İstanbul’daki Nur’un bayramı…

Üstadımızla, Risale-i Nurlarla alâkalı her faaliyete elimizden geldikçe iştirak etmek, bizim işimiz olmuş artık. Geçtiğimiz hafta İstanbul’da, yine bu minval üzere yapılacak olan kongrenin ilânatını duyduktan sonra, hem biz gitmeye niyetlendik, hem de etrafımızı çeşitli vesilelerle (facebook v.s gibi) haberdar ettik.

Gitmemizle ilgili birkaç alternatif vardı. En son olarak İzmir kahramanı iki kardeşimizle sözleştik. İzmir’in güzide vakfı Abdulbasir kardeşimiz ile euronur video çekim ekip başı kardeşlerle, kongreden bir gün önce bizim evde kahvaltıda buluşarak İstanbul’a hareket ettik. Güzel bir yolculuk neticesinde, birkaç tur yaparak da olsa gazete binamızı bulduk. Orada kardeşlerimizle hem-hâl olduk. Özellikle yazı işleri kadrosuyla hasb-ı hâl ettik. Yol arkadaşları olan o iki kardeş, Almanya’nın kahramanlarından Abdullah Efe’yi de havaalanından karşılayıp alıp geldi. Ali Karabiber ve Yasin Öğüt kardeşlerimizle de buluşup, gece Kasımpaşa dershanesinde kaldık.

Pazar sabahı Süleymaniye’deki vakıf binamıza gittik. Orada yönetim kurulu toplantısı öncesi, o arkadaşlarla bir kahvaltı yapıp biraz sohbet ettikten sonra Haliç Kongre Merkezi salonuna gittik. Biz biraz erken gitmiştik. Yavaş yavaş, her taraftan arkadaşlarımız gelmeye başlayınca ortalık şenlenmeye başladı. Ve program saatine yakın, artık salonun içi-dışı bir bayram havasına dönmüştü. Uzun zamandır birbirini görmeyenler, 70’li yılların kahraman “delikanlıları”ndan tutun, artık her kademeden herkes birbiriyle hemhal olmuş, sarılıp, birbirinin boynuna dolanıyordu. Kışın Almanya’daki Nur’un bayramını hatırlatan bir havayı daha teneffüs ediyorduk elhamdulillah. Hasan Yalçın, Necati Yılmaz, Ömer Yavuzyiğitoğlu, Osman Ataç, Aziz Özbey, Rıdvan Ercan, Hanefi Örnek, Ragıb Doğan gibi eski arkadaşlarımızla bir arada sohbet edip, resim çektirince bayağı duygulandık.

Programımız ise çok güzel geçti. Panelistlerin hepsinin söyledikleri çok güzel şeylerdi. Zaten, gazeteden okuduğunuz için teferruata girmeye lüzum görmüyorum. Salonun hem altı, hem balkonları dolmuştu. Hassaten, son hadiselerdeki duruş ve tutumuyla Yeni Asya gazetesi ve cemaatinden sitayişkârane bahisler bizleri çok sevindirdi. Tabiî bir de, her zamanki gibi Yeni Asya cemaatinin dinleme usûlündeki asaleti, panelistlerin hep hoşuna giden şeylerdi.

Artık, bir bayramımızı daha geçirerek, yerimize yurdumuza dönme vaktimiz gelmişti. Tevafuka bakın ki, İzmirli kardeşlerle geldiğim gibi, yine İzmir’in kahramanı “Saka” kardeşlerle Bursa’ya döndük elhamdulillah.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*