İstanbul’da Nur mekânına seyahat

altNURLU MEKÂNLARDA SEYAHAT

Aziz Üstadımın İstanbul’da kaldığı mekânlardan, Sarıyer’deki evini ziyaret etmek için Sarıyer sırtlarına doğru yola çıktık.

Hazret-i Üstad’ın, Osmanlı’nın son demlerde kurulan Darü’l-Hikmeti’l-İslâmiye’de üye iken, bizzat kendisinin doldurduğu ve eşkali hakkında bilgiler ihtiva eden tezkerede ikametgâhı olarak şunlar yazılıdır:

“Sarıyer – Fıstıklı Bağlar Sokağında 8 numaralı ahşap binada oturmaktadır.” (Son Devrin İslâm Akademisi: Darü’l-Hikmet-il İslâmiye, Y.A.Y, Sadık Albayrak)

Nur Külliyatı içinde konuyla alâkalı birkaç yerde ifadeler mevcuttur. Meselâ bunlardan birisi, Yirmi Altıncı Lem’a’nın Onuncu Rica’sındaki bahiste geçen şu ifadelerdir:

“..Ben de Boğaz tarafındaki Sarıyer’de, bir halvethâne kendime buldum. Gavs-ı Âzam (ra) Fütuhu’l-Gayb’ıyla bana bir üstad ve tabib ve mürşid olduğu gibi, İmam-ı Rabbânî de (ra) Mektubât’ıyla bir enîs, bir müşfik, bir hoca hükmüne geçti.”

Hazret-i Üstadın Birinci Said döneminden İkinci Said dönemine geçişteki acîp ve harika hâlin bu mübarek mekânda cereyan ettiği bir vâkıa. Bu husustaki Üstad’ın değerlendirmesi için 26. Lem’a ve 28. Mektub’a bakılabilir.

Hazret-i Üstadın mekân ittihaz ettiği bu Nur menzili ile alâkalı olarak, Risâle-i Nur’un saff-ı evvel talebelerinden İnebolulu Selahaddin Çelebi’nin de bir hatırası mevcuttur. Selahaddin Çelebi bu nurlu mekânla alâkalı olarak şunları kaydeder:

“1952 senesinde Üstad İstanbul’da Akşehir Palas Oteli’nin üst katında kalıyordu. Güneşli bir sabahtı. Kendilerini ziyarete gitmiştim. Biraz sohbetten sonra bana: ‘Selahaddin, bugün kısmet olursa seninle eski ikametgâhlarımdan Sarıyer’e gidelim’ dedi.

“Sonra taksi tutarak Sarıyer’e gittik. Orada kahveciden o semtin en yaşlısını sorduk. Kahveci, muhtarın yaşlı bir insan olduğunu söyledi. Aradım ve nihayet yaşlı muhtarı buldum. Ona, Üstad Hazretleri otuz sene evvel bu semtte oturduğunu, şimdi evin nerede olduğunu sordum. Muhtar hemen hatırladı. Fıstıklı Bağlar semtinde yokuşun hemen sağ tarafında durduk. Kapıyı vurunca bir hanım açtı. Hanıma ‘Müsaade ederseniz Üstad bu evi ziyaret edecek, otuz sene evvel burada oturmuş’ dedik. Hanım da ‘Buyursunlar’ dedi. Üstadla beraber eve girdik, merdivenleri çıktık.”

(Bediüzzaman Said Nursî, Mufassal Tarihçe-i Hayatı)

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*