İzmir’den geriye kalanlar

Ramazanımızı en güzel şekilde değerlendirmek için geldik İzmir’deki eğitim programına iştirak ettik. Kimimiz biraz endişe ediyordu.

Ramazan ayında olduğu için zorlanacağını düşünüyordu. Tabi ne şekilde olursa olsun güzel geçeceğini biliyorduk. Ama hiç de beklendiği gibi zor olmadı. Rüya gibi bir İzmir serüveni yaşadık. Türkiye’nin farklı farklı illerinden toplanmıştık buraya. Kütahya’dan, Mardin’den, Van’dan, Konya’dan, Sakarya’dan, Antalya’dan, Maraş’tan, Ankara’dan ve daha pek çok ilden gelen kardeşlerle kaynaşma imkânımız oldu.

Amacımız Risale-i Nur’un meslek ve meşrebini öğrenip hayatımıza geçirerek hakikî bir Nur Talebesi olmaya çalışmaktı. Ama öncelikle aklımızı meşgul eden sualleri halletmemiz gerekiyordu. Çoğu zaman gecemiz gündüz, gündüzümüz gece oldu, ama Nurbanu Ablamızla yaptığımız müzakereli, sorulu cevaplı derslerimizle bütün sorularımız cevap buldu elhamdülillah.

Hasan Şen Ağabeyimizin Yeni Asya bürosunda Perşembe günleri yaptığımız derslerle, cemaat içindeki sorunları ele aldık, istikamet ve istikrarımızın önemi üzerinde durduk ve daha peık çok konular hakkında bilgi sahibi olduk.

Fedakârlık, uhuvvet, ihlâs, sadakat ve sebatı biz İzmirli hanımlardan öğrendik.  Onlar bize çok güzel birer numune-i imtisal oldular.

Burada ilgimi çeken şeylerden birisi de çok fazla açık saçık insanların olmasıydı. Böyle olması fitneyi de beraberinde getirir normalde, ama buna rağmen İzmir’de hizmetler bütün hızıyla devam ediyordu ve ablalarımız, ağabeylerimiz yorulmadan mücadele ediyorlardı. Anladım ki muhafazakâr bir yerde dinini yaşamak, koruyabilmek kolaymış. Önemli olan etrafın ateşlerle sarılıyken bunu yapabilmekmiş.

Tabiî biz hem lisan-ı hal hem lisan-ı kal ile yapılan dersleri öğrenmeye çalışırken İzmirli Şefkat kahramanı ablalarımız boş durur mu hiç? Hemen hemen her gün iftarımızı bir ablamızın evinde açtık. Yaptıkları o leziz yemekleriyle maneviyatımızın yanında maddiyatımızı da doyurdular. Allah onlardan razı olsun.

Kaldığımız süre içerisinde İzmirli hanımların gayretleriyle ve Cenâb-ı Hakk’ın lutfetmesiyle yeni kültür merkezi açılışında bulunmak da bize nasip oldu. Rabbim diğer illerimize de böyle güzel mekânları ihsan etsin inşallah.

Ablalarımız ellerinden geldiğince bizleri gezdirmeyi de ihmal etmedi. Burada o kadar güzel şeyler yaşadık ki kelimeler anlatmaya yetmiyor. Hayatımızın hiçbir döneminde unutamayacağımız hatıralarımız oldu. Dâvâmızı sahiplenmenin zamanı gelmişti. Çünkü biz genç nesiliz ve artık hizmet bizim omuzlarımıza yükleniyor. Burada öğrendiğimiz Risale-i Nur hakikatlerini gittiğimiz yerlerde neşredecektik. O yüzden her güzel şey gibi aylık eğitimimiz de son buldu. Belgelerimizi ve bize özel yaptırılan Bediüzzaman kalemimizi aldık elhamdülillah. Bize orada çok emeği geçen Nurbanu, Gülay ve Hilal Ablalarımız başta olmak üzere Allah bütün ablalarımızdan ve hizmetlerinden razı olsun ve Rabbim her vaktimizi istifadeli geçirmemizi nasip etsin, bizleri bu hizmetten ayırmasın inşallah…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*