştirak etmemiş olmalarına hayıflanırım. Tabiî katılanları ve katılmalara vesile olanları da tebrik ediyorum. Çünkü böyle toplu organizasyonların yerine bireysel anlamda ne yapılırsa yapılsın, kesinlikle onların yerini dolduramayacağına inanıyorum.

Gençlerimizde, içinde oldukları düşünceye karşı tam istenen katılım, ilgi sağlanmıyorsa, bu, o düşüncenin neşesini, zevkini içinde barındıran faaliyetlere katılmamalarındandır. Yani sadece bilgi toplamak yeterli olmuyor.

Bir de bir dâvâyı benimsemek, o dâvânın tabir yerindeyse ritüellerini yerine getirmekle mümkündür. Yani hem bir dâvânın bireyiyim diyeceksin hem de o dâvânın gereği olan adımları atmayacaksın. O zaman bir müddet sonra o gereklerin enerjisine sahip olamayacağın için, o düşünceden de uzaklaşıp gideceksin. Bir faaliyetin pozitif enerjisi, ancak o faaliyetin içinde yaşanıyor, hissediliyor. Bir güzel durum da, yolculuğumuz esnasında araçtaki anne, baba, oğul ve bir misafir olan bizimle geçen sohbet, benim açımdan oldukça kaliteli idi. Sorular, cevaplar ve gelinen neticeler. Güzel ve mutlu aile kuranlar ve yaşayanlar mutlaka dinlenmeli.

Şunu anlıyorum, aile seminerlerinin yoğunlaşılarak devam etmesi gerekiyor. Mutlu ailenin meydana gelebilmesi çok yönlü bir çabanın ürünü olacaktır. Ama yaşayan mutlu ailelerden de tecrübeler almak icabediyor.

Baba, anne ve oğul arasında bir misafir olmak hem zordu hem çok kolay. Çünkü bir üçüncü kişi olarak kardeşin, ağabeyin veya ablanın varlığı ve onun katkıları yadsınamayacak cinsten. Doğrusu bazen bildiklerimize, tecrübelerimize bir başka bilenin, tecrübelerinin katkısı çok şeyleri olumlu etkileyebiliyor. Bu herkes için geçerli.
***
Evet, cümlelerimiz bittiğinde, Eğridir Gölü kenarında çok güzel bir seyir ve yürüyüş yaptık. Eğridir’de yolculuğumuz esnasında yolda karşılaştığımız yaralı bir köpek araç içerisinde olan hepimizi sarstı. İndik. Onu yol kenarına alarak, internetten yakın bir veteriner aradık ve sonunda trafiğe haber vererek, konunun belediyeye ulaşmasını sağladık. İnşallah neticesi hayır olmuştur.

Ama emin olabilirsiniz ki, hepimiz yapabileceğimiz her şeyden her an imtihan halindeyiz. Lütfen, vicdanınızın rahatlayabileceği yapabileceğiniz şeyleri sakın ola ihmal etmeyin. Yoksa incinirsiniz. Hiç değilse yapabileceğiniz şeyleri yapın. Anlıyoruz ki, herkes için imtihan yaşadığı her yerde, devam ediyor.
***
Tabi yolculuğumuzun sonunda Isparta Mevlidine de ulaşmış olduk. Tabiî ki mevlitteki atmosferi ayrıca ele almak gerekecek. Çünkü o birkaç satırla anlatılacak cinsten değil. Ama hakikaten bu sevincin, bu heyecanın, bir birliktelik ruhunun oluşmasına katkı yapmış bütün ağabey ve kardeşlerimizi yürekten tebrik ediyorum.  Onların uzak şehirlerden, kilometrelerce yol katederek gelmeleri, benim mutluluğuma da, neşeme de ciddî katkı sağlıyor. O zaman herkese teşekkür borçluyum. Ne mutlu onların varlığına!
***
Cumartesi günümüz, müdebbir eğitimi programı kapsamında Konya’da geçti. Beni kıymetli dostum, eğitimci kardeşim Mehmet ve Tuba Aksoy Hanımefendiler karşıladılar ve onların misafirleri olduk.  İfade ettiğim gibi, her misafiri olduğunuz aileden çok şeyler öğreniyorsunuz. Meselâ, Mehmet kardeşimin oğlu Mehmet Sait’in ve kızları Ayşenur’un soruları, konuşmaları ve samimiyetleri oldukça tatlı idi. Küçücük yavrular, ama tam da hayatın orta yerinden konuşuyorlar. Doğrusu konuştukça anladık ki, Aksoy ailesi, tam bir mutlu aile portresi idi.

Aslında yine şunu anlıyorum ki, her aile ocağı, bir eğitim ocağı gibi işliyor. Bu işleyen, sağlam, güçlü aile ocağı üzerinde, fesat şebekeleri o kadar çok oyunlar tezgâhlıyorlar ki, Bediüzzaman, değerleri yıkıcı ve yok edici olan o zındıka komitelerine ciddî bedduâ etmiş. Biz de bedduâ ediyoruz. Ama aileyi bir mutlu aileye dönüştüren ve bu yolda çaba sarfeden, evi okunan bir medreseye çeviren kahraman anne babaları da yürekten tebrik ediyorum.
**
Bakın, bir mevlit faaliyeti içinde ne çok faaliyetler meyve veriyor. Tanışmalar, konuşmalar, bilgi alış verişleri ve insanı adeta ayağa kaldıran muhabbetler… İnsanın daha ne olsun diyesi geliyor.

Tebrikler Isparta!

Vücudumuza kanın her an pompalanması gibi, manevî vücudumuza da bu faaliyetler kan pompalıyor. Her bir faaliyet, pratikte aldığımız derslerimizi, bir kez daha uygulama alanına taşımak anlamı içeriyor. Evet, yeni, yeni faaliyetlerde görüşmek duâsıyla…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*