Kar

Kar… Saflığın, berraklığın, masum bir çocuğun, günahsız bir kalbin amellerinin somutlaşmış bir elbisesi. Gökyüzü ile aramıza ilk önce beyaz bulut çarşafı serilir, ardından içimize işleyen bir soğuk ve en sonunda lapa lapa yağan, Kudret helvası kıvamında yağmurun ıslaklığı, dolunun sertliği olmadan, dokunduğu yerde tebessüm oluşturan kâinatın hazineleri etrafa dağılmaya başlar.

Kar yağdığında, yeryüzü beyaz mantosunu giyer. Adeta bir gelin olur. Bembeyazdır. Baktığında insanın içine huzur dolar. Ağacın dallarında kümeleşmiş karlar daha bir estetik haz verir izleyicisine ve o zaman Allah’ın hâlâ bizlere tövbe kapılarını açık tuttuğunu anlarım. Hâlâ güzelliklerini bizlere gönderiyor, hâlâ bizlerin hem ruhlarını hem de maddî olarak bedenlerini doyuruyor.

Ve kardan adamlar… Küçük adamlar, minyatür olsalar da, bizlere bahçeden selâm verirken aslında herkesin kara ne kadar muhtaç olduğunu görüyorum. Yaşları kırk, elli olan amcaların hâlâ birbirlerine kartopu attıklarını görünce; Allah’ın bizler için hâlâ merhamet kapısını kapatmadığını da anlıyorum.

Kedilerin ve köpeklerin pati izleri ile dekorasyon son noktasına ulaşınca âlemin katlarını fark ediyorum. Derinden kahverengi ve zeminde beyaz ile bu mantonun örneği de çıkmış oluyor. O zaman da Allah’ın görme kapımızı hâlâ kapatmadığını görüyorum.

Akşam olunca uğuldayanlar kurt mu? Yoksa köpek mi? Karınlarının acıktığını ve yakınlara geldiklerini, bu yüzden artık evlerimize girmemiz gerektiğini anlatıyorlar. Demek ki Allah bize esmasının diğer güzelliği olan duyma özelliği olan kapısını da kapatmamış.

Katar katar dolaşan küçük serçelere bakınca ekmeklerin kırıklarını onlarla paylaşmak ve onların küçük gagaları ile yemelerini seyretmek bize emaneten verileni bizim de vermemiz ve paylaşmamız gerektiğini tasdikleyerek altına imza attırıyor.

Hiç kimse için hiçbir kapının daha kapanmadığını fark ediyorum. Doksan dokuz bab hâlâ ardına kadar açık bir haldeymiş. Nefes alıp verdiğimiz sürece de açık olarak kalacak. Birçok kapı bizleri masum mantonun içerisine alırken, amellerimize göre birçoğu da bizleri kara manto içerisine alır. Aslında bu dünyada ne ekersek onu biçiyoruz, biçeceğiz ve onunla hesaba çekileceğiz. Allah bizler için her şeyi perdelerin ardından bizlere sunuyor. Seçim hakkı her zaman bizim elimizde.

Kar… Benim için kalbimin üzerine serinletici bir buz kalıbı gibi, içimdeki ateşi sükûnete çeviren bir merdiven ve kardan adamlar ile de ileride büyük hatıraların karesi. En önemlisi de Allah’a şükür vesilem, zira hâlâ kapılar açık iken ve nimetler ile donatılmışken bunu eda etmemin bir vesilesi…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*