Kainatın Çekirdeği

Miraç kandillerinde umumiyetle 31. Söz olan Miraç Risalesinden dersler okunur. Bu yıl da öyle oldu. Bulunduğumuz muhitte mezkur gecede bir kardeşimiz mezkur risaleden bir bölümü ders yaptı. Kardeşler de dikkatle dinlediler. Dersin yapıldığı bölümde bir nokta dikkatimizi çekti. Bu hususu kardeşlerle paylaşmak istedik. İlgili bölüm şöyle idi:

“İşte şu kâinata nazar-ı hikmetle bakıldığı vakit, azîm bir şecere mânâsında görünür. Ve şecerenin nasıl dalları, yaprakları, çiçekleri, meyveleri vardır; şu şecere-i hilkatin de bir şıkkı olan âlem-i süflînin, anâsır dalları, nebâtât ve eşcar yaprakları, hayvanât çiçekleri, insan meyveleri hükmünde görünür. Sâni-i Zülcelâlin ağaçlar hakkında cârî olan bir kanunu, elbette şu şecere-i âzamda da câri olmak, muktezâ-i ism-i Hakîmdir. Öyle ise, muktezâ-i hikmet, şu şecere-i hilkatin de bir çekirdekten yapılmasıdır. Hem, öyle bir çekirdek ki, âlem-i cismânîden başka, sâir âlemlerin numûnesini ve esâsâtını câmi’ olsun. Çünkü, binler muhtelif âlemleri tazammun eden kâinatın çekirdek-i aslîsi ve menşei, kuru bir madde olamaz. (Sözler, s.532)”
Burada Üstad kainatın yaratılış tarzını bir ağacın yaratılış şekline benzetiyor. Kainatı adeta koca bir ağaç gibi tasvir ediyor. Kainatın bir çekirdekten yaratıldığını ve gördüğümüz şu alemin dal, yaprak ve meyveleri hükmünde olarak atom ve moleküller, nebatlar, hayvanlar ve insanları misal gösteriyor. Ve kainat çekirdeğinin mahiyetinin insan olduğunu söylüyor. Bu çekirdeğin de tüm alemlerin numuneleri bünyesinde bulunduran bir çekirdek olduğunu ifade ediyor. Evet, kainatın çekirdeği insandır. Maddi alemden öte tüm manevi alemlerin de çekirdeğini taşıyan insan. Bu insan da elbette ki en mükemmel çekirdek ve aynı zamanda en mükemmel meyve olan Resul-u Ekremdir(asm). İşte bu noktada bizim dikkatimizi çeken mezkur paragrafın son cümlesindeki ikaz ifadesi. Yani, “Çünkü, binler muhtelif âlemleri tazammun eden kâinatın çekirdek-i aslîsi ve menşei, kuru bir madde olamaz” cümlesi.

Bu cümle nasıl bir ikaz taşıyor?

Kimleri ikaz ediyor?

‘Kuru bir madde olamaz’ tabiri ile ne denmek isteniyor? İşte aklımıza takılan bu hususlardı.

Bu ifadeler bir çok manayı taşıyabilir. Ancak kısa bir zihin egzersizi sonunda burada günümüz fen alimleri için mühim bir ikaz ve teşvik olduğunu hissettik.

Evet, bu ifade doğrudan Big Bang teorisyenlerine hitap ediyor. Çünkü bu teori sahibi olan zatlar kainatın yaratılışındaki maddi yönü bir ölçüde keşfetmiş kişilerdir. Bu günkü ilmi verilere dayanarak, kainatın sonsuz küçük bir noktadan patlama yolu ile bu günkü haline geldiğini ispatlamışlardır. O küçük nokta ile Üstadın kainat çekirdeği ifadesi tam olarak örtüşmektedir. Gerçekten de siz bu gün küçük bir tohumun dahi çatlamasını kainat ölçeğinde büyütseniz bu bir “Big Bang, yani büyük patlama” olabilir. İşte ilmin keşfettiği bu maddi cihetin çok daha ötesinde bir çok manevi alemlerin de olduğu yukarıdaki ifadede dile getiriliyor. Kainatın asli çekirdeği sadece kuru bir maddeden ibaret değildir, daha ötesi de var diye ehl-i ilmi ve ehl-i fenni ikaz ediyor. Bir ölçüde de teşvik ediyor. Daha ötesini de araştırmaya, dal budak gibi görünen alemlerle birlikte, kainatın esası ve kökü hükmünde olan manevi alemlerin de fen ilimleri dairesinde araştırılması hususu aklın nazarına gösteriliyor.

Bu gün fizik ilmi kainatın maddi yaratılış şeklini fen yolu ile keşfetmiş. Ama hala mana yönünde ciddi sıkıntılar var. Kainatın çekirdeği ve meyvesi insan ise, elbette ki insanda maddi yapıdan başka hayal, akıl, ruh, his gibi manevi alemler de var. işte bu gün bilimin araştırması gereken husus kainatın diğer tarafının da olduğu konusudur. Üstad, ‘kainat çekirdeği kuru bir madde olamaz’ derken, işin sadece madde olmadığını da ilim ehline ifade ediyor.

Zaten son yüzyıldaki bilim dünyasının en büyük çıkmazlarından birisi de bu idi. Yani işin sadece maddi cihetinin ele alınması yani. Ancak günümüzde bazı bilim adamları bu sınırların ötesine geçmek için çok ciddi çalışmalar yapmaktalar. Umarız ki bu bilim adamları Nurlarda ifade edilen bu mühim hakikatlere vakıf olurlar ve daha doğru ve istikametli bir şekilde çalışmalarına devam ederler.

 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*