İzmir de nurlandı…

Bu seneki Bediüzzaman Haftası faaliyetlerinin ilkinde Yalova’daydık. Hani “startı oradan başlattık” derler ya, biz de başlangıcı oradan yaparak; Gemlik, İznik, İnegöl ve Bursa’mızın finali olan panel ve Ulu Cami’mizdeki programlarla devam ettik. Araya giren 30 Mart seçim günü inkıtaya uğrasa da, bir hafta sonra 6 Nisanda, İstanbul Haliç Kongre Merkezindeki programa da iştirak ettik. Bunlarla alâkalı intibalarımızı hep yazdık.

13 Nisan’da İzmir’de yapılacak panel için, İzmirli kardeşlerimiz bizim de gelmemizi arzu ettiler. Ve biz de, onların hatırlarını kıramayarak, Cenâb-ı Hakk’ın istihdam etmesiyle kolay bir şekilde, hac arkadaşım olan Selman Bey kardeşimin arabasıyla İzmir’deki panele iştirak ettik.

Yine Yeni Asya cemaatine yakışır bir olgunluk ve vakar içinde geçen panel çok güzel oldu. Aynı zamanda gazetemizin iki güzide yazarı olan Kâzım Güleçyüz ve Ahmed Battal kardeşlerimiz, günün hadiselerini, nurun potasında eriterek dinleyicilere takdim ettiler. Sonrasında Ali Oktay kardeşimin okuduğu ilâhiler de panele bir çeşni kattı. Panel sonrası, böyle bir programa yeni iştirak eden Selman Bey kardeşimin anlata anlata bitirememesi bizi çok sevindirdi. Program bittikten sonra, paneli idare eden, gazetemiz yazarlarından Süleyman Kösmene Hocamız, “Osman Ağabey, artık bizim paneli de yazarsın değil mi?” dedi. Biz de “inşâallah kardeş” dedik. Tabiî, her tarafı yazıp da; İzmir’i, kahraman İzmir’i, demokrat İzmir’i yazmamak olmazdı.

Civar vilayet ve kazalardan iştirak eden bir çok dostlarımızla görüşüp hâlleştiğimiz bu programı organize eden, aziz ve kahraman İzmirli kardeşlerimize şükranlarımızı arz ediyoruz. Akşam Pınarbaşı semtindeki sohbete de iştirak ederek, yine arkadaşlarımızla bir araya geldik. Dersten sonra da, geçtiğimiz haftalarda vefat eden, yine gazetemiz yazar ve şairlerinden, rahmetli Cemil Arıkan kardeşimizin kızı Nurdan kardeşimizi ve ailesini ziyaret ettik. Toprağa düşen danenin çok sümbüller vermesi gibi, inşaallah Cemil Ağabeyimizin vefatı çok hayırlara ve sümbül vermeye vesile olacaktır diye ümit ediyoruz, teselli buluyoruz.

Hayat bir faaliyettir. Hizmete müteallik işlere ve yerlere koşabildiğimiz kadar koşuyoruz, koşturuyoruz. Allah, son nefesimize kadar bizi bu yolumuzdan ayırmasın inşâallah!

NOT: Bu yazıyı yazarken, geçen hafta rahatsızlanan, eski ağabeylerimizden; gazetemizin kadim yazar ve şairlerimizden Hülya Yakut Üstündağ’ın babası ve Dr. Ahmed Yakut’un da kayınpederi olan, hizmet ehli Hüseyin Üstündağ Ağabeyimizle konuşup, “geçmiş olsun” dileklerimizi bildirdik, duâsını istedik. Bu vesileyle Hüseyin Ağabeyimize de, bir “geçmiş olsun” babında duâ etmenizi rica ederiz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*